Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Hayatın Değeri Uzun Yaşanmasında Değil, iyi Yaşanmasındadır. -Michel de Montaigoc
Destek yayınları 32. BaskıKitabı okudu
İlim anavatanımızdır, cehalet ise yabancı bir yer . - İBN-İ RÜŞT
Destek yayınları 32. BaskıKitabı okudu
Reklam
Savaşmaktan vazgeçtiğin an kaybedersin. - ERNESTO CHE GUEVARA
Destek yayınları 32. BaskıKitabı okudu
Benim dikkatimi çeken diğer bir nokta ise, öğrencilerin genelde burjuva toplumuna karşı konum almalarıdır. Fakat bu tepki ne bilimselliğe, ne de devrimci anlayışa dayanıyor. Aksine biçimsel, görünümde ve özentiden ibaret. Bu yüzden tepkinin dışa yansıması, genelde burjuva prestij sembollerini reddetmek biçiminde kendini gösteriyor. Burjuvaziden farklı kitaplar okuyor, burjuvaziden farklı giyiniyor, saçlarını kestirmiyor, yıkanmıyor ve burjuvaziye dış görünümü itibarıyle benzemek istemiyorlar. Bunların karşı devrimci, zararlı ve kötü şeyler olduğunu düşünmüyorum. Fakat en kötüsü, nonkonformizm bu biçimsellik içinde kendini tüketiyor. Öğrenciliği sürecince işçi gibi giyinen kişi, okulu bitirdiğinde burjuva ideal yaşamın müthiş bir ev, güzel bir araba ve iyi gelire sahip bir eş diye sıralayabileceğimiz değerlerini benimsiyor: Bütün bunlara sahip olabilmek için de, iyi bir işe ihtiyaç vardır ve tam da bu noktada karar verir.Kendisini oligarşiye pazarlar, çünkü en iyi parayı ödeyen işyerleri oligarşi eksenlidir. Artık, devrim rüyaları son bulur. Devrimci olmak için açlığı, hapis yatmayı, toplumdaki yerinden vazgeçmeyi, işçi semtlerinde ve eğer gerekiyorsa kırsal alanda yaşamayı ve çok çalışıp en kötü koşullarda varolabilmeyi göze almak gerekir. Bütün bunları göze almak içinse, çok kesin ve ilkesel bir karar vermek zorunludur. Bu nedenle öğrencilerin, çok kapsamlı biçimde ve büyük bir fedakarlıkla gerçek devrimciler olmak için yola koyulmaları gerekir. Camilo Torres
Bin dönem geçti sofra aşk ve ölüm özeti Evrim gelişim devrim gerçekte ne değişti.?
Reklam
"Bana haset eden kimseleri bir tarafa attım, adlarını anmadım. Onlarin ise bütün ömürleri bana haset ile geçti."
Eğer ben insanların gönülleri üzerinde bir tesir ve muhabbet bırakmamış olsaydım, benimle meşgul olmazlar, leh ve aleyhimde bulunmazlardı
Reklam
Severek baksalardı bende fena görmekte oldukları şeylerin iyi olduklarını görürlerdi
O korkunç pazartesi akşamüstü ve gecesi boyunca sokaklardaki isyanı ve ilerleyen günlerde devrim çılgınlığını bastırmak için dövüşmüştü. Generalitat hükümetinin çekimser ve kararsız tutumundan yorularak, Durruti özgürlükçü kuvvetlerine katıldı ve Zaragoza'ya çarpışmaya gitti. Gel gelelim, ne isyancılar üzerindeki zaferin yarattığı sarhoşluk ne de yaptığı uzun okumaların ürünü ateşli idealizm, Katalan köylülerine has sağduyusunu büsbütün silebilmişti ve tez zamanda hatasını anlayıp, coşkulu amatörlerden oluşan bir orduyla savaş kazanmanın imkânsız olduğuna kanaat getirdi; sonra da ilk fırsatta cumhuriyetin düzenli ordusuna yazıldı.
264 syf.
6/10 puan verdi
·
8 günde okudu
Toplumsal Cinsiyetin Sınavı: Devrim
Bu kitaba bir Instagram gönderisiyle denk geldim. Bir okuyucu kitabın konusuna dair komik bir edit hazırlamış. Normalde hiç dikkat etmem ve ilgilenmem de bu tür videolarla ama arkadaşıma attım ve okuyacağım dedim. Açıkçası fena bir kurgusu yoktu. Yazım diline baktığımda Wattpad'den çıkma bir kurgu olduğunu düşünmüştüm ve yanılmamışım. 2013'ten beri Wattpad kurgularına hakim bir okurum. İlk kitapların basıldığı dönemleri bile hatırlıyorum. Kıyaslamayı buna göre yaparsak ben yazarı başarılı bulduğumu söylemek istiyorum. Konu bakımından eğlenceli bir içeriğe sahip. Karakterler beni rahatsız etmedi ve yazım dili de oldukça basit olduğu için birkaç saat içinde bitirilebilecek bir kitap. Spoiler vermek istemiyorum yeni okuyacaklar için, ancak ben Devrim'in düşünce yapısını, bunu dönüştürme yolunu, bu yolda yaşadıklarını ve içten mukayeselerini okumayı oldukça sevdim. İkinci kitabı da gelsin okumayı düşünüyorum.
Bir Kabusa Dalmak
Bir Kabusa DalmakR. Ayça Kavraz · Artemis Yayınları · 2024154 okunma
"Evrensel sahtekarlık devrinde ,gerçeği söylemek devrim sayılacak "
Atom enerjisine dayalı bu iş alanı sayesinde yeni bir mutluluk çağı tasavvur ediliyor. Nükleer bilim de boş durmuyor. Bu mutluluk çağını o herkese ilan ediyor. Nitekim bu yılın Temmuz ayında Konstanz Gölü kenarında Nobel Ödülü sahibi on sekiz bilim adamı yayımladıkları bir bildiride ifade ettiler: "Bilim ki bu modern doğa bilimidir daha mutlu bir insan hayatına götüren bir yoldur." Nedir bu cümlenin anlamı? O sükunetle durup düşünmeden kaynaklanıyor mu? O atom çağının anlamı üzerine hiç düşünmüş müdür? Hayır! Çünkü eğer bilimin bu cümlesinde yadırgatıcı bir yan bulmazsak, **çağımıza sükunetle düşünmeye dayalı derin kavrayıştan olabildiğince uzak** kalırız. Neden? Çünkü düşünüp taşınmayı unuturuz. Çünkü sormayı unuturuz: Modern teknolojinin doğada yeni enerjiler keşfetmesini ve onları serbest bırakmasını sağlayan temel nedir? Bu son birkaç yüzyıldır devam eden temel kavramlardaki bir devrimden kaynaklanır. Bu devrimle insan farklı bir dünyaya yerleştirilir. Bakış açısındaki bu esaslı devrim modern felsefede ortaya çıktı. **Bundan insanın dünyaya ve dünya içindeki yerine dair bütünüyle yeni bir ilişki doğar**. Dünya şimdi hesaplayıcı düşüncenin saldırılarına, artık karşı koyabilecek bir şeyin çıkabileceğine en küçük ihtimal verilmeyen saldırılarına açık bir nesne olarak görünür. Doğa modern teknoloji ve sanayi için devasa bir akaryakıt deposuna, bir enerji kaynağına dönüşür. İlkesel olarak teknik bir ilişki olan insanın dünya olarak dünyayla bu ilişkisi ilk kez on yedinci yüzyılda ve sadece Avrupa' da gelişti.
1.500 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.