Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
çok güzelsin.
Elini bir tuttun, bir daha bırakamadın. O senin elini itti, elini sımsıkı tuttu, eline vurdu, elini ısıttı, elini kendi eli bildi, seni sevdi, evet, sana âşık oldu ama bu ne demekti, bu 'ben gidiyorum' demekti. Aşk yerinde durmak bilmez. Bunu sen bildin. Aşkla birlikte gidilmesi gerektiğini sen bildin. O bilemedi. Sen bir oraya bir buraya gitmek istedin onunla. Yaşamı aşk etmek istedin. O, yaşamı yaşamlığında tuttu. Aşkı yaşamdan ayrı tuttu. Süregiden bir yaşamı vardı. Bir de yeni yaşamı oldu. Yoruldu. Seni yordu. Dinlendi. Sen koştun. Sen gittin. Aman yorulmasın diye sen yaptın sen ettin. O durdu. Yayıldı. Yerini sevdi. Elini çekti. Rahatını bozmadı. Sen rahatsız ettin. Rahatsız olmadı. Rahatın kaçtı. Sana âşıktı. Kızdın. Ona âşıktın. Bağırdın. Çağırdın. Gittin. Gelmedi. Bir kez gelmedi mi, aşk işte oracıkta çekti gitti. Nereden buldun o yüreksiz oğlanı?
Sayfa 34 - Ayrıntı Yayınları / Üçüncü Basım: 2022 / Kapak Resmi: Henri Matisse'e ait "Jeune fille aux anémones sur fond violet" isimli tablosuKitabı okuyor
SANAT ADAMI ATSIZ RUHLARA İŞLEYEN ŞİİR. Atsız'ın sanat hayatı şiirle başlar. Biz de onun şiiriyle başlayalım.
Reklam
Aynadaki görüntüsüne, “Seni salak!” diye bağırdı. Yazmak istedin, yazmaya da çalıştın ama yazacak hiçbir şeyin yoktu. İçinde ne var senin? Bazı çocukça kavramlar, birkaç az pişmiş duygu, çokça sindirilmemiş güzellik,koskoca ve kapkara bir cehalet, aşkla yanan bir yürek ve aşkın kadar büyük, cehaletin kadar nafile bir tutku. Yazmak istedin! Neden, çünkü hakkında yazabileceği bir şeye başlamak üzeresin. Bir güzellik yaratmak istedin, ama güzellik hakkında hiçbir şey bilmezken nasıl yapacaksın bunu? Hayatın temel nitelikleri hakkında bir şey bilmeden hayat hakkında yazmak istedin. Dünya senin için bir Çin bulmacası iken ve varoluş düzeni hakkında yazabileceğin tek şey, onu hiç bilmediğinken, sen tutmuş dünyayı ve varoluş düzenini yazmak istiyorsun. Neyse, hadi biraz neşelen oğlum Martin. Ona da sıra gelecek.
Sayfa 127 - Kültür yayınlarıKitabı okuyor
Israrla şehrin ara sokaklarını seçtin. Dar aralıkları. Kendini bir nefeslik zamanlara sığdırdın. Ne kadar derin nefeslerdi onlar. Adımlarınla sokaklara kimsenin okumadığı mektuplar bıraktın. Kendini kimsenin dönüp bakmadığı satırlara döktün. Hatırlanmayacağını iddia ederken haklıydın. Bunu sen istedin.
Kendime hatırlatmalar... Hadi biraz neşelen kızım
Bir güzellik yaratmak istedin, ama güzellik hakkında hiçbir şey bilmezken nasıl yapacaksın bunu? Hayatın temel nitelikleri hakkında bir şey bilmeden hayat hakkında yazmak istedin. Dünya senin için bir Çin bulmacasıyken ve varoluş düzeni hakkında yazabileceğin tek şey, onu hiç bilmediğinken, sen tutmuş dünyayı ve varoluş düzenini yazmak istiyorsun. Neyse, hadi biraz neşelen oğlum Martin. Ona da sıra gelecek. Az, hem de çok az biliyorsun ama daha çok bilmeni sağlayacak doğru bir yolda gidiyorsun. Eğer şansın yardım ederse, ilerise bir gün bilinebilecek her şeyi bilirsin. Sonra da yazarsın.
Sayfa 127
Sen yanlışsın. Başından beri hatalısın. Bir ömür boyu bu toplumun bir ferdi olmak için yırtındın. Birinin oğlu, birinin öğrencisi, birinin asker arkadaşı, birinin iş arkadaşı, birinin yoldaşı, başka birinin sırdaşı olmak için çabaladın. Sokaktaki kalabalığın hakiki bir parçası olmak istedin. Olamadın. Olmadı. Baştan sona yanlışsın dediler bana; her sokağa çıktığımda konuşmadan bana bunu söylediler.
