Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
- Çivisi çıkmış diyorsunuz yani bu dünyanın? - Sadist diyorum, gerici diyorum, üstüne düzenbaz, bir de kuş beyinli diyorum... oldum olası sahteye meyilli, tabiatında var... ölüyor bitiyor sahteye!... etiketleri değiştir, partileri değiştir, enlemleri değiştir, fark etmez, netice aynı!... sahte mal lazım bu dünyaya, cilalı mal lazım, her yerde, her şeyde!...
Sayfa 24 - YKY
Kuyucaklı Yusuf'un önemi yalnızca başarılı bir roman olmasından ileri gelmez, öncü bir yapıt olması da ona tarihsel açıdan bir önem kazandırır. Çünkü bu yapıt daha önceki Türk romanından iki bakımdan ayrılır ve yeni bir yol açar. Bir kere Sabahattin Ali'nin Türkiye sorunsalına bakışı farklıdır. Tanzimat'tan 1950'lere kadarki Türk romanının ana sorunsalını Batılılaşma oluşturuyordu. Yazarlarımız toplumsal yapının kendine yönelmiyor, mevcut düzeni sorgulamıyorlardı. Toplumsal yapıyı, ezilen halk ya da köylü sınıfının durumunu ele alan romanlar gerçi 1950'lerden sonra görülür, ama bunların ilk örneği 1937'de yayımlanan Kuyucaklı Yusuf'tur. Ayrıca, romana Anadolu'yu da bu sorunsalla birlikte getirmiş olması Kuyucaklı Yusuf'u başka bir yönden daha öncü yapar. Bilindiği gibi Sabahattin Ali'den önce, İstanbul sınırlarını aşarak Anadolu'ya eğilmiş, H. E. Adıvar, Y. K. Karaosmanoğlu, R. N. Güntekin gibi yazarlar vardı, ama Vurun Kahpeye, Yaban, Yeşil Gece gibi romanların sorunsalı Batılılaşmanın bir uzantısıdır, çünkü ideolojik bakımdan gerici-ilerici, yobaz- aydın çatışması üzerine kurulmuşlardır. Kuyucaklı Yusuf'ta ise böyle bir sorun yok. Sabahattin Ali'nin gördüğü çatışma toplumsal yapıdan kaynaklanır; bir yanda bürokrasi ve eşraf vardır bir yanda da ezilen halk.
Sayfa 21 - İletişim Yayınları, 7. Baskı, 2001, İstanbulKitabı okudu
Reklam
Süt vermedikleri halde niçin erkeklerin memeleri var? bebek annesinden 'X', babasından 'Y' kromozomu alırsa erkek oluyor. Embriyo 'Y' kromozomunu aldıktan sonra hormonal sinyaller gelmeye ve erkeğe ait organlar gelişmeye başlıyor.Erkeklerin memeleri ise bu safhadan daha önce oluşmuş bulunduğundan aynen kalıyorlar ama ondan sonra hormonal bir takviye olmadığından fonksiyonel hale gelemiyorlar.
Sayfa 44 - AykırıKitabı okudu
Benim için Var (Il y a) gayi şahsi, belirsiz varlığın fenomenidir. Bu konudaki düşünüşüm çocukluk anılarımdan yola çıkar. Yalnız uyunur, büyükler yaşamı devam ettirir, çocuk yattığı odada "hışırdayan" sessizliği hisseder. Hiçbir şey yokken dahi bir şeyin inkar edilemez bir biçimde "var" olduğunu düşünürken hissedebileceğimiz bir şeydir bu. Mesele şunun veya bunun var olması değil, bizzat varlık sahnesinin açık oluşudur: Var oradadır. Yaratılışa öncel olarak hayal edilebilecek olan mutlak boşlukta vardır o: Var!
Sayfa 309Kitabı okudu
Evet, her söylediğin doğru olmalı;fakat her doğruyu söylemek doğru değil. Bazen zarar verse sükut etmek.Yoksa yalana hiç fetva yok. Her söylediğin hak olmalı,fakat her hakkı söylemeye senin hakkın yok. Çünkü halis olmazsa su-i te'sir eder, hak, haksızlıkla saf olur.
Bediüzzaman Said Nursî
Bediüzzaman Said Nursî
Hutbe-i Şamiye
"İlim elifi bilmektir İlim Allah'ı bilmektir Sen Allah'ı bilmezsen Bu bir kuru emektir." (Y.Emre)
Reklam
Carınız X yapmak istiyorsa, onun yerine Y yapın. İrade gücü gibi ikame de ön beynin kontrolündedir. Bu yöntem, pek çok bilimsel veriyle desteklenir ve bağımlılık psikiyatrisinde en çok tercih edilen yöntemlerden biridir
Burada herkes, tarımınfelaket içinde olduğunu söyleyecektir. Pamuk s t o k u m u z g e ç e n y ı l k i m i k t a r ı n i k i - ü ç k a t ı n d a n fa z l a d ı r . B u ğ d a y ı n d e v r e ­ den stoku iki yıl öncesinden yüzde 43 fazladır. Soya stoku gelecek yıl bu yıldan yüzde 60 fazla olacaktır. Satamıyoruz. Çünkü Avrupa Ortak Pa­zarı 20 yıl önce tarımda kendi kendine yeterli olmak için inşa edilmiştir. Fakat bu nokta geçilmiştir. Ortak Pazar 1960'lardaki yıllık 20 milyon tonluk net hububat ithalatçılığı konumundan, 1980’lerde net hububat ihracatçısı konumuna gelmiştir. Bu amaçlanan kendi kendine yeterli­liğin çok ötesindedir. Para yardımları ihracata yönelik çok artmış ve Amerikan üreticisiyle rekabet durumu yaratmıştır. Bizim üreticilerimiz, Avrupalı kapitalistlerin hazinelerine karşı mücadele vermek zorundadır.
Y'olculuk
"Gece. Her şey düşsel bir görünüm içerisinde. Yollar uzuyor, kıvrılıyorlar önümüzde. Bu dağı öteki dağa, bu köyü bir başkasına ekleye ekleye gidiyor yollar. Arabamız sancıya tutulmuşçasına inliyor; sessiz, alabildiğine ıssız ve görkemli bu gecenin ortasında, bu dağların arasında. Gece bütün heybetiyle kurulmuş üstüne bu dağların; bu Doğu dağlarının. İçimde yeni bir ülkeye giriyormuşum gibi bir duygu var. Her şey gizemli, albenili, yeni. Yeni bir ülke yollar. Yeni, hep yeni bir ülke dağlar. Yeni bir ülke içim. Bütün yollarda, bütün yolculuklarda taşan, kaynayan, heybetlenen, ayaklanan bir ülke içim. Önce giz, diyorum, büyüleyen, tutan, saran bir giz. Hep giz: Doğu. Ayaklanma duyguları: Dağlar. İçimde günlerdir deprenip duran, her gün, her an kendine doğru çeken, alıp götüren doğu düşü, doğu söylencesi, doğu büyüsü. Doğunun kendisi çağrışımlarla, düşlemelerle kuşatıyor her yanımı. Otobüsün içinde miyim dışında mıyım, yoksa yeryüzü ile gökyüzü, doğuyla batı arasına gerilmiş bir alanda mıyım bilmiyorum... "
Birlikte bir masala inanmak istedim Ben seninle, sadece bu. Sen beni tek Tek Tek Bıraktın.
1.000 öğeden 21 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.