Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
İçimde müthiş bir yorgunluk hissi vardı. Tıpkı bir nöbetten sonra gelen rehavet gibi... Yalnız dinlenmek, mutlak bir sükün içinde dinlenmek istiyordum.
Sayfa 89 - Yapı Kredi Yayınları
"Yüreğinin içinde yaşadığım anların hiçbirine yanmıyorum. İyi anlar kadar, pek az ve kolay unutulabilecek olan kötü anlara da... İşitiyor musun? Bedenim daha ağırlaşmadan ve irileşmeden, hayatın güzelliğini görmek istiyorum. Bir ırmak kıyısında yaşamak istiyorum. Akarsuların öykülerini işitmek istiyorum. Uyumak, öğle sonrasında dinlenmek, ... kıyının yaprakları arasında küçük bir köşem olsun istiyorum. Kentlerin gürültüsünden kaçmak istiyorum. Yağmurun tatlı damlalarıyla bedenimi serinletmek... Güneş ışığının suya girdiğini, çakıl taşlarıyla kara kayaları altın sarısına boyadığını görmek istiyorum. Gece, meltemin hışırtısını, yabanıl yaprakları kemiren cırcırböceklerinin seslerini dinlemek istiyorum. Dolunay çıktığında ırmağın ortasındaki gümüş tepsisine oturmak, alçak gönüllü ... şarkılarımı söylemek istiyorum. Gökyüzü kapkara kesildiğinde de yaşlı gözlerimi yıldızların parlak gerdanlığına çevirmek istiyorum. Her şey saf ve dingin. Sence de öyle değil mi ..?
Sayfa 215 - Can Sanat Yayınları, 53. Basım, Ocak 2012, Çeviri: Aydın EmeçKitabı okudu
Reklam
İnsanın durup dinlenmek istediği yerde huzursuzluk, barışı aradığı yerde savaş vardı; yazgıdan kaçılmıyordu. Bu bozuk dünyada tek sığınak, huzur ve avuntu duaydı. Çünkü dua olağanüstüydü. Korkuyu büyük bir vaatle uyuşturur, ruhun ürküntüsüne toplu dualarla uyku verir, yürekteki ağırlığı kendi kendine mırıldanan kanatlarla yukarıya, Tanrı'ya çıkarırdı...
📚Tembel insan, hak edilmiş bir dinlenmenin zevkini bilemez. Çünkü Pascal' ın dediği gibi ısınmak üşürseniz, dinlenmek yorulursanız güzeldir.
İrade Terbiyesi
İrade Terbiyesi
Hayatla sürekli kontrol ederek, her şeyi ve herkesi denetlemeye çalışarak baş edersek obsesif kompülsif kişilik geliştiririz. " Acaba öyle mi?" diye sorgularız. Ama hayatla sürekli şüphe duyarak, dışarıdan gelebilecek tehdit ve tehlikeleri ön görme çabasıyla baş edersek paranoid kişilik geliştiririz. Hepimiz zaman zaman yalnız kalmak, yalnızlığımızda dinlenmek ve arınmak isteyebiliriz. Ama hayatla aşırı düzeyde içe kapanarak, cok mecbur olmadıkça ötekilerle etkileşime geçmeden baş edersek şizoid kişilik geliştiririz. Hepmizin ötekine ihtiyacı vardır, özellikle yakınlık duyar ve seversek, sevdiğimiz yanımızda olsun isteriz. Ama hayatla baş edebilmek için ötekine yapışırsak, eklemlenirsek, seçme kaygısından kurtulmak adına özgür irademizi ötekine devredersek bağımlı kişilik geliştiririz.
Bir hayat kasırgası içinde ömür geçirenler, bir gölgelikte dinlenmek için vakit bulamayanlar, tehlikelerle arkadaş olanlar böyle geçici bir huzura kavuşunca kendi gönülleriyle hesaplaşırlar, geçmişi hatırlarlar. O zaman her şeyin ölçüsü büyür ve hatıralar güzelleşir. Mazide kalan insanlar kusurlarından ve suçlarından sıyrılmıştır. O, bir arkadaşsa daha vefalı, bir sevgiliyse daha çekici; bir anaysa daha şefkatli olur. Hattâ böyle dakikalarda insan düşmanını bile bağışlamağa hazırdır.
Reklam
William Faulkner’ın güç anlatımından biraz kaçıp dinlenmek için başladığım kitabın ikinci sayfasında adının geçmesi😅 Tamam, tamam. Geri döneceğim… 😂
136 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
27 saatte okudu
Yedi Perdelik Bir Başyapıt Shakespeare seviyorsanız bu eseri de seveceksiniz... Kalidasa: Kalidasa'nın ne zaman yaşadığı tam olarak bilinmiyor. 4. yüzyıl civarı bir tarihte yaşadığı tahmin ediliyor. Yaşamı hakkında pek fazla bir bilgi yok. Hindistan'ı Himalayalar'dan Kanyakumari'ye kadar gezdiği söylenir. Hayatı hakkında bazı efsaneler anlatılır. Kalidasa, tıpkı diğer Sanskrit yazarları gibi, eserlerinin konusunu tarih, mitoloji ve dinsel metinlerden almıştır. Günümüze ulaşmış Kalidasa imzalı otuz kusur eser olmasına rağmen bunların sadece yedisi ona aittir. Bu da gösteriyor ki, birden fazla Kalisada ismini taşıyan yazar var. Ya da o dönem onun taklitçileri olmuş. Şakuntala: Kalidasa'nın en önemli eseri. Bu Hint dramında aşk, bütün boyutlarıyla son derece incelikli bir anlatımla betimlenmektedir. Öyle ki, çağlar boyunca bu eseri okuyan birçok büyük şair ve yazar hayranlıklarını gizleyememiştir. Bunlardan biri olan Goethe, Şakuntala için şunları söylemiştir: "İlkbaharın çiçeklerini mi, Yoksa sonbaharın meyvelerini mi istersin? Dinlenmek, haz almak veya sarhoş olmak mı istersin? Bir kelimeyle yeri ve göğü kavramak mı istersin? Şakuntala derim..." Bir tiyatro eseri olan bu yapıt, tiyatronun yöneticisinin hanımı ile sahneye çıkıp oyunun açıklamasını yapmasıyla başlıyor. Ve yöneticinin hanımı bir şarkı söyledikten sonra oyun başlıyor. Oyun, Çileciler arasında ormanda yaşayan bir peri kızı Şakuntala ile Hastinapura Kralı Dushyanta arasında oluşan aşkı anlatmakta... Keyifli Okumalar...
Şakuntala
ŞakuntalaKalidasa · İmge Kitabevi · 200546 okunma
208 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
164 günde okudu
Çok naif bir kitaptı. Masal gibi geçti. Huzur veren ve dingin bir hikayeydi. Durup dinlenmek için çok çok iyi bir yapıt. Vurucu cümlelere ve akıp giden bir olay örgüsüne sahip değil. Ama kesinlikle içine girilesi bir huzur yansıyor kitaptan. Merak uyandırıcı bir huzur.
Günden Kalanlar
Günden KalanlarKazuo Ishiguro · Yapı Kredi Yayınları · 20195,3bin okunma
Gök ışığını benim için kısmış gibi; içimde dinlenmek ihtiyacı var
Sayfa 27 - Can MirasKitabı okudu
Geri199
1.000 öğeden 991 ile 1.000 arasındakiler gösteriliyor.