Üç Kardeşin Hikayesi
Genç adam, kızın söylediği şeyle ilgili olarak bir süre düşüncelere dalıyor. Sonra konuşuyor: "Acaba neden hepimiz ayrı ayrı yaşamlar sürüyoruz? Demek istediğim, sözgelimi sizin durumunuzda, aynı ebeveynden doğmuş, aynı evde büyümüşsünüz, ikiniz de kız çocuğusunuz, buna rağmen neden bu kadar farklı karakterlere sahipsiniz
Sayfa 20 - Doğan Kitap
...ve bayılmak şuurun kapanması. Ölüm hissi ve karanlık, zifiri karanlık. Ölüyor muyum? Öldüm mü acaba? Böyle ölmüş olamam... Hayır, bu şekilde bitmiş olamaz... Sapsarı bir gezegende uçuşan koyu karanlık simsiyah devasa noktalar. Havada asılı duruyorlar. Tamam ama burası neresi? Nefes alıyorum. Öteki tarafın kayıp koridorlarından birine benzeyen bu yer de neresi? Sarı noktakar çaplarını genişleterek beyaza dönerek büyümeye başlıyorlar. Şuurun açılmaya başlaması anı. Yeniden hayata döndüğünü anlamanın gerçekliğinin sinir bozuculuğu...
Reklam
Kendiliğinden
Dönüp dolaşıp geldiğim yer burası. Kendiliğimden Bu kör nokta. Ekmek zeytin yiyip düşüncelere daldığım nokta. Ah! bir baş soğanım olsaydı, dediğim nokta. Kendiliğimden Soğuktan tir tir titriyorum. Beni ısıtan bir düşünce de yok. Hiç değilse bir Do sesi. O da yok. Bir Do sesi bile. Kör olası kör nokta. Böyle derken, birden kapı açıldı. Kendiliğinden Sonra pencereler. Kendiliğinden. Sonra avludaki çınara yıldırım düştü. Kendiliğinden Anlamıştım. Burdan gitmem isteniyordu. Kendiliğimden Ama gitmeyecektim. Kendiliğimden. Gelip beni burdan atmaları gerekiyordu. Bu da oldu. Gelip beni buradan attılar. Pek fazla eşyam olmadığı için çok güç olmadı bu. Başa gelen çekilir, deyip, elimde, babadan kalma küçük bir çanta, içinde bir ayna, bir tıraş sabunu, bir tıraş fırçası, bir diş macunu, bir diş fırçası, bir tarak, bir çift çorap, bir fanila, bir don, iki de kutsal kitap yola koyuldum. Kendiliğimden.
Sayfa 41 - Sel YayıncılıkKitabı okudu
Leyla bastırdı: "Burası köy değil. Burası, Kabil. Kadınlar burada yıl ardır avukatlık, doktorluk yapıyor; hükümette yer alıyorlar..." Raşit sırıttı. "Tam da üniversite mezunu, şiir okuyan bir adamın kibirli, küstah kızı gibi konuşuyor. Ne kadar kentli, ne kadar da Taciksin. Bunu, Taliban'ın ortaya attığı yeni, radikal bir fikir mi sanıyorsun? Kabil'deki küçük, değerli kabuğunun dışına çıkmayı hiç denedin mi? ...Gerpek Afganistan'ı, güneyi, doğuyu, Pakistan sınırındaki aşiretleri görme zahmetine kalkıştın mı? Hayır mı? Ben gördüm. Ve sana şu kadarinı söyleyebilirim ki, bu ülkede zaten hep böyle ya da buna yakın yaşayan bir sürü yer var. Ama senin haberin yok tabii." "Buna inanmayı reddediyorum," dedi Leyla. "Ciddi olamazlar."
Hem benim dünyam senin olduğun yerdir. Değil mi ki sen şu anda buradasın, benim dünyam da burası... Böyle olunca da ne ben yalnızım ne de burası ıssız bir yer.
4
Geçenlerde bir gazetede, gençler bilgisayarı kapatamadıkları için otomatik kapatma proğramları çıktığını okumuştum. Acaba onlardan mı alsaydım? Kerem'i güç bela razı ederek, diller dökerek götürdüğüm psikolog, bu durumu "Hayat Korkusu" olarak nitelemişti. "Bu çocuklardan ne kadar çok olduğunu bilseniz şaşar kalırsınız"
Sayfa 38 - -MayaKitabı okudu
873 öğeden 851 ile 860 arasındakiler gösteriliyor.