içimizdeki şeytan, arkadaşımla aynı anda okuyacağımız bir kitaptı. kitabın ilk 50 sayfasında çok sıkıldım, ne yalan söyleyeyim. ama arkadaşımı yarı yolda bırakmamak için devam ettim. iyi ki de etmişim diyorum şimdi, iyi ki yarım bırakmamışım.
kitabı okurken çok şey buldum kendimden. aslında benim de yaptığım fakat kabul edemediğim bazı davranışlar yüzüme tokat gibi çarptı diyebilirim. yaa dedim okurken, burada beni anlatıyor.
kitabın bazı alıntılarında kayboldum, zaten hoşuma giden ve beni düşündürüp etkileyen tüm alıntıları da ekledim hesabıma, zaman zaman gelir bakarım diye.
kürk mantolu madonna'dan sonra yazarın okuduğum ikinci kitabıydı. bu kitap diğerine göre biraz daha düşünmeye sevk eden bir kitap bence. özellikle insana kendini sorgulattığının altını çizmeliyim. her insanın kendinden bir şeyler bulacağına inanıyorum. içimizde sahiden bizden ayrı bir şeytan mı var yoksa o şeytan biz miyiz oturup bir düşündürüyor.
sanırım birkaç gün hatta belki birkaç hafta etkisinden çıkamayacağım. hayatımda okuyup beni en etkileyen kitaplar arasına girdiğini söylemeye lüzum görmüyorum.
eğer siz de benim gibi kitabın başlarında sıkıldıysanız asla bırakmayın. devam edin, neden böyle söylediğimi anlayacaksınız.
bir şans vermenizi isterim kesinlikle. kendinizi sorgulayıp ben ne yapıyorum ya da neyi yanlış yapıyorum diyeceksiniz, elinizde olmadan ve fark etmeden. şimdiden iyi okumalar!