Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
126 syf.
10/10 puan verdi
·
4 günde okudu
Steinbeck’in tekrar tekrar okumaktan bıkmadığım kitabı Fareler ve İnsanlar, iki tarım işçisi olan George ve Lennie’nin hikayesini anlatır. Zeki, ufak tefek bir adam olan George, akli dengesi pek yerinde olmayan fakat bir çocuk kadar saf ve iyi yürekli olan iri yarı, güçlü Lennie ile birlikte mevsimlik işçi olarak çalışır, onu koruyup kollamayı da kendine görev edinmiştir. Birlikte çalışıp para biriktirmeyi, kendi tarlalarını almayı, orada tarım yaparak ezilmeden, özgür ve insanca bir hayat sürebilecekleri bir hayat kurmayı hayal ederler. Bir de tavşanları tabii ki. Dünya düzenimizin keskin gerçekliği neler çıkaracaktır karşılarına merak edenler için devamı Fareler ve İnsanlar’da. Steinbeck diğer eserlerinde olduğu gibi bu kitapta da insani değerlere, işçi sınıfının sınıfsal problemlerine, ırkçılığa, yoksulluğa vurgu yapmış, öykünün içine bu temaları ustalıkla yerleştirmiştir. Roman, 1930’lu yıllarda California’da geçse de dünya düzeninde geçtiğimiz yüz yıl içerisinde elle tutulur bir değişim olmadığı için hala güncelliğini korumaktadır.
Fareler ve İnsanlar
Fareler ve İnsanlarJohn Steinbeck · Sel Yayıncılık · 2023171,1bin okunma
Cinn kelimesi, "örtmek, gizlemek, göstermemek anlamındaki c-n-n kökünden türemiş bir isimdir. Kelime fiil olarak Kur'ân'da bu anlamıyla bir ayette geçer." Bununla birlikte "gecenin zifiri karanlığı" manasında kullanılır." Cennet," cinnet," mecnun" ve cenin kelimeleri aynı kökten türemiştir ve her birinde gizleme ve örtülü olma anlamı vardır. Mesela bahçe (cennet), ağaçlar ve bitkiler zeminini örttüğü; delilik (cinnet), insanın aklını gizlediği; deli (mecnun), aklı örtüldüğü; ana karnındaki çocuk da (cenin) örtülerle kaplı olduğu için aynı kökten türeyen isimlerle adlandırılmıştır. Cinler de insanlar tarafından görünmedikleri ve gizli varlıklar oldukları için onlara bu isim verilmiştir. Nitekim cinlerden biri olan İblis'ten bahseden âyette insanın onu ve yandaşlarını göremediğine işaret edilir.
Sayfa 300Kitabı okudu
Reklam
“Çocukluk yılları, çocuk aklı ve ruhu hiç ellenmemiş bir tarla gibi bomboş kalıyor. İyi hiçbir şey ekilmiyor buraya. Eğer çocuklara iyilikten, hakikatten ve sevgiden bahsederlerse de bunu sert, sıkıcı ve yabancı kelimelerle anlatıyorlar. Çocuk aklının ilgisini çekmeyi beceremiyorlar veya istemiyorlar.“
Biraz uzun oldu ama:
Don Kişot’un, düş ile gerçeklik arasındaki çatışmanın yol açtığı karmaşık süreçler içinde oluşan bir tip olarak şu özellikleri taşıdığı söylenebilir: -- Don Kişot varolan kaba gerçeklikle, tek yanlı  kişiliklerle, bir örnekli davranışlarla, standart tepkilerle, değişmez değerlerle çatışan ve onları aşan serüven ruhuna, macera tutkusuna
520 syf.
