Besmele-Hamdele-Salvele..
Merhum Şeyh Galib Hazretlerini Rahmetle yâd edelim. Hamd ile salvele getirip evvala; Hazretin ruhuna bir Fatiha armağan edelim.
***
Ey şair! Şimdi çağın icbarına ses ver.. Komşun duvarında istinad olmuş gibi komşundur şu hayat. Hapsetsen kendini söyle ne çıkar? Bir bardak yetişir de sana ihtarını infaz eder; "daya
Medet Ya Seyyidi Sultan Ya Ebu Turab?
Zerreye nispettir hayat, derya içinde kaybolan balık misali, gözler kendi karanlığında kendini arar, yaşam insana ağlamaklı bakar, gönüller umutsuz yatar. O an dudaklar arasında bir sözcük dökülür, yetmez mi ey yüce olan Allah? yetmez mi ?
Geceye bir kadın çığlığı düşerse, yerin altında bulunan dünya
Nurettin Topçu, Türk İslam Felsefesinin önemli isimlerinden, yazar, akademisyen ve fikir adamı.
Fransa’da Sorbonne Üniversitesi’nde doktorasını tamamlamak için tezini verdiğinde bu üniversitede felsefe doktorası veren ilk Türk öğrenci olur. Birincilikle bitirir ve üniversite geleneğine göre iki ödülden birini seçmeye hak kazanır. Bir altın saat
Karen Kimya Grenwood Poyraz Efendi adlı bir Türk Mevlevi ile bir İngiliz olan Susan'ın evliliğinden dünyaya gelmiştir. Poyraz Efendi Konya'da bir Mevlevi dergahında iken tanıştığı Susan ile İngiltere'ye gitmiş ve evliliklerinden Karen dünyaya gelmiştir. Poyraz efendi daha sonra dergahı bırakarak maddi bir aşkın peşine koşmanın
Çok eski bir hikayedir insan, okunmaz, bilinmez, anlaşılmaz...
Yaşlı bir Dervişin söylediğidir;
"Kimseler bilmez bu sırrı / gerçeği bir Meryem bilir..."
Yaşamın sırrı, Rabbin kendi sanatlarını görmesi ve onları diğer varlıklara göstermesidir. O, görülmeye ve gösterilmeye en layık olarak da insanı seçmiştir.
Öylece yürüdü. Ben de yürüdüm onunla. Hanesinin kapısına geldiğimiz vakit kapısının önünde beyaz cübbeli, yeşil sarıklı bembeyaz yüzlü, kapkara gözlü, gençten bir dervişin beklediğini gördü. İlkin aldırmadı, ancak sonra genç derviş seslenince başını yerden kaldırdı.
" Baba," dedi genç derviş, " buralarda bir somuncu varmış, sordum
Sabır gücü yanlış ve lüzumsuz işlere dağıtılmazsa, her zorluğa ve her musibete yeterli gelir. Sabır kapasitesi, düne hiç harcanmamış haliyle, yarına hiç pay bırakmayacak şekilde, bugün son damlasına kadar kullanılarak, mükemmel bir güç elde edebilir, böylece "Allah sabredenlerle beraberdir" (Bakara, 1 53) ayetinin sırrı ortaya çıkar. Asıl sorun, baştaki dertlerin büyüklüğü değil, sabrın o dertlere yetmiyor olmasıdır. Zira sabır da bir nimettir ve her nimet gibi o da sınırsızca değil, miktarınca verilir. İnsan sabır kuvvetini gereksiz işlere dağıtır, şimdi ihtiyacı olan sabrı geçmişe ve geleceğe pay eder.