Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gökbörü’nün İzinde Gökbörü’nün İzinde Gökbörü’nün İzinde Kadim Türklerin Topraklarında Gökbörü’nün İzinde
Sayfa 193Kitabı okudu
Hristiyanlığın Doğuşu
Filistin o tarihte Roma esareti altında bulunan Yahudilerin yurdudur. Yeni bir dinin gönderilmesini hazmedemeyen Yahudiler Romalılara kışkırtarak Hazreti İsa'nın çarmıha gerilmesine (gökyüzüne kaldırılmasına) neden olurlar. Hz.İsa'nın çarmıha gerilmesinden sonra Hristiyanlık, Roma İmparatorluğu'nun özellikle Batı kesimlerinde hızla yayılmaya başlar. Doğu kiliselerinin büyük bölümünün kökleri Hristiyanlığın bu ilk yıllarına kadar uzanır.
Sayfa 23 - Yeni Şafak
Reklam
26 AY - 280 KİTAP
Şubat ayını 6 kitapla tamamlamış bulunuyorum. #Tavsiyeniteliğinde okuduğum kitapları bırakmak istiyorum. Herkese keyifli okumalar dilerim😊 (En alta geçen 25 ayın kitaplarını da bırakacağım. Yorum, fikir ve düşüncesini merak ettiğiniz kitapları sorabilirsiniz.) ŞUBAT AYI 1-Alınyazısı Saati(Sezai Karakoç) 2-Tasavvuf Bahçeleri(Necip Fazıl
Saltanatın kaldırılması
1 Kasım 1922'de Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin kabul ettiği 308 numaralı karar; "TBMM'nin hakimiyetinin ve hükümranlığın hakiki mümessili olduğunun" ilan edilmesidir. Bu kararla Saltanat kaldırılmış ve imparatorluk resmen sona ermiştir. 622 yıllık ömründe uzaktaki Japonya hariç bütün doğuda ve Avrupa'da tarihi sürükleyen 16. asırdaki toprakları klasik Roma İmparatorluğu'nun hemen bütün Doğu Akdeniz, Kuzey Afrika toprakları ve dahi eski Roma İmparatorluğu'nda olmayan Kafkas Ötesi bölgeler ve Fırat-Dicle havzasındaki toprakları kapsayan bu imparatorluk sonunda Balkan faciası ve I. Dünya Savaşı ile 3 kıtadaki hakimiyetini tamamen kaybetmişti. TBMM Vatan topraklarını tekrar İşgalci güçlerden temizlemiş büyük devletlerin işgaline son vermiş itilaf devletleri tarafından ebediyen Yunanistan'ın irade ve iradesine bırakılan Batı Anadolu olur ve Trakya havzasını tekrar vatana katmıştır.
Sayfa 145Kitabı okudu
Uygar dünyada herkesle eşit bir yere hakkı olduğuna inanan Araplar "Kendi kendilerini yönetmeye yeterli" sayılmadıklarından, zaferleri için döktükleri kendi ve Müslüman kanları hiç dikkate alınmadan himaye altına sokuldular. Bu iki taraflı eziklik sebebiyle 1920 yılını Arap tarihçi G. Antonius'un deyimiyle Amm el nakba - Felaket yılı ilan ettiler. Aslında bunu bütün İslam toplumlar için söylemek mümkündür. 1918 sonunda, Türkler de dahil hepsi insan yerine konup eşit sayılacaklarını umuyorlardı. Oysa 1920'nin sonunda bütün Müslümanların ikinci sınıf insan sayıldıkları belgelere kaydedilmiş oldu. Bu büyük şok ve başarısızlık, hepsini izledikleri yöntem ve yolları gözden geçirmeye mecbur etti. San Remo ile yaratılan sorunlu Orta Doğu'yu Nevakivi şöyle anlatıyor: "Arap Orta Doğusu'nun bugünkü zigzaglı hudutları, karmaşık kara ulaşımı ve sayısız gümrük istasyonları, San Remo'da onaylanandır. Arap dünyası üzerinde tamiri imkansız bir tahribat yaptı. George Antonius, hayal kırıklığından umutsuzluğa geçildi ve sonraki karışıklıkların anahtarı oldu, der" Büyük hayal kırıklığı geleceğin olaylarının tohumlarını atmakla birlikte, bir yandan bağımsızlık hareketinin liderlerinin uzlaşmacı davranışları, diğer yandan sömürgecilerin silahlı müdahaleleri sonucu, Araplar bir hatta iki nesil için statükoyu kabul durumunda kaldılar. Türkiye'de bağımsızlık savaşı ısrarla sürdürülürken Arapların vazgeçmesi tabii ki iki tarafın ilişkilerini de etkiledi.
