Pelagueya, işçi kocası tarafından yıllarca işkence görmüş, dünyadan bihaber yaşamıştır. Kocası öldükten sonra oğlu Pavel ile başbaşa kalmıştır, Pavel ise gençlik çağına gelince aklında sosyalizm fikri iyiden iyiye gelişmiş ve kendini kitaplara vermiştir. Sonra sonra, arkadaşlarıyla evinde toplantılar düzenledikçe ve Pelagueya Ana ise bütün bunlara kulak misafiri oldukça bütün bu fikirlere hak verir, sonra oğluyla kıvanç duymaya başlar. Pavel hapse girdikten sonra annesi ki artık grubun bir parçasıdır ve bu uğurda faaliyetlerde bulunmaya başlar, emek harcar, çalışır. Hikayede işte bu süreçte yaşanılan maceralı olaylar anlatılır, sosyalizm fikrine olabildiğince dem vurulur. Dönem Rusya'sının toplumsal sorunları ve yapılan haksızlıklar hikaye edilir. Hikayemizin finali -şimdi burada anlatamıyorum- öylesine trajiktir ki çok katı yürekli dediğimiz insanların dahi yüreğini burkar.
Maksim Gorki, mâlumunuz üzere, eserlerini sosyalizm fikri doğrultusunda yazmayı sever, ama bunlar tamamen sosyalizmin ideolojik evreleridir. Demek istediğin Gorki'nin uzun veya kısa romanlarında, sosyalizmin yol açtığı talihsiz sonuçları destekleyen herhangi bir metin bulunmaz. Çekinmeden okuyabilirsiniz. Tavsiye ederim...