Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
وَعَلَّمَ اٰدَمَ الْاَسْمَٓاءَ كُلَّهَا ثُمَّ عَرَضَهُمْ عَلَى الْمَلٰٓئِكَةِ فَقَالَ اَنْبِئُون۪ى بِاَسْمَٓاءِ هٰٓؤُلَٓاءِ اِنْ كُنْتُمْ صَادِق۪ينَ ٭ قَالُوا سُبْحَانَكَ لَا عِلْمَ لَنَٓا اِلَّا مَا عَلَّمْتَنَٓا اِنَّكَ اَنْتَ الْعَل۪يمُ الْحَك۪يمُ ٭ قَالَ يَٓا اٰدَمُ اَنْبِئْهُمْ بِاَسْمَٓائِهِمْ فَلَمَّٓا اَنْبَاَهُمْ بِاَسْمَٓائِهِمْ قَالَ اَلَمْ اَقُلْ لَكُمْ اِنّ۪ٓى اَعْلَمُ غَيْبَ السَّمٰوَاتِ وَالْاَرْضِ وَاَعْلَمُ مَا تُبْدُونَ وَمَا كُنْتُمْ تَكْتُمُونَ Cenab-ı Hak, bütün eşyanın isimlerini Âdem'e (as) öğretti. Sonra o eşyayı melaikeye göstererek dedi ki: "Eğer iddianızda sadık iseniz bunların isimlerini bana söyleyiniz." Melaike dediler ki: "Seni her nekaisten tenzih ve bütün sıfât-ı kemaliye ile muttasıf olduğunu ikrar ederiz. Senin bize öğrettiğin ilimden başka bir ilmimiz yoktur, her şeyi bilici ve her kimseye liyakatine göre ilim ve irfan ihsan edici sensin." Cenab-ı Hak dedi ki: "Yâ Âdem! Bunların isimlerini onlara söyle." Vaktâ ki Âdem, isimlerini onlara söyledi. Cenab-ı Hak dedi ki: "Size demedim mi semavat ve arzın gaybını bilirim ve sizin Âdem hakkında lisanla izhar ettiğinizi ve kalben gizlediğinizi bilirim."
Sayfa 281 - PDF
Affedişlerin en makbulü muktedirken affetmek, iyiliklerin en güzeli ise kötülüklere karşı yapılandır. Merhametlerin en üstünü kendisine acımayanlara acımak, şefkat etmek ve merhamette bulunmaktır. İşte Kâinatın Efendisi bunu yapıyordu!
Sayfa 442Kitabı okudu
Reklam
"Ruh, içte parladığı vakit güzel konuşur. Zâhirde parladığı vakit yüz güzelleşir. Bu adamın ne zahiri var, ne de bâtını."
Şeytandan korunmanın ve azgın şehevi arzulardan kurtulmanın yolu evliliktir. Nefis ayaklandığında artık ona ne akıl ne de din karşı koyabilir. Şeytanın insanı saptırmada, Allah'a kulluktan uzaklaştırmada kullandığı en cazip vasıtalardan birisi hiç şüphesiz şehvettir. Evlilikle birlikte insan , fıtratındaki şehvet duygusunu meşrû yollardan gidermiş olur. Şeytanın oyununa gelmeyerek de onu çılgına çevirir. Dinini tam manasıyla yaşamaya fırsat bulur. Bu konuda Rasulllah s.a.v şöyle buyurmaktadır:" kim evlenirse imanının yarısını tamamlamış olur .; kalan yarısı hakkında ise Allah'tan korksun."
Sayfa 52 - Ravza yayınları
Oruç da susar, oruç da acıkır. Orucun susadığı ve âb-ı hayat gibi kanamadığı su, Kur'an sesi, acıktığı namaz, örtündüğü merhamet, kuşandığı giyindiği, Allah adının yükseltilmesi, yani cihattır.
Sayfa 49 - Diriliş Yayınları
O'nu tanıyan ve itaat eden zindanda dahi olsa bahtiyardır. O'nu unutan saraylarda da olsa zindandadır, bedbahttır.
