..Lider bir köpek tek başına kendini savunur ve gerekirse tek başına geri çekilir."
Pasaklı'nın kalbi üzüntüyle doldu. Beyaz Köpek onun yüzünden liderliği mi kaybetmişti? Beyaz Köpek oradan yavaş yavaş yürüyerek ayrıldı. Pasaklı'ya iyi olup olmadığını bile sormamıştı. Pasaklı ayağa kalkmaya çalışıyordu ancak ön patileri kirlenmiş gibiydi. Kalçasındaki yara çok acıyor ve sızlıyordu. Pasaklı yarasını yalamaya çalıştı, ama şişmiş karnından dolayı oraya uzanamıyordu. Ve karnı da çok gerginleşmişti. Acaba bebekleri korkmuş muydu?
Rahibeler Birliği analistleri sevginin kökenlerini bilirdi. Bunu gelişimlerinin epey başlarında incelemiş olsalar da, etkileri altındaki kişilerde ortadan kaldırmaya asla cesaret edememişlerdi. Kural, sevgiye göz yummak ama ondan sakınmaktı. Sevginin insanın genetik yapısının derinlerinde yattığını, türün devamlılığını garantileyen bir güvenlik ağı teşkil ettiğini bilmek şarttı. Gerektiğinde onu kullanırdınız; Rahibeler Birliği'nin emelleri uğruna, bazı kişilerde (bazen birbirlerine karşı) koşullandırma yoluyla sevgi uyandırır ve böylece de söz konusu kişilerin sıradan farkındalıkla kolay kolay fark edilemeyecek, güçlü bağlarla bağlanmasını sağlardınız. Başkaları bu tür bağları fark edebilir ve kullanabilirdi fakat birbirine bağlanmış kişiler bilinçsizce dans eden kuklalardan farksız olurdu.
...nedenini bilmediği şekilde kimsenin kendi fikrini dile getirmeye cesaret edemediği, azgın köpeklerin hırlayarak her yerde dolandığı ve yoldaşlarının, ağızlarını açık bırakan suçlarını itiraf ettikten sonra paramparça edilişini izledikleri bir zamandan geçiyorlardı.