Her şeye rağmen en hoş ve tatlı günlerin çok muhteşem, olağanüstü veya heyecan verici şeyler olduğunu değil, bir ipte kayan inciler gibi usulca birbirini takip eden basit, küçük mutluluklar getiren günler olduğuna inanıyorum.
"Taşranın âhengi bir yeraltı nehri gibidir.
Üstündekileri besler, büyütür ama gücünün
sırrını açığa vurmaz. O sebeple zâhire
değil, bâtına bakmak lazımdır."
“Temmuz çoktan bitti.
Ağustos da bitecek..
Eylül'de ellerin üşüyecek,
Isınmak için geleceksin.
Biliyorum..
Eylül tam bu işe göredir,
gel bağışlayalım birbirimizi..”
Cervantes'in dehasına sahip değiliz. Belki birer Swift olamayız, ancak gücümüz ve amacımız olduğu sürece onların o büyük işlerini biz de başaracağız...