Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
752 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
8 günde okudu
Vedat Türkali’nin “Bir Gün Tek Başına” romanı, hızlı okumalarımdan birisi oldu. Yaklaşık 750 sayfalık romanı 8 günde bitirdim. Romanın dilinin akıcılığı kadar, hikâyenin sarıp sarmalayan yanı da, okumamı hızlandıran bir etken oldu. Türkiye’nin en çok tartışılan ve hatta kimliklerin keskinleştiği bir döneminin romanı olmasına karşın, hikayenin
Bir Gün Tek Başına
Bir Gün Tek BaşınaVedat Türkali · Ayrıntı Yayınları · 20195,2bin okunma
Saplantıların acıları, burada da sürüyor. Uyandığım an başlayan, uykunun derinliklerinde ancak biraz azalan acı. Arkadaşlarıma belli etmemeye çalışıyorum. Onlar şakacı, özgür "beni" arıyor. Bulamıyor. Onların dünyasında iniş çıkışlar bu denli büyük değil. Onların dünyasında coşku delilik derecesine varmıyor. Onların dünyasında bunalım ölüm korkusuna, belki de ölüm isteğine dönüşmüyor. Onlar yemek yemeyi her zaman seviyor. Düzenli yemek yiyorlar. Duygusal coşkular yemek gibi beslemiyor onları. Onlar işlerine inanmış. Onlar "başkaldırmayı" savunurken, belli bir düzenin akışındaki yerlerini korumaya çalışıyorlar.Onlar, dolmuşa biner gibi evlenip, iner gibi boşanmıyor.
Reklam
Yabancı ülkelerden getirilen Bunalım Tanrılarının ülkemize bir oyunudur bu. Ülkede kötü günlerin habercisi rüzgarlar esiyordu. Aslında büyük dalgalanmaların başlangıcıydı bu. Ülkenin insanları daha insan olduklarını yeni anlıyorlardı. Millet olmanın heyecanından duydukları bir sarsınstıydı bu. Bu heyecanın içinde ithal malı bir bunalımın yeri yoktu. İşte ne yazık ülkenin gözbebekleri, binbir sıkıntıyla yetiştirilen, adam başına düşen yıllık gelirden oldukça yüksek pay alan okumuş takımı Ecnebi Bunalım Tanrısının büyüsüne kapıldı. Dünya nimetlerinden usandığını haykırmaya başladı; daha onları yaşamadan, onlardan usandığı kuruntusuna kapıldı. Meyhaneleri ithal malı bunalımlarıyla doldurdu. Daha biz doyasıya yaşamamıştık ki, büyük ve güzel şeylerin özlemini çekiyorduk henüz. Biz daha feraha çıkmamıştık ki, dünya nimetlerinden bıkalım, bunalımlar geçirelim.
Sayfa 86 - İletişim
“Benimle benden önceki diğer Peygamberlerin misali, şu adamın misâli gibidir: Adam mükemmel ve güzel bir ev yapmıştır, sadece köşelerinin birinde bir tuğla yeri boş kalmıştır. Halk, evi hayran hayran dolaşmaya başlar ve (o eksikliği görüp): “Bu eksik tuğla konulmayacak mı?” der. İşte ben bu tuğlayım ve ben Peygamberlerin sonuncusuyum.
Erich Fromm Psikanalizin Bunalımı adlı eseriyle,aslında yaşanan bunalımın daha büyük bir bunalıma yol açmaması için kendimize gelmemiz ve yörüngemizden şaşmamamız konusunda bir uyarıda bulunuyor.Çünkü ona göre bu ne dönemin ne de çağdaş toplumun bunalımı;bu özgül bir bunalım,yaşamın ta kendisinin bunalımı.
