Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Sabahın ikisi. Sıçanlar çöp tenekelerinde ölü günün artıklarını kemiriyorlar: şehir hayaletlere, katillere, uyurgezerlere ait. Neredesin, hangi yatakta, hangi rüyada? Sana rastlasam beni görmeden geçerdin, çünkü rüyalarımız tarafından görülmeyiz. Aç değilim: bu akşam hayatımı bir türlü hazmedemiyorum. Yorgunum: hatırandan yakayı sıyırmak için bütün gece yürüdüm. Uykum yok: ölüm için bile iştahım yok. Bir sıraya oturmuş, sabahın yaklaşmasıyla kendime rağmen sersemlemiş, seni unutmaya çalıştığımı kendime hatırlatmaktan vazgeçiyorum. Gözlerimi yumuyorum... Hırsızlar yalnız yüzüklerimize, aşıklar tenimize, vaizler ruhumuza, katiller canımıza göz dikerler. Benimkini alabilirler: ondaki hiçbir şeyi değiştiremeyeceklerine bahse girerim. Tepemde yaprakların kımıldanışını hissetmek için başımı arkaya atıyorum... Bir korudayım, bir tarlada... Zaman'ın çöpçü, Tanrı'nın da belki paçavracı kılığına girdiği saat bu. Cimrinin teki, dikkafalının teki olan o, meyhane kapılarındaki istiridye kabuğu yığınları içinde bir inci tanesinin kaybolmasına razı olmayan o. Göklerdeki babamız... Kahverengi pardösülü yaşlı bir adamın gelip yanıma oturduğunu görecek miyim hiç; benimle buluşmak için Tanrı bilir hangi nehirden geçmiş olduğundan ayakları çamurlu bir adamın? Sıranın üstüne yığılıp kalırdı, kapalı avucunda her şeyi değiştirmeye yetecek çok değerli bir hediye tutarak. Parmaklarını yavaş yavaş, tek tek, büyük bir dikkatle açardı, çünkü uçup gidebilir... Ne olurdu elinde? Bir kuş, bir tohum, bir bıçak, yüreğin konserve kutusunu açacak bir anahtar mı?
Martin luther King'in güzel ifadesiyle: "Eğer sizden sokakları süpürmeniz istenirse, Michelangelo'nun resim, Beethoven'ın beste veya Shakespeare'in şiir yazdığı gibi süpürün. O kadar güzel süpürün ki, herkes durup, 'Burada işini çok iyi yapan bir çöpçü yaşıyor ' desinler."
Sayfa 141
Reklam
"herkes bir parçamı alıyor hatıra diye. çöpçü çöpümü, dünya vaktimi, ve ölüm beni..."
Duvarın önünde durup ağlayarak sallanıyorlar. Duvar aralarına dileklerini ihtiva eden kağıtlar sıkıştırıyorlar. Biraz sonra bir çöpçü gelip duvar aralarını temizliyor ve tüm dileklerini çöpe atıyor...
Herkes bir parçamı alıyor hatıra diye.Çöpçü çöpümü, dünya vaktimi, ve ölüm beni…
Herkes bir parçamı alıyor hatıra diye Çöpçü çöpümü, dünya vaktimi ve ölüm beni
Sayfa 10 - Profil YayıncılıkKitabı okudu
Reklam
< “Ne yaşam var kentlerde? Varsa size var! Ne geçiyor eline bizden oraya gidenlerin? Ne olabiliyorlar? Kapıcı,  çöpçü, hizmetçi!” >
Sayfa 238Kitabı okudu
Herkes bir parçamı alıyor hatıra diye Çöpçü çöpümü, dünya vaktimi ve ölüm beni
Eğer bana profesör olarak çalışırken ya da emekliyken az çok rahat yaşayabilmem için ayda şu kadar para gerekiyorsa; çöpçü Ahmet Efendiye de aynı miktarın gerektiğine inanıyorum. Kafa işi yapanlarla kol işi yapanlar arasında ekonomik uçurumların açılmasına katlanamıyorum. Çünkü, kendi suçu olmadan, salt ailesinin ekonomik durumundan ötürü, kol işçisi Ahmet Efendiden kafasını işletmek olasılıklarının esirgendiği için, onun benim gibi profesör değil de çöpçü kaldığını düşünüyorum ve bu yüzden de ömrü boyunca benden daha az para kazanarak cezalandırılmasına gönlüm râzı değil.
1.000 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.