Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
S. Arabıstan ABD'nin yüzyılın çözümü diye lanse ettiği ve içinde Kudüs'ün İsrail'in başkenti olarak tanınmasının bulunduğu sürecinin Orta Doğu'daki en büyük destekçisi ve müttefiki olarak ön plana çıkıyor. Bu durum Müslümanların kutsal beldelerini içeren S. Arabistan'da bir devlet politikası olarak ne kadar sürdürülebilir, kendi içinde yaratacağı huzursuzluk ve gerilimler ne ölçüde bastırılabilir veya bu nelere mal olur, bunlar da önümüzdeki dönemin gündemini belirleyecek sorulardır
Sayfa 17 - Yasin Aktay - "Yeni Türkiye ve Bölgesel ve Küresel İttifakların Geleceği."Kitabı okudu
ABD'nin bölgede Türkiye gibi bir müttefikini bile bu kadar hoyratça kaybetmeyi göze alması, taşıdığı gizli gündemin ona sahip olduğundan çok daha fazlasını kazandıracağından değil. Aksine ABD'nin Orta Doğu siyasetini yöneten bir akıldan ziyade kendisine büyük faturalar ödettirecek dinsel bir bağnazlığın veya irrasiyonel güdülerin belirleyici olduğunu görebiliyoruz.
Sayfa 18 - Yasin Aktay - "Yeni Türkiye ve Bölgesel ve Küresel İttifakların Geleceği"Kitabı okudu
Reklam
F-35'in F135 motoru
Dünyada termal gizliliği en uygun yani en yüksek teknolojiyi sağlayan F-35'in F135 motoru sıcak yanmış gazı dışarı atarken, işlenmiş hava ile bypass ederken motor sıcaklığının gövde yüzeyinden yansımaması için özel teknolojilerle donatılmıştır ki motorun bu kısmı F-35'in en önemli sırlarından biridir. (Üretici ABD'li P&W firması hariç diğer 11 kullanıcı ülkenin hiçbirinin motorun bu kısımlarını açıp bakım yapma yetkisi yoktur).
Sayfa 72 - Hakan Kılıç - "Beşinci Nesil F-35 Savaş Uçağının Türkiye İçin Alternatifi Var Mı?"Kitabı okudu
F-35 kaskı
Dağıtılmış Diyafram Sistemi (DAS) aracılığıyla çoklu sensörleri ile F-35 pilotları, uçağın dışarısında 360 derecelik bir görüşe sahiptirler. Meşhur F-35 test pilotu Flynn, "Pilot ilgisini çeken her şeyi bacakları arasından uçağın altından bakabileceği ve hatta yere kadar bakabileceği noktaya kadar görüyor." derken, teki 400.000 USD fiyatı ile dünyanın en pahalı 2,5 kg ağırlığı ile de en ağır pilot kaskı olan F-35 kaskı ile bacaklarının arasına baktığında uçağın altını, arkaya bakınca arkasını görebildiği gibi yenilikleri kastediyordu. Uçağın tüm sensör silah sistemleri, uçuş saatleri bu kaska yansıtılırken, pilot düşman uçaklarına, ısı güdümlü kısa menzilli füzeleri kilitlemek içinde bu kask ile bakması yetiyor.
Sayfa 72 - Hakan Kılıç - "Beşinci Nesil F-35 Savaş Uçağının Türkiye İçin Alternatifi Var Mı?Kitabı okudu
_Hissedebileceğiniz en güzel şey, hayatın esrarlı tarafıdır. Sanatın ve bilimin beşiğinde, bu ana duygu vardır. Onu bilmeyen, dünya karşısında şaşkınlık ve hayranlık duymayan kimse, ölü gibidir. _Delilik şüphesiz aptallıktan daha iyidir, delilik var olmuş bir zekânın yok oluşudur. Aptallık ise var olmamış bir zekânın var olmamaya devam
Dışa bağımlılık..
Türkiye, 1945-46 yıllarında Sovyet tehdidi ile karsılaştıktan ve Truman Doktrini'nin ilânından sonra bütün dış politika felsefesini Bati'ya sıkı bağlarla bağlanmak ilkesi üzerine dayamıştı. Bunun için de Bati'nın kurduğu hemen hemen bütün kuruluşlara katılmayı amaç edinmişti.
