Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
232 syf.
·
Puan vermedi
Seniha'nın kayıtsızlığı insanı hayrete düşürecek bir seviyeye ulaşmaktadır ancak bu eserin ciddiyetini ve gerçekliğini ortaya koyan en mühim alametlerden birisi olarak görülüyor...Milli Mücadelede aktif olarak rol almayan, hatta gaflet ve hatta hıyanet içinde yer alan İstanbul sosyetesinin daha sonra memleket mukadderatında birinci dereceye
Kiralık Konak
Kiralık KonakYakup Kadri Karaosmanoğlu · İletişim Yayınları · 202317,7bin okunma
688 syf.
9/10 puan verdi
Çanakkale Savaşı ancak bu kadar güzel anlatılabilir. Bir çok Çanakkale kitabı okudum, bu kitap onlara göre daha objektif ve doyurucu. Çanakkale ile bence bir başyapıt. Tavsiye ederim.
Diriliş
DirilişTurgut Özakman · Bilgi Yayınevi · 20145,2bin okunma
Reklam
...Çünkü Çanakkale ruhunu anlatan şu hatıra da Mustafa Kemal'e aittir: ''Biz, ferdi kahramanlık sahneleriyle meşgul olmuyoruz. Yalnız size, Bombasırtı vakasını anlatmadan geçemeyeceğim. Karşılıklı siperler arasında mesafeniz sekiz metre... Yani ölüm muhakkak... Birinci siperdekiler, hiçbiri kurtulamamacasına kamilen düşüyor. İkincidekiler onların yerine gidiyor. Fakat ne kadar şayan-ı gıpta bir itidal ve tevekkülle, biliyor musunuz? Öleni görüyor, üç dakikaya kadar öleceğini biliyor. Hiç ufak bir fütur bile göstermiyor. Sarsılmak yok. Okuma bilenler ellerinde Kur'an-ı Kerim, cennete girmeye hazırlanıyorlar. Bilmeyenler, kelime-i şahadet çekerek yürüyorlar. Bu, Türk askerlerindeki ruh kuvvetini gösteren şayan-ı hayret ve tebrik bir misaldir. Emin olmalısınız ki, Çanakkale Savaşı'nı kazandıran, bu yüksek ruhtur.''
255 syf.
1/10 puan verdi
Yazar bu kitapta Çanakkale Savaşı'nı tamamıyla efsanelere dayalı şekilde anlatmış. Tarihi gerçekçiliği olmayan olaylara bolca yer vermiş. Çanakkale Savaşı'nın en büyük kahramanı Mustafa Kemal Atatürk'e ise neredeyse hiç yer vermemiş. Yani yazar bu kitapta tarihi çok saptırmış. Kimse kusura bakmasın ama 1 puan bile fazla bu kitaba. Çanakkale Savaşıyla ilgili güzel bir roman okumak isteyenlere Turgut Özakman'ın Diriliş isimli romanını tavsiye ederim.
Çanakkale'de Şahlananlar
Çanakkale'de ŞahlananlarVehbi Vakkasoğlu · Nesil Yayınları · 2018201 okunma
Bugün hepimize düşen ortak görev; ulusal değerlere, bilince, Cumhuriyet'e sahip çıkmak, Çanakkale'yi, Kurtuluş Savaşı'nı kazanan ruhu korumak ve bu bilinci gelecek kuşaklara aktarmaktır. Türk Ulusu dili, kültürü, tarihi ve saygın kimliğiyle aydınlık yarınlara el ele güçlü biçimde yürüyecektir.
Bugün hepimize düşen ortak görev; ulusal değerlere, bilince, Cumhuriyet'e sahip çıkmak, Çanakkale'yi, Kurtuluş Savaşı'nı kazanan ruhu korumak ve bu bilinci gelecek kuşaklara aktarmaktır. Türk Ulusu dili, kültürü, tarihi ve saygın kimliğiyle aydınlık yarınlara el ele güçlü biçimde yürüyecektir. |Mustafa Kemal Atatürk
Reklam
464 syf.
