Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Anders Ericsonn araştırması genel olarak şu sorulara cevap arıyordu: “Bir alanda zirveye ulaşmak için çalışılması gereken süre ne kadar?” “Çalışmak zirveye ulaşmak için şart mı veya çok çalışmadan da başarılı olunabiliyor mu?” Araştırma sonunda öğrenmeyi iki şey etkiliyordu: Uyku süresi ve tek başına yapılan çalışmalar. Araştırmanın ikinci aşamasında ise tek başına yapılan çalışmaların toplam süresi tespit edilmeye çalışıldı. Üç grubun 20 yaşına gelene kadar yaptıkları toplam çalışma saatleri tespit edildi. Sonuç şaşırtıcı değildi. Dünyanın en iyi keman virtüözü adayları 10.000 saatin üzerinde çalışma yapmışlardı. İyi keman virtüözleri ise 8.000 saati bulmuşlardı. Vasat düzeyde olanlar ise yaklaşık 4.000 saatlik çalışma yapmışlardı. Buradaki kilit nokta bu üç gruptaki öğrencilerin akademiye kabul edilebilecek kadar yetenekli olmasıdır. Farkı oluşturan ise çalışma saatleri...
534 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
28 saatte okudu
Akhenaton kimdi?
Yazarımızın okuduğum ilk eseriydi. Başarı ölçütü ezber olma hasebiyle tarih dersini sevmediğimi başta itiraf etmeliyim. Onun için roman diliyle kurgulanmış hele ki bir karakterin öncülüğünde kaleme alınmış eserleri daha cazip buluyorum. Hem öğretiyor hem okurken boğmuyor. Akhenaton adını yer yer duymakla beraber konu hakkında bilgi sahibi
Akhenaton
AkhenatonTuna Kahraman · Dorlion Yayınları · 202389 okunma
Reklam
Doğru tespit….ah seratonin :))
Tek bildiğim, çok genç yaştan beri deneyimin bana öğrettiği gibi, bir kadın aniden böyle ağlamaya başladığında, yapılacak en iyi şey ona tatlı bir şey vermekti. Yedikten sonra kendilerini daha iyi hissetmeye başlıyorlardı.
Sayfa 31 - İkinci HatıratKitabı okudu
Bozkurtlar Diriliyor'da Zaman-Roman ile Tarihî Olayların İlişkisi Bozkurtların Ölümü'nde olayların tarihini sık sık veren Atsız, Bozkurtlar Diriliyor'da bunu yapmaz. Sadece romanın ikinci kısmının başlığında bir tarih verilmiştir: "İhtilâlden Kirk Yıl Sonra (679 yılında)" (s. 7). Birinci kısmın başlığı "İhtilâl
BİR ZAMAN YOLCUSU: SELİM PUSAT (RUH ADAM ROMANI) Ruh Adam, Atsız'ın tarihî romanlarına göre hayli değişiktir; bir tür post modern romandır. Bu sebeple romanı incelerken biz de farklı bir yol izlemeyi tercih ettik. Selim Pusat'ın ve Romanın Hikâyesi: Selim Pusat adını ilk defa 08 Haziran 1951 tarihinde, Orkun dergisinin 36. sayısında
Sopalı Seçimler
İktidardaki İTC' ne muhalefet edenlerin hepsi bir araya gelerek 21 Kasım 1911'de Hürriyet ve İtilaf Fırkası'nı (HİF) kurmuşlardı.Yeni parti yalnızca üç hafta sonra İstanbul'da yapılan ara seçimi kazanınca İttihatçıların etekleri tutuştu. Ertesi yıl seçim yılıydı ve yeni partinin yeterince örgütlenebilmesi durumunda seçimleri kazanma olasılığı vardı. Bu olasılığı bertaraf etmenin tek yolu ise erken seçim yapmaktı. İTC, Sultan V. Mehmet Reşat'ın Meclis-i Mebusan'ı feshetmesini yasal ama gayrımeşru bir yoldan sağladı, Nisan 1912'de yapılan seçimleri de ezici bir üstünlükle kazandı. Yeni Meclis-i Mebusan'da HİF mensubu olan sadece altı milletvekili vardı. "Sopalı seçim" adı verilen 1912 seçimleri, daha sonra olanları açıklamak bakımından, çok önemli bir dönüm noktasıdır. İttihatçılar, bu seçimler sırasında muhalif milletvekili adaylarının dövülmesi gibi bir dizi şiddet olayı da dahil olmak üzere, türlü hileler yapmışlardı. Bu nedenle muhalefet seçimlerin ve tabii Meclis-i Mebusan'ın meşruluğunu sorgular oldu. Öte yandan, birçok seçim çevresinde alınan sonuçlar da, seçmen kitlesinin büyük bir çoğunluğunun İTC yanlısı olduğunu ortaya koymuştu. Yani, dönemin politika atmosferini gayet iyi özetlemiş olan "Şehbenderzâde Filibeli "Ahmed Hilmi Bey'in de dediği gibi, kanunsuz yollara başvurmuş olmasalar da seçimleri İttihatçılar kazanacaktı.4 Bu tespit ise İttihatçılara, yaptıkları tüm uygunsuzluklara karşın seçmenlerin gözünde itibarlı olduklarını gösteriyor, dolayısıyla da herhangi bir meşruluk sorunlarını olmadığı fikrini aşılıyordu .
Reklam
Çok İyi Tespit
Hayatta uğradığımız bütün güçlükler az çok kafamıza gelen ilk fikirden bir türlü silkinip çıkamayışımız yüzünden değil midir?
Sayfa 361Kitabı okudu
Farabi(Muallim-i Sânî lakabı)
Farabi mantık alanında gerçekten de İslâm dünyasının Aristoteles'idir. Cabiri'ye göre sadece Aristoteles mantığını çok iyi kavradığı, onun ağırlık merkezini tespit ettiği ve bir bütünlük kazandırdığı için değil, aynı zamanda döneminde yaşanan düşünsel kaosa Aristoteles mantığıyla bir son vermeye çalıştığı için de bu lakabı hakketmektedir.
Yaşam Türkce
Yaşam Ne söylendiyse sadece dinledik. Başka nasıl yapılmalı kesin bilemedik. Yaşamı görüb de böyle yapdık? İnsanlar konuştu gerçeğe çatdık? Yalnız konuşulur aynı mevzular. Bunu yaparsan olacak budur.
Hayatım müddetince hep onu aramış, onu beklemiştim. Bütün dikkatini, bütün varlığını bir noktaya biriktirerek her tarafta bu insanı araştıran, het rast geldiğini bu bakımdan tetkik ede ede ede ede adeta marazi bir meleke ve hassasiyet kesp eden hislerimin yanılmasına imkân var mıydı? Bu hisler şimdiye kadar asla hata etmemişlerdi. Bir insan
1.000 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.