Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
176 syf.
·
Puan vermedi
Okuyan, düşünen, aklını kullanan, bilimi kendisine “mihenk taşı” yapmış insanları kelepçelemek, istenilen kıvama getirmek zordur; işte bu topluluklar büyük tehdit olmuşlardır her zaman. O yüzden “cahil toplumlar” yetiştirmek yönetim sistemlerin daima işine gelmiştir, gelecektir. Sistem (yönetim) önce insanları ayrıştırmalı, gruplandırmalı, sonra istediği şekilde galeyana getirmelidir. Gerisi çorap söküğüdür zaten, kendiliğinden gelir. Artık “av” başlamalıdır. Bu kimi zaman bir göçmen olur, kimi zaman bir çingene… ama en tehlikelisi ENTELEKTÜEL’lerdir; onlar büyük tehdittir; okumuş, aydın, düşünen kişilerdir; etkisiz hale getirilmelidirler. İşte bu kendini bilmez topluluk (anlatılan/yaşanılan dönemin rejiminin bakış açısıdır kastettiğim) “Radikal Şık”lar olarak yaftalanır İtalya Bakanı tarafından. Olaylar İtalya’da gerçekleşir, oysa okudukça yaşananların ne kadar tanıdık olduğu görülecektir. Giacomo Papi gerçeği bir tokat gibi çarpar okurun yüzüne. Distopya severler metni okurken tanıdık esintiler hisseder; dili sadeleştirme çabası içindeki “Cehalet Bakanlığı”, amacına ulaşmıştır artık, çünkü suskunluk her yerdedir ve artık gökten yağmur değil, yanmış kitaplar yağmaktadır. Kurgunun içindeki gerçeklik olağanüstü bir şekilde aktarılmış #radikalşıklarınsayımı ‘nda. Benim için “ender” kitapların arasına girdi bu eser, okunmayı hak ediyor. Çok şey yazabilirim kitap üzerine…
Radikal Şıkların Sayımı
Radikal Şıkların SayımıGiacomo Papi · Timaş Yayınları · 2020370 okunma
200 syf.
9/10 puan verdi
·
3 günde okudu
" Filozoflar doğayı mümkün olduğu kadar detaylı bir şekilde yorumlama çabalarını sürdürmelidirler. Amaç, bu çabaların ışığında doğayı insan rahat ve emniyeti ile uyumlu olabilecek bir şekilde mümkün olduğunca değiştirmemeye çalışmaktır." " Kendi konusundaki gelişmeleri yalnızca bilimsel dergileri okuyarak izlemek zorunda kalanlar
Newton Neden Türk Değildi?
Newton Neden Türk Değildi?Celal Şengör · İnkılap Kitabevi · 2024275 okunma
Reklam
‘Oysa kime aşık olduğumuzu bilmeden aşık olabiliriz ancak. O ilk an ister istemez cehalet üzerine kuruludur.’
Sayfa 23
İslam sosyalizmi - Mustafa es-Sibâi
İslâm sosyalizminin en berrak yorumcusu, Suriye ihvân-ı Müslimîninin üyesi olan Mustafa es-Sıbâi'ydi. Ona göre İslâm sosyalizminin dört yönü vardır: Tüm vatandaşların tabii hakları; Bu hakları düzenleyecek kanunlar, Karşılıklı sosyal sorumluluk kanunları; ve Bunun uygulanmasını sağlayacak yaptırımlar. Mülkiyet bireylerin tabiî hakkı
Sayfa 234 - İzKitabı okudu
Cehalet gün geçtikçe daha da özgüvenleniyor, gün geçtikçe daha çok cesaretleniyor. Bu nasıl bir kurgu. İktidarları bunun üzerine kurgulamaları gerekirdi ki kuklaya dönüşmüş bütün ruhlar. Ama bunun nasıl başardılar? İnsan nasıl da alçakmış dosto. Çok haklı çıktın.
Soylu insanlar yerine soylu kasabalarımız olsun. Gerekirse ırmak üzerine bir köprü eksik yapıp yolumuzu biraz uzatalım ve çevremizdeki karanlık cehalet körfezinin üzerine en azından bir kemer atalım.