131 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
Jane Bowles, Güzel Bir Okuma Vadediyor Kısa denilecek bir hayat yaşayan Jane, büyük iki eser bırakarak ayrılmış edebiyat dünyasından. Böyle yazarların kısa süren edebiyat yaşamlarına rağmen kaleme aldığı eserler her zaman onları bize hatırlatacaktır ve onları unutturmayacaktır, en azından kaliteli okumalar yapanlar tarafından unutulmayacak diye
Açık Havada Bir Gün
Açık Havada Bir GünJane Bowles · Metis Yayıncılık · 200513 okunma
Reklam
275 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
3 günde okudu
Ne kadar güzel gelenekler. Ağıtlar’ı okurken duygulanmamak ve gözyaşlarını tutabilmek biraz zor. Ağıtlar bana toplum olarak yaşamanın, acına başkalarını da ortak etmenin bence çok gerekli hatta günümüzde de sürdürülebilse dedirten bir gelenek olduğunu gösterdi. İnsanlar büyük acılar yaşarken etrafında acısını paylaşan, yaşayan insanlar görmesi ilginç bir şekilde yüreğinde ki yangını hafifletiyor. Çağdaş toplum da nerede ise herkesin bir psikoloğu var artık. Bu gelenekler devam ettirilebilseydi, insanlar kendilerini yalnızlaştırmasalardı, psikopatlaşma ve ruhsal bunalım vakaları bu kadar üst seviyede çoğalmaya bilirdi. Ağıtlar’ı okurken yüz yıl yüz elli yıl önce yaşanmış acıları yüreğinin ta derinliklerinde yaşıyorsun hiç tanımadığın insanlara kolayca gözyaşı dökebiliyorsun. Yaşar Kemal yitmekte olan bir geleneğin kalıntılarını araştırıp bulmuş ve belgelemiş. Bundan yüzyıllar sonra bu kitabı okuyan bizden sonraki kuşaklar kim bilir ne kadar yadırgayacak bu geleneği, hatta günümüzde bile aaa ölünün başında türkümü söylenir diye yadırgayanların azımsanmayacak sayıda olduğu da kesin. Yüreğine, emeğine sağlık büyük usta çünkü gerçekten büyük bir emek bu kadar ağıtın derlenmesi. Tabi o günkü koşullar düşünülünce bu kitabın oluşması günümüz şartlarıyla kıyaslanamaz bile.
Ağıtlar
AğıtlarYaşar Kemal · Yapı Kredi Yayınları · 2022601 okunma
128 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
George ve Lennie'yi Keloğlan çizgifilminde ki uzun ve kısaya benzetiyorum ama maalesef hikayeleri uzun ve kısa gibi güldürücü değil.George kısa boylu,güçsüz Lennie ise aksine uzun boylu,iri ve biraz aptaldır.Kitabın başında ikisine de üzülürken sonunda Lennie için ağladım.Kitapta büyük bunalım sırasında bazı insanların hayatından bahsediyor.O insanlardan ikisi de George ve Lennie.Çiftliklerde iş bulmaya çalışıyorlar.En sonunda buluyorlar.Kötü şartlarda ağır işlerde çalışıyorlar ama birbirlerini ise her zaman korkuyorlar.Lennie yumuşak şeyleri okşamayı seviyor.Ve çalıştığı çiftliğin sahibinin oğlunun sevgilisinin saçını okşarken kadını boğarak öldürüyor.Ve sonunda kendide ölüyor.Bu kitap okuduğum günden sonra en sevdiğim kitap oldu.
Fareler ve İnsanlar
Fareler ve İnsanlarJohn Steinbeck · Sel Yayıncılık · 2023171,9bin okunma
PİS MORUĞUN NOTLARI’NDAN SEÇMELER  
“ama hâlâ ailemle yaşıyordum ve bunalım zamanıydı, 1937, 17 yaşında biri için iş bulmanın olanaksız olduğu bir dönem, eve, gerektiği için değil de, alışkanlıktan gider, kapıyı çalardım.”
Saplantıların acıları, burada da sürüyor. Uyandığım an başlayan, uykunun derinliklerinde ancak biraz azalan acı. Arkadaşlarıma belli etmemeye çalışıyorum. Onlar şakacı, "özgür" beni arıyor. Bulamıyor. Onların dünyasında iniş çıkışlar bu denli büyük değil. Onların dünyasında coşku delilik derecesine varmıyor. Onların dünyasında bunalım ölüm korkusuna, belki de ölüm isteğine dönüşmüyor. Onlar yemek yemeyi her zaman seviyor. Düzenli yemek yiyorlar. Duygusal coşkular yemek gibi beslemiyor onları.
Sayfa 45 - Yapı Kredi YayınlarıKitabı okudu
Reklam
1808 syf.
