Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Sümeyye Çınar

Hayat yürüyor, Hayri Bey... Siz kelimelerle zehirlenin durun, hayat her gün yeni bir şey keşfediyor.
Reklam
Şahsiyetin yerli kültürün gelişimi şeklinde olan normal düşünme durup yerine aktarılanın gelişmesi şeklinde görülen yalancı, yabancı ve sahte bir düşünme, yani düşünme taklidi alınca, ideolojiler, hakikat hakkındaki teoriler, kültür değişme ve seçimleri hep moda kurallarına uyar.
Diriliş yayınlarıKitabı okudu
Kalbin varlığı, ruhun varlığı, insanın manevi cihetinin varlığı inkar edilme noktasındayken, okurken insanlığımızı hatırlamak ve kalpte bir ışık yakmak.
Sayfa 119 - Profil kitapKitabı okudu

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Nora
Bir yerde zaman süre kaldığınızda, dünyanın ne kadar büyük ve uçsuz bucaksız olduğunu unutuyordunuz.
Sayfa 132 - DomingoKitabı okudu
Martin
Dünyadaki müzik otoriteleri haklı olabilir. Ama ben benim. Kendi beğenimin, çoğunluğun beğenisine boyun eğmesine izin veremem. Eğer bir şeyden hoşlanmıyorsam ondan hoşlanmıyorumdur, hepsi bu; ve çoğunluk hoşlanıyor ya da hoşlandığını sanıyor diye, hoşlanıyormuş gibi yapmam için de tek bir neden yok. Hoşlandığım ve hoşlanmadığım şeyler konusunda modaya uyuyamam.
Sayfa 236 - ithakiKitabı okudu
Reklam
Metafizik ürperti: İnsan olmanın bir kalbe ve ruha da sahip olmak manasına geldiğini idrak etmek...
Sayfa 18 - profil kitapKitabı okudu
Nuran
... fakat ne yapabilirim. Mademki o benim için artık her şeydir, o halde bütün kâinatımla ona taşınacağım!.
Sayfa 186 - kapıKitabı okudu
İhsan
... çünkü suyun sesi, aşkın ihtirasın sesinden kuvvetlidir. Karanlıkta su sesi insanın içindeki ölüm mayasının dilini konuşur.
Sayfa 35 - kapıKitabı okudu
Suat
İnsan kanla hür olmaz... Kanla elde edilen hürriyet, hürriyet değildir; kirlenmiş bir şeydir. Bırak ki insan tanrılaşamaz. İnsan insandır. Ve bu oldukça güç varılacak bir merhaledir.
Sayfa 306 - kapıKitabı okudu
Ukrayna için...
Aulun ileri gelenleri meydanda toplanarak içinde bulundukları durumla ilgili tartışmaya başladılar. Ancak kimse Ruslara karşı bir nefretten bahsetmemişti zira hissettikleri Duygu nefrettende ötesiydi. Rus olacak bu hayvan heriflerin gaddarlığından öylesine tiksiniyor, öylesine iğreniyorlardı ki onları da tıpkı kendilerini korumak için öldürdükleri zehirli örümcekler, sıçanlar ve kurtlar gibi öldürmek, yeryüzünden silmek istiyorlardı.
Sayfa 139 - kapıKitabı okudu
Reklam
Ve içimizdeki çocuğa diyeceğiz ki; 'Hepsi geçti küçük kız!'
Sayfa 131 - hayykitapKitabı okudu
İstanbul
17. Asırdan beri 2 sahil boyunca açık kalmış bir mücevher kutusu gibi parıldadığını tahayyül ettiğimiz ve bizim ancak batmakta olan bir güneşin son ışığına şahit olabildiğimiz yalılar, bugün ortada olsa idiler, belki kendimizi daha başka türlü Zengin bulacaktık; fakat hiçbir zaman yokluklarını bizde uyandırdığı duyguyu katmayacaktık; nesil ve zihniyet ayrılıkları yüzünden ancak bayramdan bayrama yüzlerini görmeye razı olduğumuz ihtiyar akrabalar gibi zaman zaman yanlarına uğramakla kalacaktık. Heyhat ki yaldızlı tavandan, gümüş eşyadan ve geçmiş zaman hatırasından çok çabuk bıkılıyor. Hayır muhakkak ki bu eski şeyleri kendileri için sevmiyoruz. Bizi onlara doğru çeken bıraktıkları boşluğun kendisidir. Ortada izi bulunsun veya bulunmasın, içimizdeki didişmelerden kayıp olduğunu sandığımız bir tarafımızı onlarda arıyoruz.
Sayfa 205Kitabı okudu
Bursa
Cetlerimiz inşâ etmiyorlar, ibadet ediyorlardı. Maddeye geçmesini istedikleri bir ruh ve imanları vardı. Taş, ellerinde canlanıyor, bir ruh parçası kesiliyordu.
Sayfa 110 - dergâh yayınlarıKitabı okudu
Konya
Konya, bozkırın tam çocuğudur. Onun gibi esrarlı bir güzelliği vardır. Bozkır kendine bir serap çeşnisi vermekten hoşlanır. ... Serin gölgeleri ve çeşmeleri susuzluğunuza uzaktan gülen bu rüya, yolun her dirseğinde siline kaybola büyür, genişler ve sonunda kendinizi Selçuk sultanlarının şehrinde bulursunuz.
Sayfa 65 - dergâh yayınlarıKitabı okudu
Erzurum
Erzurum'un asıl hayatını bu esnaf yapıyordu. Asıl güzel olan şey de, sağlam bir sınıf şuuruna ermesi, yukarıya imrenmeden kendisini aşağıya açık tutmasıydı. ... iş terbiyesi almış, eli işlediği, yarattığı için nefsine saygı duygusu yerleşmiş şahsiyetli, kendine güvenir vatandaşlardan teşekkül etmiş bir kalabalık...
Sayfa 39 - dergah yayınlarıKitabı okudu
Ankara
Ankara kalesi bu akşam saatinde bana bir milletin, tarihinin ne kadar uzun olursa olsun, birkaç ana vak'anın etrafında dönüp dolaştığı, birkaç büyük ve mübarek rüyaya, yaratıcı hamlenin ta kendisi olan bir imanın devamına bağlı olduğunu bir kere daha öğretti.
Sayfa 26 - dergah yayınlarıKitabı okudu