4/10 puan verdi
·
3 günde okudu
Üç gündür okuyorum bu kitabı, pek sevemedim anlatım dilini. Aslında konusu çok güzel ancak dediğim gibi anlatım dili sanki düzyazı okurmus gibi tat vermiyor. Romanda geçen diyaloglar bile sanki oyunculara sufle verirmis gibi ruhsuz ve duygusuz kelimeler kullanılmış. Yaşanılan olaylar ( aşk )da hemen oldu- bittiye getirilerek konular arası hızlı geçişler yapılmış. yani nasıl desem kitap Çanakkale'de 1910 lu yıllarda yaşanmış, birinci dünya savaşı öncesi yaşanmış olayları ve kurgusallık katarak imkansız gibi görülen bir kaç aşkı birden anlatıyor. Cümlelerin modu düşük sanki çocuk hikayesi veya maslı anlatır gibi basitçe kurulmuş ve sürekli kendini tekrar eden farklı kelimelerle aynı anlamı taşıyan cümleler kullanılmış. Kısacası kitabı okurken yoruldum yani. Bitirmiş olmak için bitirmeye çalıştım ve bitti çok şükür.
Dimitri'nin Kızları
Dimitri'nin KızlarıSelçuk Kızıldağ · Çanakkale Kitaplığı · 201427 okunma
Enver Paşa'nın babası da paşaymış. İkide birde, "Ben hayatım boyunca harama uçkur çözmedim." dermiş. Oğlu Enver Paşa, tek başına Osmanlı'ya en büyük zararı veren kişi. Keyfi bir kararla 1.Dünya Savaşı'na sokmuş devleti, Çanakkale'de kıyıma sebep olmuş. 90 bin canı Sarıkamış'ta dondurmuş ve sonuçta koca imparatorluğu kuşa çevirip Sevr'e teslim etmiş. Bunun babası yine bir gün gururla "Ben harama hiç uçkur çözmedim." dediğinde bir dostu, Enver Paşa'yı kastederek "Paşa hazretleri, keşke helale de hiç uçkur çözmeseydiniz, sevabınız daha büyük olurdu." demiş.
BUNU KALDIRIN Sedyeciler hiç durmadan cepheden yaralı taşırlar. Doktorlar, yaşama şansı olan askerlerle ilgilenmekte, son derece az olan ağrı kesici iğnelerle idare etmekteler. Her askerin başında saatlerce durmayı, yaralarını en büyüğünden en küçüğüne kadar tek tek elden geçirmeyi hepsi de gönülden arzularlar ama buna olanak yoktur... Bir doktor, ayağı kopmak üzere olan ve bağırsakları dışarı taşmış bir halde sedyeyle önüne getirilen askeri görünce, taşıyıcılara seslenir : "Bunu kaldırın.." Bu sözü, savaşın her günü kim bilir kaç kez söylemektedir : "Bunu kaldırın.." O an, can çekişmekte olan asker inilti halinde seslenir : "Baba.." Tanık olduğu bu olayı anılarında anlatacak olan Salih Dörtbudak ve öteki doktorlar, duydukları bu ses karşısında taş kesilmişcesine duran arkadaşlarına bakarlar. Doktor, çaresizlik içinde oğlunun kanlı yüzünü siler ve sedyecilere şunu söyler : "Bunu gölge bir yere kaldırın !.." Her gün onlarca defa söylediği sözde,oğlu için istediği tek ayrıcalık "gölge bir yer"dir! Çanakkale Savaşı'nın kazanıldığı anlardan biri de, dönemin "Karasi" gazetesinde yayımlanan, doktor ile oğlu arasında yaşanılan bu son bakış ve son sözdür...
‘’ Atatürk'ün büyük kumandan olduğunda kimsenin şüphesi yoktur. Ama Birinci Cihan Savaşı'nın sonunda Suriye'de yenildi. Gazi Osman Paşa da büyük kumandandır. O da yenildi. Hem de tutsak düştü. Bunlarla Atatürk'ün ve Gazi Osman Paşa'nın büyük kumandan olmak vasfı gider mi? Gitmediğine en büyük senet, Moskof Çarı'nın Gazi Osman Paşa'ya kılıçla gezmek müsaadesini vermesi, İngilizlerin de Çanakkale Savaşı hakkındaki resmi tarihlerinin başında Atatürk'e yaptıkları ithaftır. Mehmet Emin Yurdakul'un dediği gibi: Milliyetler mazilerden akıp gelen sellerdir.’’
1.500 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.