Empusyon yazarın Nobel Ödülü’nü kazandıktan sonra yazdığı ilk eseridir. Çevirmen Neşe Taluy Yüce’nin ön sözde genişçe yer vererek açıkladığı üzere esere çatı olarak Büyülü Dağ hakimdir. Konu, olayın geçtiği yer, ana kahramanın özellikleri bakımından Büyülü Dağ ile neredeyse birebir aynıdır. Ancak yazar Büyülü Dağ’ın üzerine mitoloji, gerilim dolu
Cehalet ya da kudretsizlik insan gibi sınırlı bir mahluk için mazeret sayılabilir;fakat Yaratıcımız da bu kusurlara yer yoktur .Bizim böyle hesapsızca suç diye damgaladığımız bu beserî eylemlerin hepsini o öngörmüş,o alnımıza yazmış ,o istemiştir .
BİR PSİKİYATRİSTİN GİZLİ DEFTERİ
En Sıradışı Vakalar
Herkese Merhabalar...
Uzun zamandır kitaplığımda bekleyen ama en nihayetinde okumaya karar verdiğimiz bir kitap ile geldim.
Evet biz bu kitabı canım kızlar ile okuduk.
Okudunuz okudunuz yoksa ben okuyorum dedim ve az buçuk gazla bir solukta okuduk.
Tamam tamam kotalı okuduk beni yakaladınız.
Mutlak cehalet ile kalp ölür. Biraz cahillik ile de kalp hastalanır. Kalbin ölümü ve hastalığı söz konusu olduğu gibi, yaşaması ve şifa bulması da söz konusudur. Kalbin haya- tı, ölümü, şifası veya hastalığı, vücudun hayatı, ölümü, şifası ve hastalığından çok daha önemlidir. Bu yüzden şuna dikkat etmek gerekir. Kalp hastalığının üzerine eğer şüphe ve şehvet gelirse hastalığı kuvvetlendirir. Eğer öğüt ve hikmetli sözler gelirse şifa bulup iyileşmesine sebep olur."
Kızılderililerin Şeref Yasaları;
1 – Dua etmek için güneşle birlikte kalk. Tek başına dua et, sık sık dua et. Büyük Ruh dinler..
2 – Yollarında kaybolmuş olanlara karşı anlayışlı ol. Cehalet, kibir, öfke, kıskançlık ve açgözlülük, kayıp bir ruhtan kaynaklanır. Rehberlik bulmaları için dua et.
3 – Kendini, kendi kendine araştır, keşfet.
Enes b. Malik [radıyallahu 'anh],
Resûlullah'ın [sallallahu 'aleyhi ve sellem] şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir:
طَلَبُ الْعِلْمِ فَرِيضَةٌ عَلَى كُلِّ مُسْلِمٍ وَمُسْلِمَةٍ
"İlmi talep etmek her Müslüman erkek ve kadına farzdır."1
Talîmü'l-Müteallim adlı eserde şöyle geçmiştir. Müslüman hangi halde bulunursa
İNSANLIĞIN AHLAK ANLAYIŞI NASIL OLMALIDIR?
Ahlak din kaynaklı mı olmalı? Yoksa yaşamın ve insanlığın ihtiyaçlarına uygun bir anlayış olarak mı gelişme göstermeli?
İnsanlığın üzerinde düşünülen ve tartışılan temel konu olan ahlak, doğru ile yanlış arasındaki farkı belirleyen, insan davranışlarını yönlendiren değerler bütünü.
Ahlak, hem
Sen nasıl muhteşem bir kitap sın! Şanlıurfa'daki aşiret ve cehalet ikilisinin acımasız yüzünü gösteren, kız çocuklarının değersiz, konuşma hakkı olmayan, ezilen, hor görülen ve küçük anne gibi 4 yaşında çocuk bakmaya mahkum edilen hayatını anlatan hatta iliklere kadar hissettiren ve bu kadar acımasız bir ortamda okumak için her türlü zorluğa katlanıp çırpınan bir kızı ( Meryem'i) anlatan muhteşem bir eser. İnsan bazen kılıcını kalkanını kuşanıp o cehaletin üzerine yürümek hissine kapılıyor. Bir solukta bitti. Devamını bekliyoruz
Alişan Kapaklıkaya hocam. Emeğinize sağlık yine harikalar yaratmışsınız. Okumak istemeyen çocuklar, çocuğunu kurstan kursa yollayan aileler, istekleri bir türlü bitmeyen ve sürekli dünya malı isteyip hala memnun olmayan kadınlar.... Mutlaka okumalı
Ben MeryemAlişan Kapaklıkaya · Yediveren Yayınları · 2023169 okunma
Dünya üzerindeki sanayi toplumunda okuryazarlık ve sonuç olarak yükseköğrenim yaygınlaştığı hâlde, eğitim- ögrenim alanındaki ilerleme ile yurttaşların etkin eleştirel düşünceden yoksunluğu arasında keskin bir karşıtlık vardır. Bir yandan okur-yazarlık artarken, televizyon, tüketicinin görüntülerle beslendiği, beynini değil de gözlerini ve kulaklarını kullandığı yeni tür bir cehalet yaratıyor. Özetle, verimliliği git gide arttıran makineler ürettiğimiz halde, insanın kendisi en önemli niteliklerinden bazılarını yitiriyor. Hep daha çok büyümekten, daha verimli olmaktan ve daha hızlı büyümekten başka hiçbir amacı ve vizyonu bulunmayan büyük örgütlenmenin yönettiği edilgin bir tüketici olup çıkıyor.
Oysa kime aşık olduğumuzu bilmeden aşık olabiliriz ancak. O ilk an ister istemez cehalet üzerine kuruludur. Aşk mı yoksa basit bir takıntı mı? Zaman dışında (ki o da kendi kendinin yalancısıydı) kim bir şey söyleyebilirdi ki bu konuda?