Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
-Çocukluğum Neredesin- Şiiri
... Bu günlerde; Bedenim yorgun Ayaklarımın üzerinde Dönemiyorum geriye ...
Sayfa 37 - Göl Kitap YayınlarıKitabı okudu
biliyorum bu kent sizin bu heykel bu sanrı yıldız yalnızlığı bu gökavuntusu gecemi alıp çocukluğum gidecek gecenizden bağışlayın gözlerindeki kırmancı doğduğu ev yıkıldı ormanı yakıldı kovuldu çocuk gözleri bu yüzden hep yurtsuz kaldı kuş ormanına kaçan ay ve şarkı ve ahı alıp gideceğim yeryüzünden giderce düşün ve bağışlayın beni o isli yüzünüzden kovulduğum kırları da alıp gidiyorum işte
Sayfa 546 - Mehmet ÇetinKitabı okudu
Reklam
BU ŞİİRİ KENDİM İÇİN SEÇTİM
PİŞMANLIK* Babamın mezarı kaybolmuş gibi Hangi ada, hangi parsel o diyar Bir karanlık kuyu; uzak, boş dibi Kaç yıl oldu bilmem, bilmem kim sayar Bir Kurban Bayramı bekleriz gelmez
Sayfa 141Kitabı okudu
AHMET MUHİP DRANAS / Yağma
- Ümit Yaşar'a - Boğaz'ın bir kıyısında, aydınlık Pencerelerde - her bulutun yolu - Bir mevsim, seninle başbaşa kaldık, Yaşadıkdı bir zaman İstanbul'u. Akan suda kuş gibi gemilerle,
Önsöz Gibi
Otuz yaşımın olanca korkusuzluğu, yerinde duramazlığı ve sevinciyle oturuyordum söğütlerin altında. Çocuklar çakıltaşlarıyla, çığlık çığlığaydılar akan suda. Temmuz sıcağı tütüyordu. Harman sarıları, dizlerimdeki sayfalardan kalkıp, yamaçlara ağıyordu. Kırlangıçlar geçiyordu Ağlasun'un göklerinden. Dereboylarından bin renkli türküler
Yoktun! Kim bilir kaç gece odamı kelebek bastı, aşkına adanmış hayallerim hasretinden kim bilir kaç ormanı yaktı! İçimde her gece biraz daha yetim kalan çocukluğum, içimi milim milim kemiren yokluğunla aynı paydalarda eşitlenemedi, ölümden beter hasretin hiç sadeleştirilemedi!Hayalinle sevişirken yastığımı sırılsıklam eden gözyaşlarım, delirmiş
Reklam
Gençliğime batmış bir kıymık Şimdilerde yine canımı acıtıyor Kör heveslerim kursağımda kelepçeli Ne yana dönsem ihtiyar bir hırıltı göğsümde parıldıyor Bu kaburgamın solundaki hasrete bıçak dediler ne yana dönsem kanar çocukluğum Fikrimin derin sularında beni çöllere verdiler Çatlamış ellerimin kurak şiiri yokluğun
104 syf.
10/10 puan verdi
Her yer deplasmanken bana ev nere?
Elimde okunacak bir çok kitap olmasına rağmen bu yıl son okuyacağım kitap olarak bunu tercih ettim. Beni tanıyanlar bilir şiire verdiğim önemi. Bir şiir kitabıyla yılı bitirmek güzel oldu. Bu sadece bir şiir kitabı değil, ruhumu yansıtan dizelerle dolu, benliğimin karanlık taraflarını açığa çıkardı okurken. Her kesten sakladığım, bilinmesini
Alengirli Şiirler
Alengirli ŞiirlerAli Lidar · İthaki Yayınları · 20154,978 okunma
Bakın‚ Mahmut Derviş ne diyor; «Çocukluğum‚ tüm halkımın dramı ile ilişkili olarak‚ kişisel dramımın başlangıcı oldu. (...) 1948 yılının o gecesinde‚ engin bir köyde atılan mermiler ayrım gözetmedi. Altı yaşındaydım‚ zeytinliklere‚ ardından dağlara koşar buldum kendimi‚ bazen yalınayak‚ bazen yere kapaklanarak. Korkuyla ve susuzlukla geçen kanlı bir geceden sonra‚ Lübnan denen ülkede bulduk kendimizi...» Yoksunluğun ve yılgınlığın damgasını taşıyan bu çocukluk‚ giderek kavgacı bir büyüklüğe dönüşecektir.
Bir Gün Ölürüm
Uzak, solgun çocukluğum; Akşam alacası, kasaba, Çatılarda kargalar. Hüzünlü gençliğim; Sabahçı kahveleri, Umutsuz aşklar. Bir anı tüneği şimdi Yaşadığım geçmiş yıllar.
Reklam
HAŞHAŞİM
Yahya Kemal'in melankolisi ile Ahmet Hâşim'in melâli arasında bakışım olduğunu söyleyebilmek için onların şiirini içiçe ya da yanyana değil, ayrı ayrı okumak bana en doğru çözüm olarak gözüküyor. “Modern Türk şiiri gurbette(n) doğmuştur" önermesinin bir sağlamasını yapmanın ötesinde, kendi merkezini bulamama sıkıntısına da bu yoldan yaklaşmak eldedir gibi görünüyor bana. İmparatorluğun Batı ucunda, Üsküp'te doğan Yahya Kemal'le, Doğu ucunda, Bağdat'ta doğan Hâşim, şehirlerini yitirdikten sonra şiir yazmaya başlamışlardı. Bu kopuş, bu ortak gurbet paydası ikisinin de şiirine gizil bir sürgün-oluş duygusu içleştirmiştir: “Balkan şehirlerinde geçerken çocukluğum, Her lâhza, bir alev gibi, hasretti duyduğum; Kalbimde vardı Byron'u bed-baht eden melâl'in"
Sayfa 257Kitabı okudu
“Mutsuz’a Kim Bakacak, Maviş Anne” şiiri
“İki sigaram kaldı bu gece için, Maviş Anne, iki muhabbet kuşum. iki kendim varmış, Maviş Anne, biri benmişim, biri Mutsuz. Ben ölürsem Maviş Anne, Mutsuza kim bakacak? Dünyaya bile bir dünya anne lazım. Biri sen ol, Maviş Anne, biri ben. Dünyanın bütün sabahlarına iki bilet al da birlikte gidelim, Maviş Anne. Bana da kendi serüvenimden bir yer
147 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.