Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
''Arada hiddetlenip içimden gelen alevleri, ifrazatı dışarı püskürtüyorum 'yanardağ' diyorsunuz. Kesilen, yakılan ormanlık alanlarımdan toprakla birlikte sel olup hırsla akıyorum 'erozyon' diyorsunuz. Arada bir silkelenip kıpraşıyorum 'zelzele' deyip geçiyorsunuz. Fırtına, boran, lodos, keşişleme, karayel olarak ıslık çalıyorum 'deli yel' diyorsunuz, hala akıllanmıyorsunuz...''
Yunus Ki Sütdişleriyle Türkçenin
Yunus ki sütdişleriyle Türkçenin Ne güzel biçmişti gök ekinini, Düşman müşman girmeden araya Dolanıp bütün yukarı illeri Toz duman içinde yollar boyunca Canından sızdırmıştı şiiri; Vasf-ı Hal' inde öyle esrikti Acı dirliği Aşık Paşa'nın,
Sayfa 98 - 38.Baskı -ÖnceleyinKitabı okudu
Reklam
Hocam vallah...
Hocam vallah ben bu derde varamazdım Beni derde yakan bu Leyli, Leyli... Gönderdi bir selâm işte ben geldim, Karşında durayım de Leyli, Leyli... --- Deli Boran ---
Sayfa 125 - Deli Boran - 1923
Yunus ki sütdişleriyle Türkçenin Ne güzel biçmişti gök ekinini, Düşman müşman girmeden araya Dolanıp bütün yukarı illeri Toz duman içinde yollar boyunca Canından sızdırmıştı şiiri; Vasf-ı Hal'inde öyle esrikti Acı dirliği Aşık PAşa'nın, Günlük gibi havayı doldururdu. Sevginin ve kimyanın öğretisi; Bursa 'da otlar ağaçlar arasında kim yazdı günün
Bakıyorum nedensiz döküyor ağaçlar yapraklarını. Nedensiz köpürüyor deniz. Nedensiz böyle deli boran rüzgar. Nedensiz yolunu şaşıran yolcular. Nedensiz akşamların karanlığa düşüşü. Nedensiz ayrılıklar. Her şey nedensiz gidişinle...
Sayfa 133 - KARİYER YAYINCILIKKitabı okudu
Doğanın Çığlığı
"Arada hiddetlenip içimden gelen alevleri, ifrazatı dışarı püskürtüyorum 'yanardağ' diyorsunuz. Kesilen, yakılan ormanlık alanlarımdan toprakla birlikte sel olup hırsla akıyorum 'erozyon' diyorsunuz. Arada bir silkelenip kıpraşıyorum 'zelzele' diyorsunuz. Fırtına, boran, lodos, keşişleme, karayel olarak ıslık çalıyorum 'deli yel' diyorsunuz, hâlâ akıllanmıyorsunuz... "
Sayfa 51 - Nikea YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Yusuf'un büyüsünde parmaklarını heba eden Züleyha! Şiirleri mısra mısra adamışken yollarında, içimde deli boran türkülerle dem tuttum aşkını.
Sayfa 149 - KARİYER YAYINCILIKKitabı okudu
Halk şiiri, halk kaynağından fışkıran şiirdir, öyle olunca elbet ekmek gibi öper başımıza koyarız. Bu şiirde Türk halkının yüzyıllardır söyleye söyleye bilediği nice türkü sergileniyor. Türk dilinin en arı, en duru işlenişi ondadır. En ummadığın ozanın en ummadığın şiirinde karşına iki dize çıkar ki, çarpılırsın: "Ferhad dağı deldi ise ben
Sayfa 165 - Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları, 5. basımKitabı okudu
Aralarında yaşlısı da var, genci de, birtakım şairlerimiz temiz bir dille güzel mısralar söylemeğe değil, öğretici şiirler yazmağa heves ediyorlar. Sevgilerini, dertlerini, sevinçlerini anlatmağa da kalkmıyorlar, birtakım fikirleri yaymak isterlermiş... Cemiyet kendilerinden böyle bir hizmet bekliyormuş... Şiir halkı aydınlatmak için yazılmalı imiş... Halk, yani köylüler, işçiler, küçük esnaf takımı onların yazdıklarını okuyacak böylece doğru düşünmeyi, adam olmayı öğrenecek!.. İnsan kızsın mı, gülsün mü, kestiremiyor. Halka bir baksalar ya! ne güzel şiirleri vardır; Anadolu'nun, Rumeli'nin, İstanbul'un eski, yeni halk türkülerini bir dinleyin, birdenbire bir şimşek gibi parlıyan nefis mısralar bulursunuz. Hiçbirinin de bir şey öğretmeğe, bir fikir yaymağa kalktıkları yoktur. Halk, sanatın sadece güzel şekiller yaratmak arzusu olduğunu kendiliğinden anlamıştır. Bir tanesinin bile şiirlerini okumuyor; bir köye gidip genç şairlerimizin sözde halk diliyle yazdıkları o özentili bezentili koşmaları, manileri okuyun, kimse hoşlanmıyor. Anlamadıkları için mi? Yoo! anlaşılmıyacak neleri var? Ama halkın şiirde aradığı güzellik de yok. Bizim bugün Karacaoğlan'ın, Deli Boran'ın diye bildiğimiz, ağızdan ağıza dolaşarak değişmiş, bozulmuş, gene de tazeliklerini, güzelliklerini yitirmemiş şiirleri söyliyen halk, üç dört kendini beğenmişin: "Biz halkı aydınlatmağa çalışıyoruz!" diye kendileri de inanmadan yazdıkları ecişbücüş şiirleri neden dinlesin?
SENİ BİLİRİM
Seni bilirim seni, bir yıldız yağmuru gibi Nar çiçeği açmış baharlar yurdu Gün doğumlu gül üstünde çiy damlası Seni bilirim seni, kutsal buğday başağı Bak çiçekler açıyor gökyüzünde şimdi Yağmur yağıyor kentlerin üzerine çisil çisil Samanyolu delice akıyor gecenin koynunda Seni bilirim seni gökte ülker yıldızı Bir cemre düşer, gözler ışıldar, gönül yanar İçim kaynar ve akar giderim Yollarım kesilir ansızın, harami değil Seni bilirim seni, deli boran Kızılırmak
60 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.