1. Schopenhauer - Say yayınları dizisi
2. Schopenhauer - İsteme ve Tasarım olarak dünya
3. Schopenhauer - Aşkın metafiziği
4. Rudiger Safranski - Felsefenin yaban yılları( Schopenhauer biyografisi)
5. Nietzsche - Böyle buyurdu zerdüşt
6, Nietzsche - Putların Alacakaranlığında
7. Nietzsche - İyinin ve kötünün ötesinde
8. Nietzsche - Ecce
"Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları
Hasan Âli Yücel Klasikleri Sıralı Tam Listesi"
(14.01.2021 Güncel)
Bu liste sürekli güncellenecek, yeni basılan her kitap yoruma ve konuya eklenecektir. Kitap ve yazar adları kolay ulaşım sağlanması adına yavaş yavaş link haline getirilecektir.
Kendinden nefret eden biri başka birini sevebilir mi ? Kendi kendisinden canı sıkılan, kendinden yorulmuş biri içinde yaşadığı topluma mutluluk verebilir mi?
Savaş söz konusu oldu mu...
Hiçbir masraftan ve zahmetten kaçınmazlar,
Hiçbir sakınca önemli değildir onlar için; ister hukuk, din isterse barış çiğnensin, hatta insanlık batsın, umurlarında olmaz...
Okuduğum kitapların yanında bu yıl okuduğum makaleleri de burada bir gönderi altında saklamak ve sıralamak istiyorum. Makaleleri kaynak formatında alıntılayacağım kopyalayarak direkt bulabilirsiniz. İnternet üzerinden.
1. Tansuğ, K., & İNANLI, Ö. (1949). SUMERLİNİN DÜNYA GÖRÜŞÜ VE BABİL EDEBİYATINA TOPLU BİR BAKIŞ. Ankara Üniversitesi Dil ve
''Delilik en büyük özgürlüktür.''
(Alein Kentigerna)
Hazır, başlayalım.
Delilik, nedir bu delilik?
Önce kitap hakkında konuşalım. Erasmus delilik kavramını çok geniş bir biçimde aktarmış. Erasmus'a göre bilgelik delilik ile eşdeğerdir. Bilge bir insan, önce delilik sınavından geçmelidir. Tıpkı karanlığın en büyük aydınlık olduğunu anlamış biri
Çehov' un bendeki yeri ayrı. O öykülerini bile tiyatral sunar okuyucusuna. Eserlerinin her birinde felsefik bir alt yapı bulunur. İzleyicisini (öyküler dahil) düşündürmekten zevk alır. Nihai bir sonuca varmaya çalışmak yerine (mutlu son, mutsuz son gibi) anlam derinliğiyle kapıyı açık bırakır. Bu kapıyı açık bırakmasının sebebi de izleyicinin kafasını içeri sokmasını beklemesidir. Yani sanat emek ister, derken eseri okuyan veya izleyenin de emek harcamasını ister. Yani net bilgiyi vermek yerine ucu açık sorularla izlencin çeşitlenmesine fırsat verir Çehov. Uzun uzadıya tasvirleriyle sıkmaz sizi fakat karakterlerin alegorsini yapmadan da geçemez.
Altıncı koğuş bir nevi Deliliğe Övgü ' dür aslında. Normal' in çileden çıktığı bir dönemde Anormalin empatisini yaptırmış bu eserde. Sahi delilik neydi? Hızla akan hayatı hiç ölmeyecekmişcesine yaşamak; tüketim çılgınlığı, sosyal çürümüşlük, bireysellik adı altında yaşanılan yozlaşma, günden güne insanın hareketsizleşmesi (otomatik popo temizleme zırzavatı v. s.), anlamadan dinleme ya da cevap vermek üzere dinleme, sosyal medya, saçmalama üzerine fahri ünvan verilecek challange' lar, mafyaların küreselleşen dünyaya ayak uydurarak yutıbır diss' leri falan filan. Bu böyle uzar gider...
Sanıyorum ki delilik küreselleşmediğine göre (anormalliğin normalleşmesi) en azından küçük bir saygıyı hak ediyorlar gibi geliyor bana.
Allah aşkına okuyun, okutun. (:
Ben yatar
Altıncı KoğuşAnton Çehov · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202269,5bin okunma
Ankara Yıldırım Beyazıt Üniversitesi öğretim görevlisi olan Prof. DR. Muharrem KILIÇ hocanın öğrencileriyle paylaştığı kitap listesi:
Sophokles, Antigone
Aristophanes, Eşek Arıları
Platon, Toplu Diyaloglar