Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Davalık olan Fareler
1488 yılında Autin'de Chassseneux'un(çok büyük bir hukukçuymuş) başkanlığını yaptığı mahkemede farelere karşı açılan bir davada, kendisi müvekkillerini(fareleri) savunma görevini üstlenmiştir. Chasseneux,müvekkillerine tek tek çıkarılan bir davetin pratikte bu dava da mümkün olmayacağını, sayılarının çok fazla olduğunu ve çevreye dağılmış olarak yaşadıklarını mahkeme heyetine bildirmesine rağmen, bu haklı (!) talebi kabul edilmemiş, sanıkların mahkemeye toplu daveti kamuoyuna duyurulmuştur. Chasseneux itiraz ederek, müvekkillerinin (farelerin) kendileri hakkında dava açıldığından haberdar olan kediler tarafından parçalanacaklarını bildikleri ve bu yüzden mahkemeye gelmelerinin mümkün olmadığını bildirir. Bu itirazda kabul edilmeyince, hakimin insanlığına ve adaletine sığınarak müvekkillerinin affedilmesini ister.
Siz kaçını tanıyorsunuz ? :)
15.yyda yaşamış bir İspanyol Teolog olan Alfonso de Spina tam 133.306.688 Şeytan olduğundan söz eder.
Reklam
208 syf.
·
Puan vermedi
Kitabın anlatıcısı Holden lise öğrencisi, derslerinde başarılı olamayınca okuldan atılıyor, eve dönüş esnasındaki birkaç gününü anlatıyor. Kitabın isminde olduğu gibi kırsal bir alandaki çocuklarla ilgili değil ben de birçokları gibi o yanılgıya düştüm. Yaprak Fırtınası’ndan sonra okumaya başlamıştım, ilk anda Amerikan filmlerindeki diyaloglara
Çavdar Tarlasında Çocuklar
Çavdar Tarlasında ÇocuklarJ. D. Salinger · Yapı Kredi Yayınları · 202159,4bin okunma
yargılandığı ama yanmaktan kurtulduğu cadı avı vardı.
Sayfa 10 - Epub elmaKitabı okudu
472 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
55 günde okudu
Bu kitabı sizlere tanıtmak için neresinden başlasam bilmiyorum:) Aslında kitabın ismi içerik hakkında güçlü bir mesaj veriyor. Ancak, okurların çoğu bilimsel içerikli kitap dendiğinde okuma önceliğini başka kitaplara verir:) Carl Sagan, bilimi sokakta gezen insanın dahi anlayabileceği şekilde anlatan, bilimi yaşamın her alanında tanımlayan (din,
Karanlık Bir Dünyada Bilimin Mum Işığı
Karanlık Bir Dünyada Bilimin Mum IşığıCarl Sagan · Tübitak Yayınları · 2010842 okunma
Milattan sonra 300' lü yıllarda doğmuş olan, hem güzel bir kadın, hem zeki bir matematikçi, hem de İskenderiye kütüphanesinin sorumlusu olan Hypatia' yı dinsiz ilan edip, onun bir Hristiyan çete tarafından öldürülmesini teşvik eden Piskopos Cyril, Hristiyan âleminde kadınlara karşı yapılan ve ortaçağ boyunca süren linç (cadı avı) vahşetlerinin temellerini mi atıyordu?
Reklam
Dün gece, Salinger’in Gönülçelen adlı romanını okuyup bitirdim. Uyuduğumda bugünün ilk saatleriydi. Çok çok güzel bir roman. 16-17 yaşlarında bir çocuğun gözüyle, diliyle anlatılıyor. Nasıl her şeye boş veren, nasıl hayaller içinde, ama nasıl yalnızlık çeken tatlı bir çocuk. İkinci Dünya Savaşı’ndan sonra, savaşın bitimiyle birlikte, içine onca kapanmış olan Amerika, biren Avrupa’yla içli dışlı olmak zorunda kalınca, Avrupa’nın değişik düşünce akımları Amerika’yı allk bullak ediyor, McCarty denilen o aşağılık adamın körüklediği korkunç bir baskı dönemi başlıyor Amerika’da. Bir kısmı baskı dönemini elverdiği ölçüde bir şeyler yazmaya çalışıyorlarsa da, yazarların çoğu susuyor. Korkunç bir ‘Cadı Kazanı’ kaynatılıyor. Korkunç bir aydın avı. Salinger, işte bu dönemde yazmış Gönülçelen’i. O dönemin Amerikan gençliğini çok ustaca anlatmış.
Sayfa 383
Cadı inancı, 16. yüzyılda Şeyhülislam Ebussûud Efendi’yi çok yormuş bir konu gibi görünmektedir. Öyle ki Selanik’teki bir hortlağın her gece birinin ölümüne sebep olduğuna dair şikâyetlerden sonunda pes eder (Aycibin, 64) ve Evliyâ’nın da detaylı bir şekilde anlattığı karna kazık saplama, baş kesme, yakma gibi metotların önünü açmak zorunda kalır. 17. yüzyılda, bu kez Edirne’de geçen iki cadı olayı, kadının uygulamalarla ilgili olarak telaşla merkezden yardım istemesine sebep olmuştur (Aycibin 66). İki yüzyıl sonra, devletin resmî yayın organı, Takvîm-i Vekâyi’nin 6 Ekim 1833 tarihli nüshasında bu kez Bulgaristan’ın Tırnova kazasında yaşanan bir cadı avı haber konusu edilmiştir. Bu olaydaki hortlaklardan kurtulmak için resmen görevlendirilen bir gayrimüslim olan cadıcı Nikola, Evliyâ Çelebi’nin Kafkaslar’daki oburları anlatırken sözünü ettiği “obur tanıtıcı”, “cadı sihirbaz bilici” mesleğindendir
Sayfa 29
120 syf.
8/10 puan verdi
Elia Kazan, ataları Kayserili olan İstanbul doğumlu bir Rum idi. Dört yaşında ABD'ye göç ettiler ve orada sinema tarihinin en büyük senarist ve yönetmenlerinden biri oldu. Aynı zamanda bir yazardı. Kendisini Anadolulu olarak tanımladı. Zülfü Livaneli bu kitabında Elia Kazan ile olan dostluğu üzerinden adeta bir manifesto sunuyor. Kendi fikirlerini de anlatıyor. Kitap benim hoşuma gitti, sevdim. Ancak Elia Kazan, 1910'ların Osmanlı coğrafyası, ABD'deki Mc Charty Dönemi ve cadı avı, Hollywood yıldızları, Gorbaçov, Issık Göl Forumu gibi konularda bilgi sahibi olmak lazım.
Elia ile Yolculuk
Elia ile YolculukZülfü Livaneli · Karakarga Yayınları · 202010,8bin okunma
996 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.