Reklam
Aynadaki görüntüsüne, "Seni salak!" diye bağırdı. "Yazmak istedin, yazmaya da çalıştın ama yazacak hiçbir şeyin yoktu. İçinde ne var senin? Bazı çocukça kavramlar, birkaç az pişmiş duygu, çokça sindirilmemiş güzellik, koskoca ve kapkara bir cehalet, aşkla yanan bir yürek ve aşkın kadar büyük, cehaletin kadar nafile bir tutku. Yazmak istedin! Neden, çünkü hakkında yazabileceğin bir şeye başlamak üzeresin. Bir güzellik yaratmak istedin, ama güzellik hakkında hiçbir şey bilmezken nasıl yapacaksın bunu? Hayatın temel nitelikleri hakkında hiçbir şey bilmeden hayat hakkında yazmak istedin. Dünya senin için bir Çin bulmacasıyken ve varoluş düzeni hakkında yazabileceğin tek şey, onu hiç bilmediğinken, sen tutmuş dünyayı ve varoluş düzenini yazmak istiyorsun
Aynadaki görüntüsüne, "Seni salak!" diye bağırdı. "Yazmak istedin, yazmaya da çalıştın ama yazacak hiçbir şeyin yoktu. İçinde ne var senin? Bazı çocukça kavramlar, birkaç az pişmiş duygu, çokça sindirilmemiş güzellik, koskoca ve kapkara bir cehalet, aşkla yanan bir yürek ve aşkın kadar büyük, cehaletin kadar nafile bir tutku. Yazmak istedin! Neden, çünkü hakkında yazabileceğin bir şeye başlamak üzeresin. Bir güzellik yaratmak istedin, ama güzellik hakkında hiçbir şey bilmezken nasıl yapacaksın bunu? Hayatın temel nitelikleri hakkında bir şey bilmeden hayat hakkında yazmak istedin. Dünya senin için bir Çin bulmacasıyken ve varoluş düzeni hakkında yazabileceğin tek şey, onu hiç bilmediğinken, sen tutmuş dünyayı ve varoluş düzenini yazmak istiyorsun. Neyse, hadi biraz neşelen oğlum Martin. Ona da sıra gelecek. Az, hem de çok az biliyorsun ama daha çok bilmeni sağlayacak doğru bir yolda gidiyorsun. Eğer şansın yardım ederse, ileride bir gün bilinebilecek her şeyi bilirsin. Sonra da yazarsın."
Sayfa 127
"Biliyorum, Sen bazen kullarına oyunlar oynayıp onları deniyorsun. Hoşlanmadıklarına da tuzaklar kurup onları iyice yoldan saptırıyor, içlerindeki ikiyüzlülüğü, kefereliği açığa çıkartıyorsun. Kafaları karıştırmak da hoşuna gidiyor. Bazen benzeşen ayetler indirip bizleri ortada bırakıyorsun. Biz saftirik kullar da tartışıp duruyoruz, o mu
Sayfa 152 - e-bookKitabı okuyor
"Seni salak! Yazmak istedin, yazmaya da çalıştın ama yazacak hiçbir şeyin yoktu. İçinde ne var senin? Bazı çocukça kavramlar, birkaç az pişmiş duygu, çokça sindirilmemiş güzellik, koskoca ve kapkara bir cehalet, aşkla yanan bir yürek ve aşkın kadar büyük, cehaletin kadar nafile bir tutku. Yazmak istedin! Neden, çünkü hakkında yazabileceğin bir şeye başlamak üzeresin. Bir güzellik yaratmak istedin, ama güzellik hakkında hiçbir şey bilmezken nasıl yapacaksın bunu? Hayatın temel nitelikleri hakkında bir şey bilmeden hayat hakkında yazmak istedin. Dünya senin için bir Çin bulmacasıyken ve varoluş mücadelesi hakkında yazabileceğin tek şey, onu hiç bilmediğinken, sen tutmuş dünyayı ve varoluş düzenini yazmak istiyorsun."
Sayfa 127Kitabı okudu
Reklam
Vicdanınızı rahatlatmak için ortaya attığınız bir iddia değil mi bu aslında? Bize yapılan kötülükleri sen de gördün. Tiksinmiştin, hatırlıyor musun? Öy­ lesine tiksinmiştin ki o dünyadan kaçıp göl kıyısının huzuruna sığınmak istedin. Ancak böyle sakin ve huzurlu yerler hayalden başka bir şey değil, gerçeklerden kaçarak her şeyi daha da berbat ediyorsunuz. Çünkü gerçekte hiçbir şeyi değiştirmiyor­ sunuz. Bunu sizin yerinize biz yapmak zorunda kalacağız. Ve siz olmadan yapacağız bunu!
Benim aşkıma özne olma şansını kaybettin. Sümsük bir herifle hayatını geçireceksin. Tüketeceksin kendini. Mutfakta sürüneceksin. Sana bir tek gece şiir okumayacak. Bunu sen istedin.
Doğan KitapKitabı okudu
İnsana yeni bir hayat anlamı getirme ödevi ile karşı karşıya kalmıştır Batı. Yani, hal diliyle insanlık Batıya bunu söylemektedir ve: “Dünyaya hâkim olmak istedin. Pekâlâ, işte oldun. O halde, kader senden, hepimizin asgari mutluluğu veya hiç olmazsa hayatın yaşanmaya değer olduğunu kabul edebilmemiz için yeni bir inanç, varoluş, yorum ve anlamı istemektedir. Bu sorumluluğa hevesli olan sendin. Bunu sen kendin yüklendin. Şimdi cevap ver bakalım” demektedir.
Onu rahatlatmaya kesin kararlı bir şekilde yanına yaklaşıyorum: Damien ben iyiyim. Az önce yaşadığımız şey neydi bilmiyorum ama kesin olarak bildiğim şey Ü2gün olduğundu. Beni istedin. Beni istemeni istedim. Seni kullandım. Evet. Bağıra bağıra bunu söylemek istiyorum ve bu umurumda bile değil Damien sen sokaktaki adam değilsin. Sen benim...
Sayfa 156
İnsan kendi kendini aldatamaz. Sen büyük bir şey yapmak, çilekeşler gibi dünyadan el etek çekmek istedin; sonunda da ne bunu yapabildin ne de her zaman seninle birlikte olan insanların arkadaşlığından hoşlanır oldun.
645 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.