Benim yaşlarıma gelmiş bir insanın, şimdi tutup da böyle şeyleri yazıya dökmesi çok saçma gelebilir, ama işin gerçeğini açığa sermek gibi bir isteğim var; benim daha çok yalnızlığı seven bir karakterim vardır. Hayır, biraz daha net ifade edecek olursam, tek başıma olmaktan pek bunalmayan bir karakterim vardır. Her gün bir iki saat hiç kimseyle konuşmadan koşsam da, dört beş saat masa başında sessiz sessiz çalışsam da, bu beni ne bunaltır, ne de canım sıkılır. Gençlik yıllarımdan beri böyle bir eğilimim vardır. Birileri ile bir şeyler yapmaktansa, tek başıma sessizce kitap okumayı, kendimi vererek müzik dinlemeyi severim. Tek başına olduktan sonra yapacak şeyler bulmak konusunda sıkıntım yoktur.
"Ama arzuladıkları savaş, çayırlığın sonundaki dağ gibiydi; çok net görülebilen fakat varılması imkânsız bir serpti."
Reklam
Bana bakmıyordu, bu yüzden onun büyüklüğünü takdir etmeme izin verdim. Geniş omuzları ve son derece güçlü görünen bir yapısı vardı. Giydiği takım elbise, sahip olduğu çok net, kaslı ve erkeksi fiziği gizlemiyordu. Genelde insanları ölçüp biçen biri değildim ama bu adam bir defans oyuncusunun yapısına sahip, rahatlıkla 1.80 boylarında olmalıydı. Avlunun yumuşak ışığı, saçlarının kısa olduğunu ve tellerini biberden çok tuzun renklendirdiğini yeterince net görmemi sağladı.
Kelebeğin ömrü
Gülseren Hanım, Dr. Nüvit Hanım bir hasta gönderdi, "mümkünse hemen alıverin," diye rica etti. Şimdi onu gönderiyorum. Tamam Tuna, bekliyorum. Kapı vuruluyor ve içeri üç hanım giriyor. İkisinin ağlamaktan gözleri kızarmış. Biri ise şaşkın şaşkın etrafına bakınıyor. En yaşlı olan, elime bir kâğıt uzatıyor. Nüvit Hanım'ın bana
Sibirya'dan bir kadına şöyle yazıyor: "Size kendim hakkında şunu söylemek istiyorum ki, ben bu zamanın çocuğu değilim, inançsızlığın ve şüphenin çocuğuyum ben ve muhtemelen, hatta bundan eminim, hayatımın sonuna kadar böyle kalacağım, inanca olan özlemim bana ne kadar ıstırap verdi ve hâlâ vermekte, ki ben inancın aleyhine ne kadar çok
Sayfa 203Kitabı okudu
Bütün çocukluğu ve gençliği boyunca belirsiz bir huzursuzluğun sıkıntısını çekmiş, ne İstediğini hiç bilememişti. Ruth'a rastlayana kadar ne olduğunu anlayamadan boşu boşuna arayıp durduğu bir şey istemişti hep. Şimdiyse bu huzursuzluğu çok daha keskinleşmiş ve acı vermeye başlamıştı, ama artık ne istediğini açık ve net olarak biliyordu: Güzelliğe, aydın bir bilince ve aşka sahip olmak istiyordu.
Sayfa 78
Reklam
1.000 öğeden 21 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.