Aslında yeni yazarlardan kitap okumuyorum. Bir inceleme sonrası dikkatimi cekti kitap. Kalemine sağlık demek istiyorum yazarın. Gerçekten güzel bir işleyişi var kitabın ... Aile olmak , kimi zaman birbirinin kamburu olmak demek ... Bende çoğu kez böyle düşünmüşümdür ama bunu hiç dile getirmemiş olabilirim. Ufak bir eksikliğiniz veya bir hastalığınız varsa kendinizi ailenizin kamburu gibi hissedersiniz bilirim bu hissi ..
Sırlarla dolu bir aile ,kambur bir kızın psikolojisi , sessizliğe itilisi , sevilmeyişi ... sırtındaki kamburu mu ağırdı? Yoksa, yok sayılması mı ? bilemiyorum.. Aile sırları insanı nerelere , ne yoksunluklara götürüyor... Ne kadar çok bedensel farklılığı insana denk geliriz değil mi ? Onlara öcü gibi bakıp, iç geçirip Allah yardım etsin deriz. Acırız da çoğu kez. Bunun için yazarın söylediği güzel bir söz var... Ruhlarınız açtı, mideniz sandınız diyor.. Ruhlarımız aç onda gördüğümüz bedensel engeli yük görüyoruz da , ruhsal ağırlığı göremiyoruz ...
Çok içten ve gerçek bir hikayeydi. Ödül almış zaten... Bayaa etkileyici , yaralayıcıydı ... Herkese okumasını tavsiye edeceğim ben arkadaşlar... Kimsenin kamburu olmayın ... kimseye kambur gözüyle de bakmayın ...
Güle güle Acibe , güle güle Nazenin , kırık dökük hayatların , çiçekli elbiseli kızları ... hayatlarımız da çoğu kez Acibe ve Nazeninlerle karşılaşırız... Çünkü biz kadınız... Hep bir eksik seviliriz .... Kitaplarla kalın gerçek okuyucu , kitap dostları...