·
Puan vermedi
·
4 günde okudu
Küçük bir kızdım sonra değildim. Bacha posh'tum sonra değildim. Kız evlattım sonra değildim. Anneydim sonra değildim... Shahla, Parwin ve Rahima... Öte yandan da bu üç kızın, yüz yıl önce büyük büyük büyükanneannesi Shekiba'nın hikayesini okuyacaksınız. Gelelim kitabın asıl konusuna. Afganistan da erkek çocukları olmayan aileler, kızlarından birini, ergenlik çağına gelene kadar erkeğe çevirirler. Bu geleneğin adı Bacha Posh'tur. Rahima bu gelenek sayesinde aklı hayali bile almadığı bir özgürlüğe kavuşur. Öte yandan asıl olaylar üç kardeşin hayatını bu şekilde değiştirir.. Kitabı okurken hangisine, hangi kadına ne şekilde üzüleceğimi bilemedim. Atılan dayaklar, birbirinin üzerine gelen çocuk kumalar. O kadar acı var ki, okurken coğu yerinde nefes alamadım, ağladım, saydırdım. İçimin hala yandığı iki bölüm var. Biri Parvin, biri Jahangir. Kitabı okuduktan sonra kendi hayatınızı da sorguluyorsunuz. Sorgulamamız da lazım. Kıtabı alın ve her sayfasınızı içinize sinerek okuyun
Kabuğunu Kıran İnci
Kabuğunu Kıran İnciNadia Hashimi · Arkadya Yayınları · 20191,210 okunma
"Ben evet diyorum Ali Han. Bir erkek evlenmeli ve özellikle de beğendiği kadınla. Kadının onu beğenmesi şart değil. Akıllı bir adam bir kadının beğenisini kazanmaya çalışmaz. Kadın sadece topraktır, erkek ise onu verimli hâle getirendir. Toprak çiftçiyi beğenmek zorunda mı? Çiftçinin toprağını sevmesi yeterli. Evlen. Kadının toprak olduğunu hiçbir zaman unutma." "Yani bir kadının ruhu ve aklı olmadığına mı inanıyorsun?" diye sordum. Bana acıyarak baktı. "Bunu nasıl sorabiliyorsun Ali Han? Elbette bir kadının ne aklı ne de ruhu vardır. Neden olsun ki? Onun namuslu olması ve çocuk doğurabilmesi yeterli. Hükme göre bir erkeğin şahitliği üç kadının şahitliğinden daha fazla geçerlidir. Bunu unutma Ali Han."
Sayfa 89
Reklam
249 syf.
7/10 puan verdi
·
Beğendi
Çocuk yetiştirmek üzerine yazılmış etkili bir kitap. 12 farklı strateji ile çocukları kaliteli yetiştireceğinizden bahsediyor. Ve hatta bunları bilimsel yoldan açıklıyor kitap. Ben kitap yorumundan ziyade aklımda kalanları da buraya yazarak dönüp baktığımda hatırıma gelsin istiyorum. Beynimizin sağ ve sol lob olarak ayrldığını zaten biliyorduk.
Bütün - Beyinli Çocuk
Bütün - Beyinli ÇocukDaniel J. Siegel · Koridor Yayıncılık · 20152,807 okunma
"...Büyüklerin küçükleri, bütün ana-babaların kendi öz çocuklarını ne kadar az tanıdıklarını düşünür de çok şaşırırım. Küçük olduklarını, daha öğrenmelerine vakit bulunduğunu ileri sürerek onlardan pek çok şeyi gizlemek... İşte insanı üzen, yanlış bir düşünce tarzı! Oysa çocuklar birçok şeyi yalnız anlamakla kalmazlar, babalarının onları daha pek küçük, her şeye aklı ermez saydıklarını da bilirler. Büyüklerin öyle çapraşık sorunları olur ki, ufacık bir çocuk bazen buna kolay bir çözüm yolu buluverir. Ama bunu kimse görmez..."
