Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Canı sıkılmıştır.
Canımın içi, niçin içimi yakıyorsun?
Sayfa 97 - İthaki Yayınları-20.Basım
Canı sıkılmıştır...
Eğer Tanrı birinin kendi iradesiyle kötüyü seçeceğini ve bu yüzden de cehennemde sonsuz işkencelerle cezalandırılacağını önceden biliyorsa, onu neden yaratır?
Sayfa 221Kitabı okudu
Reklam
Kabuksuz ceviz; içi değil, ağacı.
Çaresizliğim bir hummadır yığılmış üstüme. Hayatımın sonuna kadar beni tehdit edecek olan şeyin ölüm gerçeği olduğunu biliyor ve son süratim. Ters yöne sapmış hızlı bir teslimat aracından farksızım. Yürüdüm, her şeye rağmen biraz yürüdüm, biraz dedikse sözgelimi yahu, hesaba vursam epey yürümüşümdür. Yürüyüş, çok güzel kelime, fakat çok harfli; ürüş olsa daha güzel, ürüşe çıktım desem mesela laf arasında, kimse farketmez ve sessizlikten kar etmiş oluruz. İşte geçen ben ürüşe çıktım, hava parçalı bulutlu, ben de yağmur başlasa da sigara içsek havalarındayım. Biraz sonra sarı giymiş bir kızı seyre dalıyorum. İnce belli, güzel de kız. Gidip konuşsam sevecek gibi. Lakin üzerimde tam sekiz çift göz var, inanmazsan yeminler edeyim. Biri sabah saatlerinde oğlunu yitirmiş pencere annesinin. Bir diğeri kocasını erken saatlerde uğurlamış fırıncı karısının. Bir ikisinin kime ait olduğunu çözemedim ama onlar da göz, ki zaten yeminimi de ona göre ederdim. Ben sizden gelen hikayelere çok bir anlam yüklemiyorum, canı sıkılmıştır diyor, geçiştiriyorum. Siz de öyle yapın, canı sıkılmış deyin. Hatta durun bir şeyler daha söyleyeyim; şimdi ben parmağıma felç girmiş desem, kramp dersiniz. Karnıma sancı girdi desem, açlıktan dersiniz... Ben burnumdan kanlar akıyor diyeyim de, rahatlarınızı hiç bozmadan güneş geçmiştir güneş deyin, aşağılık konformistler. Düzenbaz konformistler. Öylesiniz, inanmazsanız yeminler edeyim.
Lütfen okuyun...
Markette yaşadığım bir olaydan bahsetmek istiyorum. Oğlumla gittim markete. Ufaklık biraz yaramaz hemen elimi bırakıp koşmaya başladı. Soda şişelerinin olduğu yere yöneldi, bir tane 6’lı paketi alıp yere attı. Arkasından koştum ama yetişemedim tabii, ben gidene kadar atmıştı çoktan. Çıkan sesten, kendisi de korktu ve ağlamaya başladı. Ama ne
100. İletiye özel "KEDER-Lİ FENER" romanımın özeti
KEDER-Lİ FENER ÖZET Hikayemizin kahramanı Mehmet son derece zeki ve akademik kariyerinde de başarılı bir gençtir. Yapmış olduğu projelerden ötürü 'NOBEL KİMYA ÖDÜLÜ' nü almaya hak kazanmıştır. Ödül almaya giderken havalimanında verdiği demeçler ülke gündemine oturmuştur... İsveç'e gideceği uçakta ufak (?) bir arıza yaşamıştır. Halkın tepkilerini
104 syf.
·
Puan vermedi
·
62 günde okudu
Bireyin kendisine yabancılaşması sonucunda varlığını hepten yitirerek bir böceğe dönüşmesini anlatan meşhur, modernist roman. Samsa sıradan bir insandır ve her gün işine gidip gelir. Ailesinde çalışan tek kişi odur yani onlara Samsa bakar. İşinden şikâyetçi, bunalmış ve sıkılmıştır. İşindeki samimiyetsizliği ve gündelik ilişkileri şöyle açıklar:
Dönüşüm
DönüşümFranz Kafka · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2022222,5bin okunma
Reklam
Canı sıkılmıştır...
Kendini ölümsüz sanıp sonra da çok aldandığını anlayan Leopardi'nin bezginlik öğretisi buradan gelmektedir: Ch'io eterno mi credea. Tanrı beni neden yarattı?
Canı sıkılan insan en başta kendinden sıkılmıştır.
120 syf.
9/10 puan verdi
·
29 saatte okudu
Zaman ise sonsuz biçimde uzayıp gidiyordu…
Rus tiyatro ve öykü yazarı olan Anton Çehov’un, yaratıcılığının dönüm noktası sayılan kitabıdır. 9 yaşındaki Yegoruşka’nın eğitim görmek için annesinin yanından ayrılıp, dayısı ve bir pederle başladığı Ukrayna’nın bozkırında yaptığı yolculuğu ve ruhundaki dalgalanmaları okuyoruz. Aslında okumuyoruz, elinden tutup Yegoruşka’yla birlikte yolculuk yapıyoruz. Bir çocuk için hoş olmayan bir yolculuk yapılıyor. Canı çok sıkılmıştır, hastalanmıştır, annesini özlüyordur. Onun için zaman bir türlü geçmek bilmiyordur.Yolculukta toplumun farklı katmanlarından, değişik insanlar yer alır. Karakterler mücadeleci olmayan, sabırlı ve kaderlerine razı insanlardır. Bu insanların gündelik, sıradan ve yarım kalmış diyaloglarının içinde Rus toplum yapısını gözlemleyebiliyoruz. Ana karakter bir çocuk olmasına rağmen bozkır arka fon gibi değil de bir ana karakter gibi. Gidilen yere varmak için geçilen yer değil de sanki yol arkadaşınız gibidir. Mutlu olabilen, ağlayabilen, öfkelenebilen , yaşayan bir bozkır tasviri var. Tasvirler çok güçlü ve gerçekçi, sanki o yolculukta siz de varmışsınız gibi hissettiriyor. Hareketli bir olay örgüsü yok ve tasvirler de çok yoğun olduğu için biraz ağır ilerleyen bir kitap. Günde 2.5-3 saati yolda geçen birisi olarak, yolculuğu ve yol hikayelerini sevdiğim için Bozkır hikayesi benim ilgimi çekti. Meraklısına tavsiye ederim.Herkese iyi okumalar…
Bozkır
BozkırAnton Çehov · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 20193,524 okunma
Uzandı bu sefer biçarenin canı sıkılmıştır Çıkar ruhu götünden korkarım deryanın üstünde.
Sayfa 190Kitabı okudu
59 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.