Varır varmaz çeteye öyle hemen herkesle can ciğer olma. Onlar, hemencecik seninle arkadaş olmak isterler, sana karşı hoş, yumuşak görünürler, arkadaş görünürler, seninle çok ilgilenirler,derdi olan derdini açar sana, insanlar böyledir. Sen kendini hiçbir zaman açmayacaksın. Kapıp koyuvermeyeceksin. Tesirin o zaman iyi olur üzerlerinde. Ağırbaşlı davranacaksın. Eşkıyalıkta yanındakilere tesir şarttır. Ha ne diyordum, hemencecik hepsiyle tanışıp, ahbap olayım deme. Bir zayıf damarını keşfederlerse ömrünün sonuna kadar rahat edemezsin. Onların yanlarında on paralık onurun kalmaz. Gün geçtikçe hepsini iyice tanırsın. İnsanları sözleriyle değil, hareketleriyle ölç! Ondan sonra da arkadaş olabileceğin insanı seç. İpin ucunu bir verirsen ellerine yandığın günün resmidir.
Sayfa 122Kitabı okudu
Zaten her şeyin sonu can sıkıntısıdır. Nasıl başlarsa başlasın, ne kadar güzel başlarsa başlasın her şey bir gün can sıkıntısına varır.
Reklam
ezbere parti yönetilmez.
sizler bu partiye yön vermeye gelmişsiniz. yönetim organları yönünü yitirince ilk başvurulacak yer sizin oluşturduğunuz genel kuruldur. kimden yana, hangi yeni seçeneklerden yanasınız? bunları belirleyemeyen eskinin tekrarı olmaktan kurtulamaz. eskinin tekrarı olmak için de yönetime gelinmez. yanlışları kopye etmeye varır işin sonu. ezbere parti yönetilmez, burası avcılar kulübü değildir. halkın umutlarını çar çur etmeye halkçılık diyorsanız, onun karşısına çıkmaktan vazgeçin. bunun adı iki yüzlülüktür. bunun adı kendini bilmezliktir. bir gün sokaklarda gezemez olursunuz. kimden yanasınız? bir kez daha soruyorum, kimden yanasınız? halktan yana olanları örgütten atmaya çalışırken kimden yanasınız?
Sayfa 138 - halisKitabı okudu
Bomboş geçen bir günün ardından akşam karanlığının çökmesiyle can sıkıntısı çıldırtıcı, intihara özendirici bir ölçüye varır.
Teknoloji dinlemeyi, gereksiz görünmesini sağlayacak kadar engellemez. Aslında can yakacak derecede yalnız olsak da sahip olduğumuz cihazlar sosyal bağlarımız olduğunu düşünmemizi sağlayarak bizi kandırır. Diğer insanların dağınıklığı ve mükemmel olmayan taraflarından kaçınıp cihazlarımızın görece güvenliğine sığınır, büyük bir kayıtsızlıkla insanları hayatımızdan sileriz. Bunun sonucu olarak sosyal ilişkilerimiz zenginliğini ve çeşitliliğini kaybeder ve biz içimize sinsice sızan bir tatminsizlik hissinin acısını çekeriz. Dinlememek anlaşma seviyesini düşürür. Dikkatli bir dinleyici- ye yüksek sesle söylerken, kafamızın içinden geçirirken ya da 140 karaktere indirgeyip yazarken sözcüklerimizi farklı deneyimler ve değerlendiririz. Bir dinleyici verdiği tepkilerle konuşan kişi üze- rinde bir etki yaratır. Sonuç olarak dikkatli dinleyiciler konuşma- nın seviyesini yükseltir çünkü konuşmacılar söyledikleri şeylerin daha çok farkına varır ve sözleri hakkında daha çok sorumluluk duyarlar.
Sayfa 200Kitabı okudu
Nasıl güzel olur zamantı’da bir rafting off tam mevsimi :(
Seyhanın anası Zamantı suyudur. Kaynağını Uzunyayla’dan alır, uzun bir düzlükten geçtikten sonra Toroslara varır. Orada çakmaktaşından kayalara çarpar, mor, sert kayalıklardır bunlar. Zamantı kayalarda köpürür, derin koyaklara düşer. Çok aşağılardan toprağı oyarak baş döndürücü bir hızla akar. Gene önüne kayalar çıkar, kayaları aşamayınca toprağı deler, yerin dibine girer.. Uzun bir süre yer üstünde gözükmez. Sonra birden yukarıya fışkırır. Deli bir hızla, çılgınca savrularak kayadan kayaya başını vurur, önüne bir çakmaktaşından dağ yeniden çıkıncaya kadar. Sonra gene yerin dibine batar, çıkar... Çok çok pınar, çok dere, çok çay alır Torosları aşıncaya kadar. Bir de Göksuyu alır. Göksu Torosun Tahtalı dağından doğar, o da çok pınar dere, çok çay alır, sonra da gelir Zamantı’ya katılır. Ondan sonra bunların adına Seyhan derler, bir ulu su olur. Her bir su o kadar aydınlıktır ki, sanki akan su değildir de ışıktır. Dibine kitap düşse okunur.
Sayfa 11 - YKYKitabı okudu
Reklam
469 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.