Sayfa 82 - Birinci Bölüm, 6Kitabı yarım bıraktı
Mary Wollstonecraft
Kadınlara erkeklerin, onlara çocuk ya da evcil hayvan gibi muamele etmelerine neden izin verdiklerini soruyorum. Diğer yandan erkeklere de çocuk yerine koydukları kadınların, gelişmiş bireyler olarak davranmalarını ve aklı başında evlatlar yetiştirmelerini nasıl beklediklerini soruyorum. Eğer kadınları, erkeklerin gönüllerine, gözlerini hitap edecek şekilde, sadece güzel, narin, zarif, duygusal, bağımlı yetiştirirsenizz, bu şekilde değer kazanacaklarını empoze ederseniz, sonuçta kadınlardan saygıdeğer, aklın gücüne ve bilgiye değer veren insanlar yerine, kendi kendine kararlar alamayanz çocuklarına erdemi, bilginin değerini öğretemeyen insanlar yaratırsınız. Sonrasında kadınların kaprislerine, zayıflığına, inatçılığına, akıl dışı davranışlarına maruz kalırsınız, bunlarla da dalga geçmemeniz gerekir. Çünkü kadınların bu hale gelmelerinde toplumun tamamının etkisi vardır. İnsanın kendi yaşamını kendi gücüyle sürdürebilmesi, bağımsızlığın en uygun tanımıdır. Kendi kendisini yönetebilen kişinin bu dünyada korkmasını gerektirecek hiçbir şey yoktur. Yeteneklerin en fazla geliştiği zaman, insanın bütün bir dünyayı karşısına aldığı zamandır.
Sayfa 58 - Öteki Yayınevi
Mary Wollstonecraft
Aklı bununla da sınırlı değildi. Kendi kendine Fransızca, Almanca ve İtalyanca öğrenmişti. O, sürekli kendini eğitmenin yollarını aramış ve kendi ayakları üzerinde durmak için elinden geleni yapmıştı. Bu dönemde kadınlar geçimlerini sağlayabilmek için evleniyorlardı. Nihayet onu da evlendirmek istediklerinde o buna itiraz edip evden ayrıldı. Öğretmenlik, çocuk bakıcılığı gibi işler yaparak geçimini sağlamaya çalıştı. Evlendirilmek istendiğinde yaşadığı yeri terk ederek arkadaşı Jane Arden'ın yanına gitmişti. Jane'ın babası dönemin önemli felsefecilerinden biriydi. Onun düzenlediği derslere Jane ile birlikte katılarak çeşitli tartışmalara giriyor, birlikte kitap okuyarak sosyal ve siyasi olaylara dair fikir paylaşımında bulunuyorlardı. Sürekli okuyarak ve insanlığa nasıl yararlı olabileceğini düşünerek geçirmiş tüm yaşamını. İlk kitabını da kız çocuklarının eğitimi üzerine yazmış. Kadınların konumunun değişmesi için eğitimi çok önemli bir basamak olarak görür ve eğitim eşitliği gerçekleşmediği sürece kadınla erkek arasındaki eşitsiz ilişkinin düzelemeyeceğini savunur.
Sayfa 41 - Öteki Yayınevi
Reklam
Aklı başında insanlar olasılıklara dayanarak çocuk kurban etmezler.
Sayfa 603 - Altın KitaplarKitabı okudu
272 syf.
·
Puan vermedi
Roman Gülşah isimli bir kızın üniversite şenliklerinde esmer yakışıklı Şahin’i görüp etkilenmesi ile başlar. Gülşah bu ilk görüşten sonra aklı hep Şahindedir. Onu görebilmek için fırsatlar arar ve en sonunda bir gece türkü kafede onu sahnede türkü söylerken görür. Bugünden sonra uzun süre onu göremez. Araya yaz tatili girer ama hala aklında Şahin
Bir Kürt Sevdim
Bir Kürt SevdimDilek Bilgiç Esen · Müptela · 20224,661 okunma
158 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
35 saatte okudu
Eski günleri hatırlatan kitapları okumak ne güzel..
Shakespeare'i ilk lise zamanlarımda okumaya başlamıştım. Hiç unutmuyorum, lise birinci sınıftayım, sene 2010. Edebiyat dersimiz de hoca ödev olarak bir sonra ki derse kadar tüm sınıftan bir tane şiir ezberlemesini, herkesi bir bir tahtaya çıkartarak o şiiri ezbere okutacağını söyledi. Tabi, o zamanlar her evde internet yok, telefon,
Soneler
SonelerWilliam Shakespeare · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 20218,9bin okunma
1.500 öğeden 7bin ile 1.500 arasındakiler gösteriliyor.