Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Bizde ,ellerinde ahlak meşalesi taşıdığı varsayılan kişiler, kendilerini normal zevklerden mahrum eden ve bunun acısını başkalarının zevklerine karışarak çıkaran kişilerdir. Bizim erdem anlayışımızda başkalarının işine burun sokma özelliği vardır.
Sayfa 110
Kimi işinde gücünde, Kiminin donu yok kıçında. Ağız var, burun var, kulak var; Ama hepsi başka biçimde.
Reklam
Hz. İbrahim aleyhisselâm'dan yapılan rivayete göre, kendisi ölüm meleğine: "Sen kötü kimselerin ruhunu alırken, onlara gösterdiğim yüzünü ve çehreni acaba bana gösterebilir misin?" dedi. Azrail aleyhisselam: "Hayır, sen böyle bir şeye dayanamazsın." cevabını verdi. Ancak Hz. İbrahim aleyhisselâm: "Bilakis, ben buna dayanabilirim!" dedi. Bunun üzerine melek kendisine "Öyleyse yüzünü çevir, dedi. O da yüzünü çevirdi. Daha sonra dönüp baktı. Bir de ne görsün: Karşısında saçları diken diken vaziyette simsiyah bir adam, etrafa çok iğrenç bir koku saçan, simsiyah giysiler içerisinde, ağzından ve burun deliklerinden alevler ve duman çıkan bir varlık! Bu manzara karşısında Hz. İbrahim aleyhisselâm baygın düşer ve olduğu yerde yığılıp kalır. Daha sonra ayılınca bakar ki, melek ilk şeklinde durmaktadır. Bunun üzerine Hz. İbrahim (as) ölüm meleğine şöyle der: "Eğer o kötü kimsenin, başka hiçbir derdi ve hastalığı olmadan bile senin bana gösterdiğin şeklini görmesi, ızdırap olarak ona yeter."
ete kemiğe bürün de bi yanaklarından öpeyim isterdim Leyla. ruhumu senden daha iyi yansıtan kimseyi görmedim. ben, tam kendime göre. ben, tam dünyana göre.
Hayatta "ya öyle, ya böyle" ile nadiren yol alınıyor; duygularla davranış biçimleri, kemerli burunla yassı burun arasında var olanlar kadar çeşitli.
Öylesine Batılılaşmışsın ki, diye geçirdim içimden, sana işkenceden, tecavüzden, intihardan söz etsem burun kıvırırsın, ama parasızlığı geçerli bir mutsuzluk nedeni sayıyorsun.
Reklam
192 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
Adı Arthur Gordon Pym. Rüzgarın neredeyse kasırgaya döndüğü okyanuslarda bir o yana bir bu yana savrulan ''Grampus'' adlı gemide maceradan maceraya rota çiziyor. Güney Kutup bölgesinde yaptığı geziler sırasında korkunç karşılaşmaların; yamyamlık, kızıl dişli garip görünümlü hayvanların toplu ölümü ve belki de en ürpertici olanı ''H. P. Lovecraft evreninden yaratıklar ile burun buruna gelmesi, bu durumu aşması onu iyi bir kaşif ve başka Poe kitaplarında kurnaz bir dedektif haline getirir. Korku öyle distopik bir toplum yaratır ki bu toprak ve denizlerde, sınırların dışına kimse çıkmak istemiyordu. Bu baskılı ortam yaşadığımız hayatın kimine göre aynısı kimine göre zıttıdır. Baki kalan, kalplerin içindeki keşfetme arzusunun yüksek sesli yankıları. Denizci olmak bana göre zor. Kaptan olmak daha zor. Her kararı sen verirsin, mürettebatın seni can kulağı ile dinler. Yelkenleri açınca gitmez gemiler sadece. Poe evrenine girdiğinizde bir evde kısılı da kalabilirsiniz dev dalgalarla da boğuşabilirsiniz. Okurlarını her daim kaotik bir düşünce kalıbının içinde yoğursa da hayata dair iyi güven dersleri alırsınız. ''Nantucketlı Arthur Gordon Pym’in Hikayesi'' ıssız Antarktik Okyanusunda karanlıkta kalırsanız size ışık olacak.