Sayfa 170 - Boyut YayınlarıKitabı okudu
_Tanrı, ışığı yaratmıştır. Demek ki ilk Üstad-ı Azam Mason, Tanrı’nın kendisidir. _Adem Baba, ilk masonlardandır ve Tanrı tarafından Cennete mason olarak kabul edilmiştir. Bu, masonluğun eylem olarak değilse de bir oluş kudreti olarak daima var olduğunu söylemenin bir tarzıdır. Çünkü masonluk, insan ruhunun ilk ve eski bir ihtiyacına cevap
Reklam
167 syf.
7/10 puan verdi
Doğu'nun Limanları Aşk, dostluk, savaş ve tarihin bir araya gelmesiyle harmanlanmış bir eser. Okurlar kitabın kapağını açtığı an büyük bir maceranın içine sürüklenmekle kalmayacak aynı zamanda geçmiş ve gelecek ile yüzleşecek. Geçmişin anıları ile geleceğin belirtisini bütünleştireceğimiz, geçmişten kopmayıp geleceği gönül gözüyle göreceğimiz bir kitap... Kitapta geçen duygu yoğunluğu, karakterlerin bulunmuş olduğu durumların cümlelere dökülmesi bir nevi duygular ve cümlelerin birbirine ayna oluşu söz konusu... Kitapta geçen olay örgüsü ve mekanlar arasındaki geçiş o kadar hızlı ki, bazen anlamakta zorlandım. Bazı sayfaları tekrar tekrar okumak zorunda kaldım. Dili sade ve akıcı, ama olay örgüsü biraz karışık geldi. Buna rağmen heyecanımı kaybetmeden okuduğum bir kitap. Tarihin izlerini bir çocuğun omuzlarında görebiliyorum, daha doğrusu bu izleri onun omuzlarına yüklemek isteyen bir babayı, ona ne olmak istediğini, ne yapmak istediğini sormayan ve onun adına hayal kuran bir baba, oğlunun bir devrimci olmasını isteyen beklentileri yüksek bir baba. Ama kendi hedefleri ve hayalleri olan bir çocuğun doktor olma isteği, Direnişçi olmak istemezken, bir direnişçinin doğuşu söz konusu... Bazen insan yanlış gibi gözüken doğrularının peşinden gitmeyi bilmeli. Bize yanlış gibi görünenin arkasındaki sır perdesini aralayabilirsek, o zaman gerçeğe ulaşabiliriz. Neden iki farklı ırka mensup insanlar arkadaş olmasın ki? Bu gayet doğal olmalı, kınanmamalı. Şu an bile bu konu hakkında görüş ayrılığı var. Bazen bu ayrılığa isyan etmeli, tıpkı kitaptaki karakter gibi.
Doğunun Limanları
Doğunun LimanlarıAmin Maalouf · Yapı Kredi Yayınları · 199832,4bin okunma
304 syf.
·
Puan vermedi
Cumhuriyetin doğuşu “ Kazım Karabekir Paşa, doğu cephesindeyken savaşta öksüz ve yetim kalmış Türk ve Ermeni çocuklara sahip çıkmıştı. Gürbüz Çocuklar Ordusu Teşkilatı’nı kurup, sahipsiz çocukları açlık ve sefaletten kurtararak meslek sahibi olmalarını sağlamıştı. Bu yüzden kendisine “ Yetimler Babası” denilmişti. Yunanistan ise Kuzey Ege’ de
Cumhuriyet'in Doğuşu
Cumhuriyet'in Doğuşuİlber Ortaylı · Kronik Kitap Yayınları · 2023626 okunma
Doğu'nun Problemi
Klasik bir teze göre, Batı’da gerçekleşen devrim ile mukayese edilebilir bir bilimsel devrim, birçok bakımdan asırlar boyunca hayli üstün olmasına rağmen Çin düşüncesinde usta asla eleştirilemediğinden, asla tartışmaya konu edilemediğinden, Çin uygarlığında gerçekleşmemiştir. Çin düşüncesi zenginleşerek ve derinleşerek gelişmiştir, entelektüel otoritenin sorgulanması yoluyla değil. Bu bana makul bir hipotez gibi geliyor; büyük Çin uygarlığının, Cizvitler gelip de onlara açıklamadan önce Arz’ın yuvarlak olduğunu kavramayı başaramamış olmasına (bu inanılmaz duruma) yönelik başka bir açıklama bulamıyorum. Belki de Çin’de asla Anaksimandros ayarında biri çıkmadığından. Zaten çıksaydı da muhtemelen imparator onun kellesini vurdururdu.
