Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
"Sana çok sert davrandım, değil mi?" "Beni istemiyorsan dağlara çıkarım, kendime bir mağara bulurum. Her an gidebilirim."
karakterini bir başkasının sadece hissine ve isteğine değil, aynı zamanda çehresine ve kafa sallamasına uyduran biri kadar dönek ve değişken biri olabilir mi?
Reklam
"Ama paylaşılmaması gereken düşüncelerimi olabildiğince gizledim! Hiçbir şeyin gizlenmediği bir sohbetin nasıl olacağını merak ediyorsunuz ya, bence cehennemden farksız olurdu. İnsanın kendisini bir başkasına açması ihanete davetiye çıkarmaktır, ihanet de insanı hasta eder, öyle değil mi ?
Sayfa 133
Yalnızca kendini kaptırarak kitap okudun diye, görebildiğin dünya da genişleyecek sanma. Ne kadar bilgi depolasan bile, kendi kafanla düşünüp kendi ayaklarınla yürümedikçe her şey sahte, havada ve gelip geçici şeyler olarak kalır. Art arda sıralanan zor sözcükler karşısında başını yana eğen torununa sakin gözlerle bakan dede, devam etmişti: Kitaplar senin yerine yaşayacak değil. Kendi ayaklarıyla yürümeyi unutan kitap kurdu, eski bilgilerle şişmiş bir ansik­lopedi, birileri gelip açmadıkça hiçbir işe yaramayacak bir an­tika olabilir ancak. Dedesi, torununun başını usulca okşayarak eklemişti: Sen yalnızca bilgili mi olmak istiyorsun?
Sabırla, tevekkülle insanın kazanamayacağı kalp, fethedemeyeceği kale yoktur, değil mi?
204 syf.
7/10 puan verdi
Ankara Mahpusu.. Sevdiği uğruna cinayet işleyen, on iki yıl hapis yatmış, çıkınca hayatına kaldığı yerden devam edememiş, eğer biraz öfkesine hakim olsa belki de farklı bir hayat yaşayacak olan Vasfi'nin hikayesini okuyacaksınız. Sadece Vasfi'den bahsetmek istiyorum. Bana göre tek karakter Vasfi. Aşık olduğu Zeynep ise mevcut dünya düzeni içinde yerini koruyabilmek, zalim dünyanın getirdiği kurala ideal bir şekilde uyarak kendi çıkarı peşinde giden, özünü, karakterini, düşüncelerini bu şekilde hayatına geçiren, bu uğurda ne sevgisini, ne sevdalısını, ne de sevginin kağıt üzerinde anlamını tanımayan, sevginin dünya genelinde hüküm süren tarifinin Vasfi'nin üzerine oturmasına seyirci kalan bir kişiden öteye geçmedi. Aşk veya sevgi.. Tek taraflı olduğunda, iki kişilik sanıldığında, bencil kişinin karakteri altında ezildiğinde, maalesef, tek taraflı seven kişinin kendi hakkını gasp etmesinin dışına çıkmıyor bana göre, çıkamıyor.. Ha bu arada çoğu yorumda okumuşsunuzdur. Birde ben söyleyim, eksik kalmasın. Fransızca yayımlanan ilk Türkçe romandır ve Suat Derviş çevirisini yapmıştır. Müthiş değil mi? Yazar kendi eserini çevirerek, birinci elden yabancı okuruna sunuyor. Keyifli okumalar..
Ankara Mahpusu
Ankara MahpusuSuat Derviş · İthaki Yayınları · 2021474 okunma
Reklam
O her daim Rezzâk olan Allah'tan rızık olarak şehadet isteyen bir yiğit oldu. Rabb'imizin Esmâ-i ilahiye'si içerisinde Rezzâk ism-i celîli aklımıza gelse onun rızık olarak bize bahşettiği binlerce nimeti hatırlarız, değil mi? Yediklerimiz, içtiklerimiz, giydiklerimiz, sahip olduklarımız, mal, mülk, evlat, eş, aş ne varsa binlerce şeyin bize Rezzâk olan Rabbimiz tarafından bahşedildiğini hatırlarız. Peki, kaçımız şehâdeti en büyük rızık olarak hatırlar ve bu büyük rızka sahip olmak için canıgönülden Rezzâk olan Allah'tan onu ister durur ve dualarımızın başına bu rızkı koyarız?
Değil mi ki isteğe yaklaşınca, istememeyi istemek artık imkânsızlaşır. Bu yüzden değil mi Rabbim, senden gelen yasaklar "yapma" ile değil "yaklaşma" emri ile başlar.
Toprağın da vardır bir kişiliği, Her insanın nasıl bir iklimi varsa. Bir toprağı anlatmak değil mi ki, Bir insanı anlatmaktır biraz da.
Sayfa 60 - Kırmızı Kedi Yayınları (e- kitap)Kitabı okuyor
Bu dünya için fazla temiz değil mi hayvanlar?
1.000 öğeden 981 ile 990 arasındakiler gösteriliyor.