Nantucketlı Arthur Gordon Pym’in Hikayesi
Nantucketlı Arthur Gordon Pym’in HikayesiEdgar Allan Poe · İthaki Yayınları · 2018750 okunma
Gerçek şekerin neslinin tükendiği, şeker pancarının bulutların arasında, dodolar ve horozlarla raks ettiği bir dönemde, insanların elinde sakarinden başka bir şey kalmamıştı. Revaninin tadı kaçmış, baklava üreticileri tuzlu baklava yapmayı deneyerek son bir çırpınışın ardından kepenklerini kapamışlardı. Haysiyet sahibi hiçbir tatlıcı, sanatına sakarin denen mendeburu yaklaştıramazdı... O gün bugündür dünya daha tatsız bir yerdi ve karabiberli çikolata yüzünden zırt pırt hapşıran insanların burun delikleri genişler olmuştu.
Sayfa 26 - Acayip kitaplar serisiKitabı okudu
Ah,ne kadar iğrençti şu gerçeklik denen şey! Düşlerle neden hiç uymuyordu sanki?
Türkiye iş bankasıKitabı okuyor
Bu hesabın sahibi ölümle burun buruna değil ama oladabilirdi
Reklam
Alıştım. İnsanların burun kıvırmasına, o kız olmaya, zorbalıklarına, her şeye... Bu sayede kendimi buldum. Dışlandığım her gün kendimle biraz daha tanıştım. Periyle...
224 syf.
·
Puan vermedi
·
3 günde okudu
Nikolay Vasilyevic Gogol ; 1809 yılında dünyaya gelmiş Kazak bir ailenin çocuğudur. Taras Bulba, Müfettiş, Ölü Canlar gibi eserleri büyük yankı uyandırmıştır. Eserlerindeki esprili deyimler Rusya'da atasözü olarak kullanılmaktadır. Komik ve trajik olayları kendine özgü saldırgan bir hicivle anlatıp farklı kişilik cizimleriyle ün kazanmıştır. 4 Mart 1852'de Moskova'da ölmüştür. Dostoyevski; " Hepimiz Gogol Baba'nın paltosunun cebinden çıktık." diyerek ne kadar büyük bir yazar olduğunu belirtmiştir. Bir Delinin Anı Defterinde dönemin ruhu, yaşadıkları psikolojik durumlar ve düşünceler yer alıyor. Bir ülkenin cografyasi orada yaşayan insanların fiziksel ve kişisel özelliklerine yansır, davranış ve karakterleri ülkeyi etkileyen faktörlerdendir. Okuduğum bu hikayelerde hep bu yaşamları ve insanları etkileyen düşünceleri kendi ağızlarından yansıtılmış.
Bir Delinin Anı Defteri - Palto - Burun - Petersburg Öyküleri ve Fayton
Bir Delinin Anı Defteri - Palto - Burun - Petersburg Öyküleri ve FaytonNikolay Gogol · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 201955,3bin okunma
Benim gözümde bilmediğini açıkça söyleyen insan, bilmediğini biliyormuş gibi görünen ve her şeyi ağzına yüzüne bulaştıran ikiyüzlüden daha değer­lidir.
Sayfa 131 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
Hak ederek değil, hırsızlama elde edilmiş ün, sahibine mutluluk vermez; onu ancak hak edenlerin, ona layık olanların yüreğini heye­ canla, sevinçle titretir.
Sayfa 113 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
Bedenim beni uyarıyor musun yoksa masucuktan mı yapıyorsun, ağrılar, morarmalar,burun kanamaları falan hayırdır reis nihahah
1.500 öğeden 46 ile 60 arasındakiler gösteriliyor.