Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Okuma vakti mesele ediliyorsa, ortada okuma arzusu yok demektir; çünkü aslına bakılırsa, kimsenin hiçbir zaman okumaya vakti yoktur. Ne küçüklerin ne gençlerin ne de büyüklerin. Hayat, okumaya vurulan sürekli bir köstektir.
Sayfa 93 - Metis Yayınları
Çünkü gidecek yeri yoktu. Gidecek bir yerinizin olmasının ne anlam taşıdığını anlıyor musunuz?
Reklam
Aşk Güneşi İçmektir
-Güneş de sanıyor ki, bir tek o yanıyor. Ay da sanıyor ki bir tek o tutuluyor.- . Gönül ocağı tütmeyen Gönül toprağına aşk ekmesin…!- Aşk Bir Erdemdir; . Serçe kadar kalbin aldığını akıl almaz. Çünkü gerçek aşk; ne zamana, ne gökyüzüne. ne bir şarkıya, ne bir şiire, ne de bir ömüre sığmaz. . İnsan coğrafyasının en güçlü duygusudur. Dünyanın en güçlü mıknatısı gibi çeker insanı. Ya yıldırım çarpmışa, ya da üstünden tren geçmişe döndürür.- . Okuduğunuz şiirin her mısrasında, sevdiğiniz size göz kırpar. Görünce, çöl güneşinde kalmış dondurma gibi erirsiniz, Nefesinizi tutsanız, taklacı güvercine dönen kalbiniz yanardağ gibi patlar, Ne eve, ne sokağa, ne de koca kente sığamazsınız. Kılcal damarlarınıza kadar mola vermeksizin onu düşünmekten, uyku girmez gözünüze, günlerce uyuyamazsınız. Kaldı ki uyku aşka ırak kalpler içindir. (Zaten, -Aşıkken uyumak haramdır, uyuyan da haindir.-)
Masalsız Kız Düşleri
Duyguları paramparça, kanatları acı içinde, hayal aleminde, Bir kere dahi baba masalıyla uyutulmamış, küçük bir kız çocuğuydum ben. Yine de, kendi kendimi koynuma alır, kocaman kocaman hayaller kurardım. Belki babam okşar diye sürekli saçlarımı tarardım. Dışları gibi içleri de güzel olsun diye bebeklerime makyaj malzemesi yedirir, entarimdeki
Modernizm Ne Değildir?
Amerikan televizyonlarında yayınlanan bir dizide,oturduğu yerden dizi izleyen sıradan bir ailenin hayatı konu edinilmiş ve dizi, kısa sürede çok tutmuş çünkü bu dizi, bizzat bu diziyi izleyen milyonlarca insanın yaptığı şeyin saçmalığını anlatmaktaymış.Yani dizide ,televizyon karşısında oturduğu yerden dizi izlemekten başka hiçbir işi olmayan
Sayfa 226
EN KUTSAL KİTAP, ÜŞÜMEMEK İÇİN YAKTIĞINIZ KİTAPTIR! Zekâ bir kum saati gibidir, bilgi arttıkça inanç azalır ya da inanç arttıkça bilgiye duyulan istek azalır. Bunu, eğitim seviyesi yükselen insanların inanç- larındaki azalmadan ya da daha seküler bir yaşam tarzı benimsemelerinden görebiliriz. Şimdi, asıl konuya dönecek olursak bugün dindarların,
Sayfa 124
Reklam
‘İnsanların büyük çoğunluğu yüzmeyi öğrenmeden yüzmek istemez.' Ne anlamlı bir söz değil mi? Yüzmek istememeleri doğal, çünkü karada yaşamak için yaratılmışlar, suda değil. Ve düşünmek istememeleri de doğal, çünkü yaşamak için yaratılmışlar, düşünmek için değil! Evet kim düşünürse, kim düşünceyi kendisi için temel uğraş yaparsa, bunda ileri noktaya ulaşabilir, ne var ki, karayla suyu değiş tokuş etmiştir böyle biri ve bir gün gelir suda boğulur.
Geceleri sabahlara kadar okumayayım da ne yapayım? Ben, el ayak çekildikten sonra odamın kapısını sürmeleyip kitaplarımla baş başa kalmak saatini dört gözle beklerim. Çünkü, bu ömrümün bütün hazin sergüzeştini ve yaşadığım anın ağır sıkıntısını unuttuğum tek saattir. O vakit bu çıplak ve yalçın oda, gerçek dünyadan daha geniş, daha ferahlı bir âlemin munis, sevimli ve her biri sihir ve füsunla yoğrulmuş mahlûkları ile dolmağa başlar.
Sayfa 21
Aşk Kanatlandırır
Aşk kanatlandırır, Dünyanın yükü kalkar insanın üzerinden. . Durup dinlenmeden yenilenir, Her demdir aşk. Her şeyin üstünde, Elbette bir erdemdir aşk. . Serçe kadar kalbin aldığını aklım almaz. Çünkü gerçek aşk; ne zamana, ne gökyüzüne. ne bir şarkıya, ne bir şiire, ne de bir ömüre sığmaz.
Güzel insanlar, özel insanlara layıktır
-Eyy Sevgili...! Benim için de bir şiir yaz dersin, Nasıl şiir yazarım sana, çünkü şiir sensin.- . -Eyy Sevgili...! Hayatımda güzel ne varsa, Ya bakışın ya elin, Ya sesin ya da nefesin değmiştir senin.-
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.