O gün, bir alkış yağmuru altında gitmek isterdim.
Tekrarı olmayacak.
Otopsim ~Jean-Louis Fournier
Merhaba kitapseverler, en severek okuduğum yazarlardan biri Fournier, mayıs ayına da kendisiyle güzel bir başlangıç yapayım istedim. Bu zamana kadar okuduğum kitaplarında çokça duygusallık hakimdi yine öyle bir kitap diyerek hazırlanmıştım ama bu sefer beni yanılttı canım Fournier daha çok gülerek okudum diyebilirim. Zaten yazarın çok güzel bir mizah anlayışı var
Bu kitabı da otobiyografik özellikte. Bu sefer yazar otopsi masasındaki bir kadavra olarak okuyucunun karşısına çıkmış. Diğer kitaplarına göre kendi hayatının dışında çok fazla kurgu öğesi barındıran da bir kitap aynı zamanda. Bu kadavra bildiğiniz ya da bilir misiniz bilmem normal kadavralardan değil. Bizim Fournier işte Tüm kitap boyunca onu kesip, biçen Egoine’ye sırnaşıyor, yaşasaydı hayatına nasıl dahil olabileceğinden bahsediyor, kendi zihninin içinde flörtleşiyor.
Kafası kesilirken “dur diyor orayı açma bütün mahrem düşüncelerim orada herkesin bilmesini istemem”. Aslında ölü olan her şeyi canlandırma gayreti var kitapta. Tıpkı Dul kitabında karısını canlandırmak istediği gibi. #otopsim yine kendi kariyerinden, geçmişinden izler anlatıyor diğer kitaplarına göre tek fark her kesilen organıyla neler yaptığının bir anlatısı diyebilirim tabii ki muzip bir dille.
Kendisinin organları mercek altına alınırken yazarda kendi hayatını ve geçmişini masaya yatırıp mercek altına alıyor.
Keyifle okudum, iyi ki okudum
Herkese keyifli okumalar dilerim