Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Asıl Hayat Ahiret Hayatıdır
“Hayatını kaybetti!” diye yazıyor gazeteler biri ölünce. “Asıl hayat ahiret hayatıdır” mealindeki ayetin işaret ettiği gerçeğe rağmen yazıyorlar. Kur'ân'a inandıklarını söyleyenlerin dilinde dolaşıyor bu ifadenin türevleri: "Canından oldu!" "Yaşam savaşını kaybetti!" “Güneş ışığını kaybetti!” desem onlara bir akşam üzeri, büyük ihtimal itiraz ederler. "Güneşin ışığı var ama sen görmüyorsun!" diye aptallığıma hükmedecekler. Hayat dediğimiz eşsiz lütuf bu dünyanın ufkunda bir gün doğmadı mı? Güneş gibi zirve yapıp gençlik çağında, ihtiyarlığın ikindisinde sararıp solup sonunda ölüm dediğimiz bir batışla gözlerden yitmedi mi? Öyleyse sormalı değil miyiz? Bu dünyada umulmadık bu hayatı yaşamaya değer görülen biri, dünyanın ufkunda gözden kaybolunca hayatını kaybeder mi? Onu hiç ummadığı halde bu ömrün doğu ufkunda hayat sofrasına alan, hep umduğu, her daim istediği, kalbinin çığlıklarıyla duasını ettiği sonsuz ömrü ondan esirger mi? Hayır, hayır; kimse hayatını kaybediyor değil; aksine kazanıyor, yeni baştan kazanıyor. Vasiyetimdir; ben ölünce arkamdan “Senai Demirci hayatını kaybetti!” yazmayın. Yoktan var edenin var olmaya layık gördüğünü kim yok edebilir! Hesapsız hayat lutfedenin hayatta tutmaya değer gördüğünün kaybedeceği hayat mı olur! Bir kez O'nun nazarına hayat sahibi olarak görünmeyi hak eden, O'nun gözünden düşer mi hiç!
MEKKE DEVRİ UZUN SÜRER DOĞU TÜRKİSTAN'DA!
. İFAM'da dersler bitmiş, kardeşler hasbihâl için konferans salonunda toplanmıştı. Birkaç öğrenci meramını ifade eden vecîz konuşmalar yaptıktan sonra sunucu, kürsüye Doğu Türkistan'lı Abdüsselam'ı ça ğırdı. Kendine has türkçesiyle hayatını ve İFAM'a nasıl geldiğini anlattı. Ben de size hülâsa edeyim: Abdüsselam, on dört
Sayfa 117Kitabı okudu
Reklam
·
Puan vermedi
Türk'ü Türk'e Türkçe tanıtmak
Türkiye kurulalı beri arz üzerindeki bütün Türkler için bir yurt, adeta ikinci bir vatan olmuştur. Türkistan Bağımsızlık Hareketinin önemli isimlerinden Alaşçı Mustafa Çokay bunu şöyle ifade eder: ""Her Türk'ün iki vatanı vardır: Birincisi kendi doğduğu topraklar, ikincisi Türkiye'dir." Atsız'ın daha veciz ifadesi
Sibirya’dan Türkiye’ye Asırlık Göçün Hikayesi Böğrüdelik Tatarları
Sibirya’dan Türkiye’ye Asırlık Göçün Hikayesi Böğrüdelik TatarlarıSeviye Udmir · Kitaparası Yayınları · 20210 okunma
29 Nisan 1951
OSMAN BATUR DESTANI (*) Kalbde îman, elde kılınç, kemend, yay; Tâ ezelden yaratılmış kahraman!.. Erlik günü Osman Batur İslâmbay, Kesilirdi bir Attila, Oğuz Han!.. Bir dev'di O, sanmayınız cüce'dir,
وسپان باتىر; Оспан батыр
102 syf.
