Abdülhamid gerek kitleleri gerek seçkinleri denetimi altına almak için koyu bir mutlakiyet rejimi uyguladığından, bizzat bir çatışma kaynağına dönüşen ve tepki olarak, liberalizm de dahil olmak üzere, yeni ufuklar açan siyasal gelişmelere gebe bir strateji kullanıyordu. Sultan ve dinsel uyanışçılar dinin, toplumun ve devletin hayatiyetini canlandırmanın peşindeydiler, ama bunu yapmakla İslam'ı bir ideolojiye dönüştürdüler.