Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Ne çok özlemişim seni, Nasıl hasret çökmüş bağrıma..
Mektuplar döşenirdi Menije' nin inci harflerinden. "Yaz kurban" derdi dedem. "Ben Sizleri, vatanımı, anamı, biraderimi,ablalarımı,Tebriz' i, Taht-i Süleyman'i ,Sehend Dağı' nı çok özlemişim. Burada rahatım huzurum, ikbalim servetim yerli yerinde. Artık yaşlandım. Sularım duruldu. Kanım sakin akıyor Ama vatanım aklımdan çıkmıyor." ___"Oku Aziz Can"____ Nar Ağacı Sayfa 13
Sayfa 13 - Timaş
Reklam
O kadar özlemişim ki onu, o hallerini, o zaman yaşanan şeyleri... Biliyorum imkânsız o zamanları geriye getirmek, bir daha beni sevmesini istemek... Ama uyandığım zaman bana bakan gözlerini özledim, gülüşünü özledim, üstüme kalın bir şeyler giymem için uğraşmasını özledim, beni benden daha çok düşünmesini özledim, okulun önünde beni beklemesini özledim, beni görünce gülümsediği zamanları özledim, en sevdiği renk olan laciverdi özledim, geceleri bana su getirmesini özledim, beni çocuk gibi sevmesini özledim, saatlerce gözlerime bakmasını özledim, ses tonunu özledim, onu ben çok özledim.
 Seni çok özlemişim, dedi Filiz.  Yerli yerine oturmuyordu sözcükler. Özlemden çok, başka bir şey, bir bunalımı anlatmak istiyordu aslında, bir çaresizliği. Bir çalkantıda bocalamıştı, bir batık gemiden denize dökülmüş gibi.
14. Mektup
o gün ilk defa seni gördüm. düşün sen dünyaya geleli kaç yıl geçmiş aradan. düşün ne kadar çok özlemişim seni? öyleyse hiç gitme ne olur? vereceğin her kedere razıyım. acıların en büyüğünü sen tattır bana, zehirlerin en şiddetlisini senin elinden içeyim. ama gitme ne olur?
Masamda duran kağıt kaleme sarıldım. Kısa sürede bir şeyler karaladım. "Oh be, dünya varmış!" Yatağa attım kendimi. Elime bir kitap aldım okuyayım, diye. Nasıl özlemişim serin yatağa uzanıp elime kitap almayı. Dünya bu işte, yaşamak buydu. Okudum. Gözlerim yoruldu. Uykum geldi. Çok sürmedi, gözlerim kapanmaya başladı. Kitap göğsümde, gözlerim kapalı.
Reklam
Çok uzaktan bir ses duymak isterdim. Sonra anladım ki ne sesi özlemişim ne de bir diyeceğim varmış.
— Seni çok özlemişim, dedi Filiz. Yerli yerine oturmuyordu sözcükler. Özlemden çok, başka bir şey, bir bunalımı anlatmak istiyordu aslında, bir çaresizliği. Bir çalkantıda bocalamıştı, bir batık gemiden denize dökülmüş gibi.
Sayfa 158 - YKY, 4.Baskı, Şubat 2015Kitabı okudu
....Türk beyliklerinin birbirini yemesinin ve hepsinin de silinip gitmisş olmasının vebalini örneğin, başkalarının üzerine yıkmak hiç gelmedi aklıma. Ama, çocuklarının suçunu örtbas etmeye çalışan bir ana gibi, Kürtler için hayıflanmak da bana düştü hep. Nasıl ve neden öyle koşullandırılmışsam, dedenin anlatışını dinlerken, Kürtlerin çektiklerinde
Sayfa 126 - Everest YayınlarıKitabı okudu
Milletvekili Olacak Vali Nutkundan Bellidir
Üç saattir, dört cip yoldaydı. Köy kahvesinin önünde cipler durdu. Vali, öndeki arabadan indi, ikinci arabadan mektupçu, defterdar, emniyet müdürü, candarma komutanı indiler. Tarım müdürü, sağlık müdürü, eğitim müdürü, lise müdürü, postane müdürü, tapu kadastro müdürü ve öbür müdürler de arkadaki arabadaydılar. Cipleri gören köylüler,
Reklam
İyot, egzos, toz ve daha bilemediğim pek çok kokudan oluşan İstanbul havasını ciğerlerime çekiyorum. İstanbul böyledir. "Yaşanmaz burada" der, çeker gidersin; üç gün geçmeden özlersin. Çok özlemişim, çok.
Sayfa 9 - Dergah yayınlarıKitabı okudu
Vatan
Ben sizleri, vatanımı, atamı, anamı, biraderimi, ablalarımı, Tebriz'i, Taht-ı Süleyman'ı, Sehend Dağı'nı çok özlemişim. Burada rahatım huzurum, ikbalim servetim yerli yerinde. Artık yaşlandım. Sularım duruldu. Kanım sakin akıyor. Ama vatanım aklımdan çıkmıyor.
Sayfa 13 - Timaş Yayınları, 1. BaskıKitabı okudu
Geri121
330 öğeden 316 ile 330 arasındakiler gösteriliyor.