·
Puan vermedi
·
2 saatte okudu
Sana Bir Tepeden Baktım Aziz Şair
Şiir dağında büyük bir kaya... Yeri dolmayan, doldurulamayan. Şiirde, sanatta da koca bir cüsse Yahya Kemal, yalnız bedeninde değil... Şiirlerinde Batı da var buram buram tarih kokan Doğu da... Kökü mazide olan bir âti o... " Ankara'nın nesi güzel sorusuna İstanbul'a gidişi" diyecek kadar bu şehre âşık... Bu aşk pek çok şiirinde vurucu bir şekilde burcu burcu kokmakta... Mazinin antik güzelliğiyle sarıp sunuyor şiirlerini bir nadide yadigar olarak Yahya Kemal... Dili zeka, ustalık ve samimiyetle örülü... İçine çekip yaşatıyor şiirde. Bazen nal sesleri kulaklarımızda, bazen sevgiliyle mehtapta dalgalar yalıyor yüzümüzü... Bazen efsunlu bir kuyuda Mehlika Sultan' ı arıyoruz yedi genç ile bazen de Sessiz Gemi' ye binip hüzne yol alıyoruz. Dönülmez bir akşamın ufkunda bir tepeden İstanbul'u seyredip hayran kalıyoruz... "İnsan dünyada hayal ettiği müddetçe yaşar" diyerek koca bir ömür sunar ömrümüze büyük şair... Yahya Kemal'le karşılaşmadıysanız mutlaka uğrayın... Bambaşka bir renk ve tat kalacaktır gönlünüzde... Hararetle tavsiye ederim...( Şiddet iyi bir şey değil zira) İyi okumalar...
Kendi Gök Kubbemiz
Kendi Gök KubbemizYahya Kemal Beyatlı · İstanbul Fetih Cemiyeti · 20073,564 okunma
142 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
4 günde okudu
Devrimler Çağı
Herkese selamlar… Taner Timur, dört başlıkta 1848’deki Şubat Devrimi ve Kanlı Haziran Günleri’ni, Louis Bonaparte’ın darbesini, tarihin ilk işçi sınıfı iktidarı deneyimi olan Paris Komünü’nü ve şanlı Ekim Devrimi’ni tarihsel materyalist bir bağlamda ele almaktadır. Dili ağır değil, oldukça sade. Okuyan kişiyi sıkmıyor. Bu ana başlıkların altında:
Devrimler Çağı
Devrimler ÇağıTaner Timur · Yordam Kitap · 201755 okunma
Reklam
EHLİ SÜNNET MEZHEBİNE İNTİSAB ETMEK VÂCİPTİR...
- " (...) Onlar, (Ehl-i sünnet âlimleri) bir meselede paldır-küldür “İçtihad” (!) etmeye yeltenmezler. Kendilerine takdim edilen herhangi bir müşkül meselenin “çözümüne dair” içtihad etmeden önce (Ehl-i sünnet âlimlerinin) nasıl hareket ettiklerine ve ne yaptıklarına misâl olması bakımından İmam-ı Azam Ebu Hanife Hazretlerine aid olan bir
55 syf.
·
Puan vermedi
·
5 günde okudu
Büyük Doğu Ufkunda
Hüküm dergisi;Necip Fazıl'ın hayatının en meşakkatli devirlerinde dahi çıkarmaktan ve davasını haykırmaktan geri durmadığı Büyük Doğu dergisinin bugün ki temsilcisi/halefidir kanaatimce. Özellikle yayın yönetmeninin Büyük Doğu külliyatına baştan sona hakim olması,bunun yanında İslami İlimlere vakıf olması da fikir ve ilmi bir araya getiren nadir dergilerden olmasını gerektirmiş. Gündemden tamamen kopmadan,keşfi kadimden bugüne fikir taşımak,ucuzculuk ve menfaat için acıtasyon uzak durarak,kirli siyasete dalmayarak yayın çizgisinden taviz vermeyen derginin bu sayısı "Bir Mütefekkirin Kafa Kağıdında Muhasebe" yazısıyla Necip Fazıl'ı ele alıyor. Ardından Ercan Çiftçi'nin "İslam İnkılabında başa alınacak dava: Estetik" yazısıyla beraber Tarihselcilik nedir ve neyi amaçlar diye kafasında soru olanların tüm soru ve sorunlarına yanıt verecek İhsan Şenocak Hoca ile tarihselcilik üzerine bir röpörtaj var. Mustafa Özcan'ın "Din yerine Felsefe" yazısının özellikle hoşuma gittiğini belirtmeliyim. Ahmet Yüce'nin "Çağların tedavülünde gelinen karanlık dönemin sonuna doğru aydınlık" yazısı da İslam aleminin ve dünyanın fikri planda çıkmazlarını anlattığı yazısı da yeni şeyler söylüyor. Matbuatı yalnız menfaat için pazarlayanların aksine,samimiyetine inandığım bu dergiyi takip etmeye devam edeceğim,ayrıca sizlere de gönül rahatlığı ve şiddetle tavsiye ederim bu dergiyi. Selametle.
Hüküm Dergisi - Sayı 74
Hüküm Dergisi - Sayı 74Hüküm Dergisi · Hüküm Dergi · 20194 okunma
31 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.