Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Zülfü Livaneli
“Sizi bilmem; ama ben dünyada en çok cehaletten korkarım. Çünkü cehalet kendi bildiğinin dışında bir bilgi ve düzey olduğunu fark etmeyen bir kör karanlıktır. Zehirli tutkular ve fanatik öfkeler üretir. En kötü yanı da cahilin, cahil olduğunu bilmemesidir. Kendini aydın sanan, birkaç kitap okumuş cahillerin durumu ise en korkuncudur.” (10.3.1991)
Namirek usta bir keresinde
Elbette bilgi hem mutluluk hem acı verir ama hiçbir acı cehaletten daha fazla zahmet verici değildir demişti.Cahil bir insanla tartışan ve tartışmayı kazanan kim yaşamış ki dünyada ?
Reklam
Ülkemizde, bir erkekten kadına yönelen cinayet, taciz, tecavüz, mobbing, istismar, şiddet, aşağılama gibi konularda her gün birçok haberle karşılaşıyoruz. İşin trajik tarafı, bu haberlere oldukça şaşırıyoruz. Neden mi trajik? Memnun olmadığımız, eleştirdiğimiz ve ayıpladığımız bu erkekleri biz yetiştiriyoruz verdiğimiz örtük ve alenen mesajlarla... Üstelik eğitimli olmak ve cahil olmakla da hiç alakası yok! Sadece şekli vücut değiştiriyor. (Bahar Köse Karaca)
“Sizi bilmem; ama ben dünyada en çok cehaletten korkarım. Çünkü cehalet kendi bildiğinin dışında bir bilgi ve düzey olduğunu fark etmeyen bir kör karanlıktır. Zehirli tutkular ve fanatik öfkeler üretir. En kötü yanı da cahilin, cahil olduğunu bilmemesidir. Kendini aydın sanan, birkaç kitap okumuş cahillerin durumu ise en korkuncudur.” (10.3.1991) Zülfü Livaneli
Oyun Kayseri' de oynanıyor. Birkaç arkadaşımla birlikte rektörün çağrılısı olarak Kayseri Üniversitesi' ndeyiz. Çevremizde seçkin insanlar: Üniversite öğretim üyeleri, milletvekilleri, belediye başkanı vb. Sanattan söz ediyorlar. Devlet sanatçısı unvanının bir Moskof buluşu olduğunu, "Neydi o kemancının adı Suna Kan mı? Evet işte onun gibi kendi kültürel değerlerimize yabancı, kara cahil çalgıcılara dağıtılarak yozlaştırıldığını" öğreniyoruz. Yıldız Kenter' in "çok tehlikeli bir devrimci sanatçı" olduğunu öğreniyoruz. Nasıl mı? "Ben Anadolu" gibi Türk kadınını böylesine aşağılatıcı bir oyunu oynaması bunun kanıtı değil mi? Ve en şaşırtıcısı, Devlet Tiyatrolarının yabancı oyunlarla izleyiciyi yıllardan beri planlı olarak kışkırttığını ve beyin yıkadığını öğreniyoruz... Böylece şimdiye değin hiç görmediğimiz, duymadığımız bilgilerle donatılmış olarak üniversiteden ayrılırken, yine her zamanki tartışmamıza dönüyoruz, bu turnenin anlamı ya da anlamsızlığı...
Sayfa 190 - DüzlemKitabı okudu
Aşk Gelmiş Cihana
Kız kaptırdı gönlünü Sevdiği oğlan kalpsizin biri Alay etti güldü... Hiç aşka gülünür mü? Ne çare, cahil aklı Kız hastalandı, yattı Mumda yandı pervane... öldü. Oğlan sormakta haklı Hiç aşktan ölünür mü?
Reklam
Osmanlida yunanistan
Genellikli Rum-Ortodoks ahalînin yönetim için sorun teşkil etmesinde kilisenin de olumsuz rolü oldu. Bu kilisenin ulusalcı-dinci kışkırtmasından çok, ekserî rahiplerin yolsuzluklarından kaynaklanıyordu. Bâbıâlî'nin gözünde bu dönemdeki Rum ruhbanı, "cahil ve yolsuzluk yapan" bir grup olarak, pek saygın olmayan bir şöhrete sahipti.[
"Cahil bir toplum,özgür bırakılıp kendine seçim hakkı verilse dahi,hiçbir zaman özgür bir seçim yapamaz.Sadece seçim yaptığını zanneder.cahil toplumla seçim yapmak,okuma yazma bilmeyen adama hangi kitabı okuyacağını sormak kadar ahmaklıktır!Böyle ir seçimle iktidara gelenler,düzenledikleri tiyatro ile halkın egemenliğini çalan zalim ve madrabaz hainlerdir"diyor.
Okudukça ne kadar cahil olduğunu anlıyor insan..
Geri199
1.000 öğeden 991 ile 1.000 arasındakiler gösteriliyor.