Reklam
"Bilinmeyen" dedi Faxe'nin ormanda çınlayan yumuşak sesi, "ön­ceden görülmeyen, kanıtlanmayan, hayat bunlar üzerine kuruludur. Cehalet düşüncenin temelidir. Kanıtsızlık eylemin temelidir. Tan­rı'nın olmadığı kanıtlansaydı dinler olmazdı, ne Handdara, ne Yo­meshta, ne de ocak-tanrıları, hiçbiri. Ama Tanrı'nın olduğu kanıtlan­saydı da gene dinler olmazdı... Söylesenize, Genri, nedir bilinen? Kesin, tahmin edilen, kaçınılmaz olan sizin ve benim geleceğimize dair bildiğimiz tek kesin şey nedir?" "ikimizin de öleceğimiz."
Gerçekten de aşk mıydı bu? Birlikte doğru dürüst bir sabah bile geçirmemişken aşktan söz edebilmek romantik yanılsamalara, anlam kaymalarına yol açıyordu. Oysa kime aşık olduğumuzu bilmeden aşık olabiliriz ancak. O ilk an ister istemez cehalet üzerine kuruludur. Ve ben bu kadar psikolojik ve epistemolojik kaygının arasında buna yine de aşk diyorsam, bu belki de sözcüğün hiçbir zaman tam anlamıyla kullanılamayacağına olan inancımdan kaynaklanıyordu.
Sel
Şii veya Oryantalist olmadığı halde insanlar neden sahabe ile ilgili haberleri koşulsuz sahiplenir? Hadis denilince Buharî'nin bile üzerine yürüyenler, konu sahabeye taan olunca neden sened dahi sormazlar? Kendi zât-ı âlîlerine, babalarına, analarına hatta en sıradan arkadaşlarına yapılacak en küçük bir imayı dahi kabullenemeyen tipler neden
192 syf.
10/10 puan verdi
·
5 günde okudu
Video: youtu.be/7tbgI91rj60 İnsanın Anlama Yetisi Üzerine Bir Soruşturma. David Hume'dan okuduğun ilk kitap. İnsanın Anlama Yetisi Üzerine Bir Soruşturma, 192 sayfalık bir araştırma kitabıdır. Kitapta; akıl yürütme, anlam, anlama yetisi, anlama, cehalet, dil, düşünce, düşünme, edebiyat, felsefe, filozof, idea, ilim, insan,
İnsanın Anlama Yetisi Üzerine Bir Soruşturma
İnsanın Anlama Yetisi Üzerine Bir SoruşturmaDavid Hume · Say Yayınları · 20201,238 okunma
Reklam
Doğru kişilerin acı çekmesi üzerine
Hakikat şudur ki, elbette, hepimiz organik olarak Tanrı’yla, Doğa’yla ve yoldaşımız diğer insanlarla bağlantılıyız. Eğer her insan sürekli ve bilinçli olarak kendi ilahı, doğal ve toplumsal çevresiyle uygun bir ilişki içinde olsaydı, sadece Yaratılışın kaçınılmaz kıldığı kadar acı mevcut olacaktı. Fakat gerçekte insanların çoğu, kronik bir biçimde Tanrı, Doğa ve diğer insanların en azından bir bölümüyle uygun olmayan ilişkiler içindedir. Bu yanlış ilişkilerin sonuçları toplumsal seviyede savaşlar, devrimler, sömürü ve kargaşa; doğal seviyede yerine başkası konulamaz kaynakların israfı ve tüketilmesi; biyolojik seviyede dejeneratif hastalıklar ve ırkların menşeinin bozulması; ahlâkî seviyede kibir dolu bir saygısızlık; manevi seviyede İlahî Gerçeklik karşısında körlük ve insanın nedeni ve amacı karşısında tam bir cehalet olarak tezahür eder. Böylesi şartlar altında, doğru kişilerin ve masumların acı çekmemesi sıra dışı olurdu - pisboğaz bir damağın ve tıkabasa dolu bir midenin günahları yüzünden masum böbreklerin ve doğru çalışan bir kalbin acı çekmemesi kadar sıra dışı; eklemeliyiz ki bu günahlar, organlara, ait oldukları obur bireyin iradesi tarafından dayatılmıştır, ki bu bireyin kendisi de, çağdaşı ve öncülü olan diğer bireylerin, kargaşanın uçsuz bucaksız ve dayanıklı bir enkarnasyonuna dönüştürdükleri, üyelerine acı çektiren ve kendi cehaletiyle kötücüllüğünü onlara bulaştıran bir topluma aittir.
Sayfa 338Kitabı okudu
"Cehalet üzerine kurulan bir bina ayakta kalamaz!"
Sayfa 59 - pdfKitabı okudu
1.500 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.