Sahip olduğum tüm erdemler ona yaslanıyormuş, beni benden öteye taşıyan tek şey oymuş ve sensiz, oldukça sıradan bir yaratılışın vasatlığına esir olacakmışım gibi gelir.
Muhakeme etmek istediğim anda cümlelerim donuyor. Sadece kalbimin iniltisini duyuyorum. Seni, ustalıklı laflar edemeyecek kadar çok seviyorum ve seni ne kadar çok seviyorsam, sana ne diyeceğimi de o kadar az biliyorum.
Yaşam boyunca bazen bizden saklanan öyle değerli zevkler, öyle tatlı verilmiş sözler vardır ki, bunların bize bağışlanmasını en azından dilemek bile çok doğaldır...
Hayat rutini içinde varlığının farkına varmadan ya da varlığını hiiç önemsemediğimiz yanından geçip gittiğimiz o kadar çok şey hatta ne kadar çok şey var.. fayda esasına dayanan dar kalıplı yaşantılarımız ve dar dünyalarımız.. ya da kendimize dar ettiğimiz dünyalarımız belki de.. çok düşünüyorum bazen böyle.. bi sarsıyorum kendimi ara ara..