Reklam
Türkiye, 1947 yılında BM'de Filistin'in bölünmesini reddetti fakat savaş sonrasında ABD endeksli dış politika nedeniyle 1949 yılında İsraili tanıyan ilk Müslüman ülke oldu.
Sayfa 161Kitabı okudu
Hiç kuşkusuz bu tablo Türkiye'nin yeni dış politika stratejisinin sonucu bunun temelinde cesaret var. Yıllarca rotasını Amerika ve Avrupa'ya göre belirlemek durumunda kalan Türkiye artık "BEN KENDİM OLARAK BURADAYIM" diyor. Hem de son derece gür bir sesle. Bu politika kararlılıkla sürdürülürse önümüzdeki yüzyıl Türkiye'nin dolayısıyla adaletin, mazlumların ve Müslümanların yüzyılı olacak İNŞA'ALLAH.
Malumpaşa'nın 15.09.1947 günlü ikinci sayısında "Mahkeme Koridorlarında" köşesinde "Gün Uğursuzun" başlıklı bir yazı yayımlanmıştı. Aynı yazı bu sayının üçüncü sayfasına yeniden konmuştur. Yedi-Sekiz Paşa · 13 Mayıs 1949 · Sayı: 3 Gazetenin bu sayısında toplatma haberi yoktur. Birinci sayfadan "Ne Mutlu Tokum
3 MAYIS'I ÜÇ İSİMDEN DİNLEMEK Hakan Paksoy, Prof. Dr. Ahmet Bican Ercilasun, Prof. Dr. İskender Öksüz ve Sadi Somuncuoğlu Hakan Paksoy (HP): Millî Düşünce Youtube kanalı izleyicilerini selamlıyorum. Bugün önemli bir konuyu, Türk siyaset ve fikir hayatında ve devlet hayatında önemli olmakla birlikte çok da fazla üzerinde durulmayan bir olayı
Reklam
Bilgiyi kontrol eden devlet, iki alanda bu konuyla ilgili faaliyetler yürütür: Geçmişte ve şimdide. Şimdinin kontrolü, medyanın "uygun" şekilde kullanılmasıdır. Yöntemlerden biri, özellikle totaliter rejimlerle özdeşleştirilen sansür uygulamalarıdır. Ancak sansür çok basit bir mekanizmadır ve temel işlevi bilginin saklanmasıdır. Bu nedenle pek kullanışlı değildir, çünkü saklanılan bilgilerin açığa çıkması durumunda sansür uygulayan hükümet köşeye sıkışır. İşte bu yüzden, bilgiyi saklayan değil; bilgiyi değiştiren ve alternatif bilgiler üreten yapılar gerekir. Stalin döneminde Sovyetler Birliği'nde bilinçli ve sistemli bir "halk düşmanı" üretimi vardı. Halk düşmanı ilân edilmek için sosyalizm karşıtı olmak gerekmiyordu. İktidarı endişelendirecek herhangi biri potansiyel bir halk düşmanıydı ki, halk düşmanı "olması" da çok gecikmezdi. Aynı dönemde Stalin ile aynı fotoğraf karesine girecek kadar yükselmiş insanlar daha sonraki dönemlerde gözden düştüklerinde -çoğunlukla da idam edildikten sonra- fotoğraflar yeniden düzenlenmiş, o kişiler fotoğraflardan çıkartılmıştır. Nazizm yönetimi altındaki Almanya'da Joseph Goebbels ile özdeşleşen bir propaganda mekanizması vardı ve işi aslında yalan üretmekti. Stalin ve Hitler döneminden bu örnekler, bilgiyi değiştirme, alternatif bilgi üretme işlevini yerine getiren uygulamalardır. Ancak bu tip uygulamalar yalnızca totaliter sistemlere özgü değildir; ABD'nin dış politika konularında, özellikle "müdahale" meselelerinde böyle mekanizmaların çalıştırıldığını biliyoruz.
Sayfa 40 - Çağatay Kayıkcı, Hapishanenin Doğuşu ÜzerineKitabı okudu
Ankara ve Kahire ekseninde devam eden diplomatik yakınlaşma, küresel güç dinamiklerinde belirgin bir dönüşümün sinyalini veriyor. Bu noktada Türkiye ve Mısır’ın dış politika yaklaşımlarının birbirine uyumlu hale getirilmesi, çok kutuplu dünya düzeninin sağlamış olduğu arka plan dahilinde iki ülkeyi birleşik bir güç odağı konumuna getirebilir.
36 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.