Yakın zamanlara kadar tesirli olan, hatta bugün bile kıymetini kısmen olsun koruyan bu teoriye göre dünya; su, ateş, hava ve topraktan ibaret dört eleman "anasır-ı erbaa"dan meydana gelmiştir. Dünyanın içinde ve onun bir parçası olan insan ise; bu dört eleman, "ahlat-ı erbaa" dan oluşmuştur. Bu elemanlar; kan, safra, lenf ve sinirdir. Belirli bir insan bünyesinde bu dört elemandan birinin diğerine oranla fazla oluşuna göre, mizaçlar da; demevi (kanlı), safravi (safralı), sevdavi (kuruntulu), asabi (sinirli) diye dörde ayrılır. Ve bu mizaçlardan her biri belli birtakım huylar doğurur. Meselâ, demevi karakterler çoğu kez neşeli ve iyimserdir, canlı, hareketli ve girişken olur. Çabuk kızar, çabuk yatışır. İyi yüreklidir; kin tutmaz, sıcak, cana yakın ve sevimlidir. Safravi karakterler ise, soğuk, sevimsiz, hain, ikiyüzlü, fesatçı, fitneci; sevdâvi ise gevşek ve zayıf iradelidir. Asabilere gelince, bunlar da daha çok titiz, kavgacı ve kötümser olurlar. Bu teori bugün eskimiş olmakla beraber, dediğimiz gibi, kıymetini tamamıyla kaybetmiş değildir.