10/10 puan verdi
" Mutlu olmak için, mutlu olabilme ihtiyacına inanmak gerek! " der, Tolstoy. Peki! O zaman hiç sordunuz mu, koşulları insanoğlunun tekelinde olmadığı halde, neden yaşanır savaşlar? Dökülen onlarca kan ve gözyaşına rağmen... Şan mı yada şöhret elde etme payesi mi? Yoksa geçici bir heves uğruna mı, yaşanır bütün bu acılar! Yoksa devletin
Savaş ve Barış (2 Cilt Takım)
Savaş ve Barış (2 Cilt Takım)Lev Tolstoy · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 201921bin okunma
220 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Şebnem Burcuoğlu kadınlar için, özellikle de bekar kalmış kadınlar için el kitabı niteliğinde olan Kocan Kadar Konuş ile güzel bir esere imza atmış. Türk kadınının en büyük sorunlarından biri olan kocan varsa varsın yoksa yoksun yada 30lu yaşlara gelip hala evlenememiş kadınların evde kalmış etiketi bu kitapta mükemmel bir şekilde işleniyor. Kitabın ana karakteri olan Efsun 30lu yaşlara gelmiş ve halen evlenememiş biridir. Kendinden yaşça küçük kuzeninin de evlenme hazırlıklarına başlaması ile kendi aşk hayatını sorgulamaya başlıyor ve koca arayışları içine giriyor. Buna mahalle baskısı da diyebilirsiniz yada her gittiğiniz misafirlikte yada düğünde o yaşta bekar bir kıza koca bulma muhabbetleri de diyebilirsiniz. Efsun’un hayatında sevgilileri olmuştur. Ya evlenilemeyecek kadar kapa yada kendi deyimi ile hanzo yada kendisin aldatmış kişilerdir. Koca arayışına girince de hem komik hem de depresif olaylar geliyor başına. Tabi burada çevresindeki herkesin mükemmel bir sevgili yada evlilik uzmanı olmasının etkisi büyük. Herkes her şeyi en iyi bildiği için başlıyor tavsiyeler vermeye. Tabi olan Efsun’a oluyor. Kocan Kadar Konuş aslında Türkiye’de her kızın başına gelen bir evliliğe yönlendirme macerası diyebiliriz. Sanki Türkiye’de gizli bir güç kızları evlendirmek için var ve herkes bu gücün kontrolü altına girmiş bekar bir kız görünce başlıyorlar evlilik muhabbetlerine. Bu da ister istemez kızlar üzerinde bir baskı yaratıyor. Sonucu da kitaptaki gibi oluyor. Yani bir anlamda Şebnem Burcuoğlu Türk kızlarının sorunlarından bir tanesini hem komik hem de bunalım öğelerini de ekleyerek okurlarına sunmuş.
Kocan Kadar Konuş
Kocan Kadar KonuşŞebnem Burcuoğlu · DEX Kitap · 20143,880 okunma
556 syf.
·
Puan vermedi
Amerika'da yaşanan büyük bunalım esnasında, insanların yaşadıkları yoksulluk ve açlıkla mücadeleleri etkileyici ve güzel bir dille kaleme alınmış. John Steinbeck'in en çok beğendiğim kitabı
Gazap Üzümleri
Gazap ÜzümleriJohn Steinbeck · Sel Yayınları · 202035,3bin okunma
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Saygın bir aristokrat ailenin soyundan gelen Lev Aleksiyeviç Tolstoy, 1828 yılında, hayatı boyunca hemen hiç terk etmediği aile malikвnesi Yasana Polyana’da dünyaya geldi. Annesini çocuk yaşta kaybeden Tolstoy’a, çok sevdiği halaları baktı. Çocuk yaştan itibaren özgür bir mizaç sergileyen yazar, üniversite eğitimini yarıda bıraktı ve geleneğe uyup subay oldu. Kazaklara karşı savaşan ve defalarca ölümle burun buruna gelen Tolstoy, daha sonra yaşadıklarının etkisiyle şiddete ve militarizme karşı amansız bir mücadele başlatacaktı. Ordudan ayrılıp ‘Çocukluk’la ilk kitabını yazan Tolstoy, orta yaşlarında saygın bir doktorun kızı olan Sofya Bers’le evlendi. Başyapıtı Savaş ve Barış’ı genç karısının ona sağladığı istikrarlı hayat sayesinde, evliliğinin ilk dönemlerinde yazdı. Ancak bu kitapla birlikte huzurlu dönem de sona erdi. Anna Karenina’yı yazdığı günlerde yaşadığı varoluşsal bunalım, onu sonu gelmeyen bir anlam arayışına sürükleyecekti. Böylece önce köylülere has sade bir hayata, daha sonra da İsa’nın ‘Dağdaki Vaaz’ından etkilenerek oluşturduğu dünyevi bir Hıristiyanlık inancına yönelen Tolstoy, zaman içinde büyük bir yazar olduğu kadar etkili ve ödün vermez bir aydına, bir aktiviste dönüşecek, dünya üzerinde silinmez ayak izleri bırakacaktı. Daha önce Anton Çehov biyografisiyle dikkatleri üzerine çeken Rosamund Bartlett, Tolstoy: Bir Rus Hayatı’nda bu hayata sığamayan, çok yönlü dehanın ayak izlerini takip ederek akıl almaz yaşamöyküsünü beş yüz sayfaya sığdırmayı başarıyor
Tolstoy
TolstoyRosamund Bartlett · Everest Yayınları · 2017122 okunma
1.500 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.