Sevgili kitap dostlarım,
D & R' daki 5 TL kampanyasını gözlerimle görmek için Forum İstanbul mağazasına gittim ve hayal kırıklığına uğradım.
dr.com.tr/Kataloglar_/Bu-...
adresindeki kitaplardan Forum İstanbul mağazasında maalesef yoktu. Öylesine indirimli gibi 3-5 kitap konulmuştu. Geçen yıllardaki gibi 5 TL
kitap roman ödüllü bir kitap doğrusu. orta çağ gerçeklerini anlatıyor. cadı avı engizisyon veba gibi. ama bunu yaparken hayal dünyasını da kullanıyor. bu kitapla birlikte roman ödüllü kitaplara daha da temkinli yaklaşacağım doğrusu. tamam bir roman ama daha dolu kitapları seviyorum.
Güldünya Tören, töre cihayeti deyince akla gelen ilk isimlerden biri. 1 Mart 2004’te aile kararıyla öldürüldü. Suçu, ona tecavüz eden akrabasından hamile kalmasıydı. Olay ortaya çıktıktan sonra aşiret, köyü terk etmesini istedi. Güldünya kabul etmeyince İstanbul’a amcasının yanına yollandı. Abisi peşine düştü, cinayetten polise sığınmak suretiyle
Hakkında yazılabilecek o kadar çok şey var ki...Nereden başlayacağımı bilemiyorum. Aklıma geldiği gibi yazacağım. Umarım faydalı olur okumak isteyenlere.
Jack Holland kitabında kadın düşmanlığının Batı toplumlarında tarih boyunca nasıl ortaya çıktığını, hangi düşüncelerden etkilendiğini ve ne gibi sonuçlara yol açtığını yazıyor. Kitabın ismi "Kadından nefretin evrensel tarihi" olsa da, ne yazık ki Doğu toplumlarına yeterince değinmemiş. Örneğin Müslüman toplumların kadına bakışına dair bir başlık açmadan, evrensellikten bahsetmemiz zor. Ancak bu eksik, kitabın belki de tek kötü yanı.
Konular, sözde demokrasinin beşiği olarak anılan Antik Yunan'dan günümüze dek geliyor. Yunan dönemini, Romalıların kadına bakışı izlerken, akabinde Orta Çağ'ın karanlık cadı avı devreye giriyor. 18. yüzyılın sonunda bile cadılık suçlamasıyla kadınların öldürüldüğünü hatırlatmak isterim. Daha sonra sanayi devrimi, sözüm ona daha modern toplumlar inceleniyor ama göreceksiniz ki kadınların hayatındaki gelişmeler ancak kaplumbağa hızıyla ilerleyebiliyor.
Sizi üzecek, şaşırtacak ve öfkelendirecek birçok bilgiye ulaşacaksınız bu kitabı okuduğunuzda. Fikirlerine saygı ve hatta hayranlık duyduğunuz bazı düşünürlerin konu kadınlar olduğunda sizi hayal kırıklığına uğratabileceğini de belirteyim.
Eğer Müslüman toplumlara da değinmiş olsaydı yazar, kitaba kesinlikle 10 puan verirdim. Bu eksiğinden dolayı puanım 9 :)
"Büyülü kelime" ile amaçlanan yardımın kelimenin 'ses' gücüne indirgenmiş olduğunu söylenebilinir. Anlamsız kelimelerin yinelendiği çok sayıda büyü formunun varlığı tamlamalar çoğu kez tercih sebebidir. Aynı sesli harflerin,takılan eklerle tekrarına en çok bilinen örnek, 212 yılında Roma imparatoru Caracalla'nın emriyle öldürülen gnostik şair ve hekim Serenus Sammonicus'un 'Sırlar' isimli kitabında yer alan, hastalıklar esnasında yüksek ateşe karşı iyi ruhları davet eden ünlü ABRACADABRA formülüdür. ilk kez 3. yüzyılda ortaya çıkmış olmakla beraber, formülün kullanımının çok daha eskiye gittiği kesindir. Eski Mısır kaynaklarında da yer alan gnostik büyü formülü ABRACADABRA, ters piramit formunun tipik örneğidir. Kelimedeki harflerin, tek harf kalıncaya kadar eksiltilmesi, şeytan ve hastalıkların adım adım gerilediği anlamını taşır.
ABRACADABRA ABRACADABRA
ABRACADABR ABRACADABR
ABRACADAB ABRACADAB
ABRACADA ABRACADA
ABRACAD ABRACAD
ABRACA ABRACA
ABRAC ABRAC
ABRA ABRA
ABR ABR
AB AB
A A
1488 yılında Autin'de Chassseneux'un(çok büyük bir hukukçuymuş) başkanlığını yaptığı mahkemede farelere karşı açılan bir davada, kendisi müvekkillerini(fareleri) savunma görevini üstlenmiştir. Chasseneux,müvekkillerine tek tek çıkarılan bir davetin pratikte bu dava da mümkün olmayacağını, sayılarının çok fazla olduğunu ve çevreye dağılmış olarak yaşadıklarını mahkeme heyetine bildirmesine rağmen, bu haklı (!) talebi kabul edilmemiş, sanıkların mahkemeye toplu daveti kamuoyuna duyurulmuştur. Chasseneux itiraz ederek, müvekkillerinin (farelerin) kendileri hakkında dava açıldığından haberdar olan kediler tarafından parçalanacaklarını bildikleri ve bu yüzden mahkemeye gelmelerinin mümkün olmadığını bildirir. Bu itirazda kabul edilmeyince, hakimin insanlığına ve adaletine sığınarak müvekkillerinin affedilmesini ister.
Kitabın anlatıcısı Holden lise öğrencisi, derslerinde başarılı olamayınca okuldan atılıyor, eve dönüş esnasındaki birkaç gününü anlatıyor. Kitabın isminde olduğu gibi kırsal bir alandaki çocuklarla ilgili değil ben de birçokları gibi o yanılgıya düştüm.
Yaprak Fırtınası’ndan sonra okumaya başlamıştım, ilk anda Amerikan filmlerindeki diyaloglara
Bu kitabı sizlere tanıtmak için neresinden başlasam bilmiyorum:) Aslında kitabın ismi içerik hakkında güçlü bir mesaj veriyor. Ancak, okurların çoğu bilimsel içerikli kitap dendiğinde okuma önceliğini başka kitaplara verir:) Carl Sagan, bilimi sokakta gezen insanın dahi anlayabileceği şekilde anlatan, bilimi yaşamın her alanında tanımlayan (din,