Günlerden pazartesi. Yine vapurun alt kamarasındayım. Yine hava karlı. Yine İstanbul çirkin. İstanbul mu? İstanbul çirkin şehir. Pis şehir. Hele yağmurlu günlerinde. Başka günler güzel mi, değil; güzel değil. Başka günler de Köprüsü balgamlıdır.. Yan sokakları çamurludur, molozludur. Geceleri kusmukludur. Evler güneşe sırtını çevirmiştir. Sokaklar dardır. Esnafı gaddardır. Zengini lakayttır. İnsanlar her yerde böyle. Yaldızlı karyolalarda çift yatanlar bile tek.
- Güzel bir topallık çirkin sağlamlıklardan yeğdir. sevgilerimle öperim.
Reklam
"Günlerden pazartesi. Yine vapurun alt kamarasındayım. Yine hava karlı. Yine İstanbul çirkin. İstanbul mu? İstanbul çirkin şehir. Pis şehir. Hele yağmurlu günlerinde. Başka günler güzel mi? Değil; güzel değil. Başka günlerde köprüsü balgamlıdır. Yan sokakları çamurludur, molozludur. Geceleri kusmukludur. Evler güneşe sırtını çevirmiştir. Sokaklar dardır. Esnafı gaddardır. Zengini lakayttır. İnsanlar her yerde böyle. Yaldızlı karyolada çift yatanlar bile tek. Yalnızlık dünyayı doldurmuş. Sevmek, bir insanı sevmekle başlar her şey. Burda her şey bir insanı sevmekle bitiyor."
Hayat güzel bir şeydir, demiyorum, fakat çirkin de değildir, hiç olmazsa mahiyetini anlamak için idâme edilmeye değer.
Ama yeter, daha fazla konuşmayayım... Sözcükler gizli saklı anlamı zedeliyor, dile getirilen her şey o an değişiyor biraz, biraz çirkin, biraz aptalca niteliğe bürünüyor _ evet, bir insanın hazinesini ve bilgeliğini oluşturan şeyin bir başkasının kulağına her zaman aptalca gelmesine de hiç diyeceğim yok...
Senin de, Gorgias, benim gibi birçok tartışmaya katıldığını ve bu tartışmalarda bulunanların ele aldıkları konuyu tanımlamakta ve konuşmayı hem kendilerini hem de başkalarını aydınlatacak biçimde bitirmekte ne kadar güçlük çektiklerini gördüğünü sanırım. Ama çekişmeye başlarlar da içlerinden biri ötekine yanıldığını ya da açık seçik konuşmadığını
Reklam
Geri199
1.000 öğeden 991 ile 1.000 arasındakiler gösteriliyor.