Reklam
Bir ömr-ü mukadderden ma'dud olan şu günlerim, şükür ve hamd ile geçmektedir. Bana öyle bir kanaat geldi ki, kalbimi yokladıkça, kalbim bu kanaatı takviye ediyor.. nefsimle mücadelede muzaffer olacağımı ümid ediyorum. Aziz Üstadım! Şu hicrana ve firaka, muvakkat olduğu için tahammül ediyorum. Ayrılığımız her ne kadar muvakkat olsa, yine beni müteessir ediyor. Bizzarure malayani şeylere maruz kaldıkça, ah diyorum, Üstadımın yanında olsaydım ve kendi kendime, daha doğrusu kalbime ümid ve cesaret tavsiye ediyorum. Reddedilen bir arzu nasıl kesb-i şiddet ederse, emellerimin şimdilik husule gelmemesiyle, iman ve emellerim de aynı nisbette kesb-i kuvvet ediyor, ruhum yükseliyor; kalbimde açılan pencereden, manen daha serin ve daha geniş nefes alıyorum.
Din ademi daha iyi bi adem yapabilme sanatı.Yani ademin içinde kendini iyiye ve kötüye yönlendiren birşey var.Sen ademin içindeki bu kötüye her istediğini(bütün hazları) verirsen büyür,Ruh karanlıkta kalır.Nefsi Ruhuna galebe çalar. Nefsi ruhuna galebe çaldığındada en çirkin işleri gerçekleştirir Bunuda insanın ruhuna doğasına uygunmuş gibi anlatır
Ahmed bin Hanbel'in, İmam Tirmizi'nin ve Nesai'nin naklettiği, Hakim'in de sahih olduğuna muvafakat ettiği bir hadis-i şerifte Allah Resulü (s.a.v) şöyle buyuruyor: "Cenab-ı Allah şu üç gruba yardım etmeyi kendi üzerine almıştır: a- Allah yolunda savaşan mücahit, b- Borcunu ödemeye samimiyetle niyetli olan borçlu, c- Haramlardan korunmak için evlenmeye teşebbüs eden (kişi)."
Sömürünün son bulduğu günlere hasretle..
“Emeksiz Zengin Olanın/ Kitapsız Bilgin Olanın/ Sermayesi Din Olanın/ Rehberi Şeytan Olmuştur”
Reklam
Muhammed Aleyhisselam sık sık, "adaletle hükmeden bir devlet başkanının, çok sayıdaki zahit ve din adamından daha üstün olduğunu" söylerdi. Yine o, "bir tek alimin, Şeytan'a karşı mücadelede bin zahitten daha sağlam ve çetin olduğunu" söylerdi. O, bu sözleriyle, sadece toplumsal ahlak kurallarını uygulamakla kalmayıp, iyiliği emredip kötülükten alıkoymak suretiyle diğer insanlara da rehberlik edebilen yetişmiş ve bilgili bir insanın, sadece kendi ruhunu olgunluğa erdirip yüksek bir kalp temizliğine ulaşmış, ancak insan kitlelerine yön vermekten, onlara rehberlik etmekten uzak durmuş insanlara göre daha çok tercih edilebilir olduğunu, böyle yapılmadığı takdirde kalabalıkların hiçbir ilke ve kural gözetmeyen yırtıcı hayvanlar gibi davranacaklarını söylemek istiyordu.
Sayfa 358 - Beyan Yayınları
Hayatı gerçekte yaşandığı gibi görmekten de, yaşamaktan da uzaktılar ikisi de... Yerel gerçekle evrensel gerçek arasındaki farkı göremiyorlardı. Bilginlere, din adamlarına özgü iç dünya duyuşları, gerçek dış dünyanın düşünüşünden hayli değişikti.
Sayfa 204 - Amaç Temel Yayınları, 1987. Çeviri:Suna GülerKitabı okudu
Angel'a göre Felix salt kilise adamıydı, Cuthebert ise salt kolej adamı. Her ikisi de, uygar toplumda «önemsiz sayıda» toplum dışı insan bulunduğunu içtenlikle kabul ediyorlardı. Bu milyonlarca toplum dışı insan ne bilim adamıydı, ne de din adamı. Gene de bunlar; her ne kadar toplumdan sayılmamalı, saygı görmemeliyse de, hoşgörüyle karşılanmalıydı.
Sayfa 203 - Amaç Temel Yayınları, 1987. Çeviri:Suna GülerKitabı okudu
1.500 öğeden 15bin ile 1.500 arasındakiler gösteriliyor.