Sayfa 103Kitabı okudu
İkinci Dünya Savaşı'nda Türkiye'nin savaşın dışında kalması büyük bir başarıdır. Memleketi uçuruma götürecek, ne Doğu'nun ne de Batı'nın aldırış edeceği bir seyirden böylelikle kurtulmuşuzdur.
Sayfa 23 - Kronik KitapKitabı okudu
Reklam
Felsefenin Doğuşu ve Müspet Bilimler
Doğudaki Yunanlar, Yakın Doğu ile bağlantılarını kullanarak entelektüel ve spiritüel hayatın temel problemlerine yanıtlar arıyorlardı. Bu sebeple felsefenin doğuşu ve müspet ilimler Yunan ana karasında değil, Anadolu'nun Batı kıyısındaki Yunan şehirlerinde ortaya çıktı. Bu dönemde ana kara, oryantalize (doğululaşma) sürecinin gerisinde kalmış; ve yerel Yunan bileşenlerini kullanarak kendi sosyal yapısını sağlama almak ile entelektüel yaşamını geliştirmeyi amaçlamıştır. M.Ö. 7. yüzyılın ortalarından sonra, Yakın Doğu ve özellikle yeni yeni keşfedilmiş Mısır, İyonya Yunanları için yeni bir bilgelik ve tecrübe kapısı hâline geldi. Miletli Thales, bir tüccar olarak çokça gezdi, Mısır'ı ziyaret ederek çeşitli alanlarda geniş bir temel edindi. Dünyanın ve cennetin haritasını çizen bir başka Miletli Anaksimander ise büyük ihtimâlle Babil gibi büyük bir merkezde, Yakın Doğu halklarının antik astronomi ilmini çalıştı. İyonyalı doğa felsefecileri Yakın Doğu topraklarından hayli etkilenmiş, keza inanılmaz kısa bir sürede bilimsel araştırma metotlarını keşfedebilmişler, böylece tamamen farklı bir seviyede -Batı ruhunun temellerinin de üzerine kurulabileceği- bir entelektüel aktiviteyi başlatabilmişlerdir.
Sayfa 207 - THE ART OF GREECE Its Origins in the Mediterranean and Near EastKitabı okudu
( Nuh’un büyükbabası Enok ) _Meleklerin Düşüşü ve Masonluk_ _İnsanoğulları çoğalınca, güzel ve alımlı kızları oldu. Melekler, göklerin çocukları onları görüp şehvet hissettiler. Birbirlerine dediler ki: “Gelin insanların arasından kendimize eşler seçelim ve onlardan çocuklarımız olsun.” Liderleri Semyaza onlara dedi ki: “büyük bir günahın cezasını
350 syf.
·
Puan vermedi
Felsefe Tarihi 2
Felsefe Tarihi 2
Umberto Eco
Umberto Eco
Umberto Eco bu kitabında Helenistik felsefenin doğusu ve batısı arasında bir sentez oluşturduğunu belirtmektedir. Eco, kitabında Helenistik dönem felsefesinin Doğu ve Batı arasında köprü görevi gördüğünü vurgulamaktadır. Bu sentez, Doğu ve Batı felsefelerinin birbirleriyle etkileşim halinde olduğunu ve yeni felsefi akımların
Felsefe Tarihi 2
Felsefe Tarihi 2Umberto Eco · Alfa Yayınları · 202166 okunma
67 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.