Rahatlık İşi Çözer
Çok soğuk bir havada kalorifer ocağı bozulan ev sahibi tamirci çağırmıştı. Tamirci hemen geldi. Yarım saat içinde ocak yeniden çalışıyordu. Tamirci ev sahibine 200 dolarlık bir fatura çıkardı. “Ne!” diye bağırdı ev sahibi öfkeyle. “Ne kadar uğraştın ki! Tek yaptığın küçük bir parçayı değiştirmek oldu. Beş dolardan fazla etmeyecek bir alet için ne hakla benden, 200 dolar ister­sin?” Tamirci omuz silkti. “Ben parça için sadece iki dolar iste­dim. Fiyatı bu kadardı.” Ev sahibi elindeki faturayı salladı. “İki dolar mı?” diye ba­ğırdı. “Burada 200 dolar yazıyor!” “Doğru.” dedi tamirci. “Neyin bozuk olduğunu ve bunun .nasıl onarılacağını bilmenin değeri 198 dolar.” Bilinçahınız usta, her şeyi bilen bir tamircidir. Vücudunuz­daki her organın nasıl çalıştığını ve nasıl iyileştirileceğini bilir. Sağlık komutu verirseniz, bilinçaltınız bunu yerine getirecektir. Burada anahtar, gevşemedir. “Rahatlık işi çözer.”
Sayfa 113 - Koridor Yayıncılık, 1.Baskı: İstanbul, 2009Kitabı okudu
Ebî Hâtim şöyle demiştir: Muzenî'den şöyle dediğini duydum: Şafi'i'ye soruldu: "İlme karşı iştiyakın nasıl?" O da şöyle dedi: "Daha önce işitmediğim bir harfi (yani kelimeyi) işitince, diğer azalarım kulaklarımın işitip de aldığı lezzeti tatmak için kendilerinin de kulakları olmasını isterler. İşte böyle." Kendisine, "İlme karşı hırsın nasıldır?" diye sorulduğunda da şöyle cevap verdi: "Çok mal biriktiren cimrinin bir malı elde ettiği zaman aldığı lezzet kadar." "İlme karşı isteğin nasıldır?" diye sorulunca, buna da şöyle cevap verdi: "Bir tek çocuğu olan kadının yavrusunu kaybettiğinde onu bulmaya olan isteği kadar." İşte İmam Şafi'i Hazretleri, bu aşk, bu iştiyak sebebiyle ilimde zirveye çıkmış ve imam olmuştur.
Reklam
Müthiş Bir Kıssa...
Şa’bi anlatıyor : Kâdı Şureyh'in oğlu Abdullah ile bir topluluk arasında bir anlaşmazlık vardı. Oğlu babası Kâdı Şureyh'a: — Babacığım, benimle bir grubun arasında bir anlaşmazlık var. Eğer hak benim lehime çıkacaksa ben onları sana dava edeyim, dedi. Olayın aslını öğrenmek ve hak ile hükmetmek isteyen Kâdı Şureyh: — Anlat bakalım şu
Sayfa 172
Bölüm 4
İstek içimden geçerken henüz, balıktan bana bir his aktı ve “Evet,” dedi. An bile olmayan bir kısalıkta, sanki bendekiler ona, ondakiler bana geçmişti. Ağlamak istedim. Bunu başka biri istemiş gibi geldi. Ağlamadım. “Git,” dedim balığa, iter gibi değil, “sen git, ben geliyorum,” der gibi, gitmesi gerekiyormuş gibi. “Git,” dememe gerek yoktu. Kelimenin hissi geldiğinde o gitmişti. Sular çekildi.
Ne kadar kötü günler geçirdin, unuttun mu? Ne kadar çok ağladın, hatırlamıyor musun? Ne kadar üzüldü kalbin, ne kadar titredi ellerin, ne kadar çok gözyaşı tükettin, anımsıyor musun? Sen ki o küçücük bedeninde dünyalar kadar büyük savaşlar verdin. Bazen yorganın altında kimse seni duymasın diye sessizce ağladın, ama bazen de zaten seni ağlarken duyacak kimsen bile yoktu. Sen buna rağmen yine de sessizce ağladın, uzaktan bir yerden geçen olur da bir ihtimal seni duyar diye. Sen hep sessizce ağladın, sessizce bağırdın, sessizce yakındın. Çünkü verdiğin tüm o savaşlara rağmen o kadar güzel bir kalbin var ki seni ağlarken kimse duymasın istedin... Ama emin ol, ne kadar sessizce ağlarsan ağla bir gün biri senin sesini duyacak. Gözyaşlarını silmek için kendini hapsettiğin karanlığa elini uzatacak, o el senin yüzünü bulacak, gözyaşlarını silecek. Çünkü senin öyle güzel bir ruhun var ki şunu unutma, güzel ruhlar asla yalnız kalmaz... Güzel ruhlar her daim birbirini bulur.
Sayfa 234Kitabı okudu
"Görebilmeye başladın, değil mi, Peter? Daha açık göstereyim mi sana? Sen benim gerçek olmamı hiçbir zaman istemedin. Kimsenin gerçek olmasını istemedin. Tek istediğin, belli etmemem. Senin rolüne yardımcı olacak bir rol istedin sen. Güzel, karmaşık bir rol. Her yanı kıvrımlarla, bükümlerle, bezemelerle, sözcüklerle dolu. Hep sözcük. Vincent
Reklam
1.000 öğeden 641 ile 650 arasındakiler gösteriliyor.