Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
496 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
5 günde okudu
1950-60 yıllarında dönemin iktidarı olan Demokrat Parti'nin Dışişleri bakanı Fatin Rüştü Zorlu ve  Vesamet Kutlu'nun yaşadıkları yasak aşkı, kadın karakterin dilinden oldukça sade ve akıcı bir dille gayet başarılı bir şekilde anlatmış Kürşat Başar.  Dönemin tarihi olayları  sıkmadan, ustalıkla, yorum katmadan araya serpiştirilmiş. Benim kitapta etkilendiğim şey ise ; Kürşat Başar'ın, genç bir kadının, tüm bu süreçte, hem bedenini, hem de ruhunu keşfederken, aslında kendine ne kadar yabancı oluşunu keşfetmesi ve kendi ile tanışma serüveninin bu kadar ustalıkla kaleme alması. Bir kadının kendi ile yüzleşmesi, gel-gitleri, içinde yaşadığı karmaşa ancak bu kadar doğru cümleler ile bu kadar incelikli anlatılabilirdi. Kadın bir yazar yazmış olsaydı kitabı sanırım bu kadar etkilenmezdim.
Başucumda Müzik - Midi Boy
Başucumda Müzik - Midi BoyKürşat Başar · Everest Yayınları · 20196,5bin okunma
Parola Viktorya!
Görünen o ki: 1958 yılı Türk dış politikası açısından hayli hareketli geçiyordu. Ankara Etimesgut'taki Üs'te hava kararmaya başlarken, C-47 uçaklarına büyük bir gizlilik içinde sandıklar yükleniyordu. Malzemelerin yüklenmesine DP İkdidarının Dışişleri Bakanı Fatin Rüştü Zorlu bizzat nezaret etmekteydi. Bazı pilotlar uçaklara ne yüklendiğini merak edip sorsalarda, hep "yiyecek taşındığı" yanıtını alıyorlardı. Yüklenen uçakların uçuş yönü Lübna'nın, Beyrut Havaalanı'ydı: "Tam 85 sorti yapıldı, malzemelerin hepsi Beyrut Havaalanı'na götürüldü. Bir seferinde merakımızı yenemedik ve sandıkları açtık. Sandıklarda Kırıkkale yapımı silahlar, toplar binlerce mermi vardı. Ben 5 kez gittim Lübnan'a. Kıbrıs üzerinden gittik Lübnan'a. O zaman kıbrıs Ingiltere Kontorolünde. Hava sahalarından geçmek zorundayız. Biz havalanmadan önce, korkmayın ingilizler size uyarıda bulunursa parolayı söyleyin derlerdi. Parola Viktoryaydı. Kıbrıs üzerine geldiğimizde İngiliz uçakları bizi çevirirdi, Ancak; Viktorya deyince bizi bırakırlardı. Silahları Beyrut Havaalanı'nda Müslümanlarla çarpışan Hiristiyan milislere teslim ederdik. Anlatan; Emekli Pilot Albay Hüseyin Avni Güler 1992 Yılında Soner Yalçın'la yaptığı görüşmede Tarihi bir olayı ilk kez açıklıyordu. Türkiye'nin Lübnan'daki Hiristiyanlara Silah yardımı yaptığı bugüne kadar basında hiç yer almamıştı.
Sayfa 70 - Doğan Kitap 28. Baskı Nisan 2002Kitabı okudu
Reklam
Adnan Menderes, Fatin Rüştü Zorlu ve Hasan Polatkan 1961 yılının 16 ve 17 Eylül günlerinde idam edildiler. Üçü de tamamen haksız yere ipe çekildiler. Fatin Rüştü Zorlu, Kıbrıs dâvâmızda başarılı, bilgili, cesur bir dışişleri Bakanımız olmasaydı onu asmazlardı! Adnan Menderes, milletimizin çok sevdiği bir başbakan olmasaydı, Türkiye'yi bir sanayi ülkesi haline getirmek istemeseydi, ona kıymazlardı. Hasan Polatkan çalışkan ve vatansever bir maliye bakanı olmasaydı onu boğmazlardı. Mekanları cennet olsun!
Sayfa 164 - Yakın Plan YayınlarıKitabı okudu
Kıbrıs sorunu ve Türkiye
Artık taraflar sahadaydı. Türk Dışişleri Bakanı Fatin Rüştü Zorlu, görevi Stefanopulos’tan devralan Yunanlı mevkidaşı Evangelos Averoff’un karşısına çıkmıştı. Grivas’ın EOKA’sının karşısına Vuruşkan’ın TMT’si dikilmişti. Denktaş ve Klerides, gündüzleri sırtlarında cüppeyle hukuk adamı, geceleri ise bellerinde silahla dava adamı rolündeydiler. İşte bu karmaşık tablo içinde, Türk toplumu lideri Fazıl Küçük karşısındaysa Başpiskopos Makarios bulunuyordu
Sayfa 115Kitabı okudu
440 syf.
8/10 puan verdi
Kürşat Başar/Başucumda Müzik
Başucumda Müzik
Başucumda Müzik
Kürşat Başar
Kürşat Başar
Evli bir dışişleri bakanı ile yine evli bir dışişleri bürokrat karısının yasak aşkını anlatıyor. (Menderes zamaninda Demokrat Parti'nin dışişleri bakanı Fatin Rüştü Zorlu'nun Vesamet Kutlu ile yasak aşkı gercek hikayeden kurgulanmis.) 1950-1960 dönemine ait politik bütün gelişmeler, idamla geride kalan hayatlar...Yazarin bir erkek olarak bir kadın ruhunu bu kadar detayli anlatabilmesi takdire şayan...Oldukca surukleyici akıcı bir kitap.
Başucumda Müzik
Başucumda MüzikKürşat Başar · Everest Yayınları · 06,5bin okunma
kitap notları-5
Laik reformlar ve bunların yarattığı kriz, bireyleri, kurtuluşu başka bir dinde aramaya itmedi fakat tüm bireysel ve toplu varoluş şekillerini çeşitli düzeylerde yeniden gözden geçirmeye zorladı. Bu reformlar ve kriz, bireyi bir yandan eski Türk ve Müslüman kimliğine yabancılaştırırken diğer yandan da kendisine yeni bir kimlik tanımlaması için
Reklam
27 Mayıs
Fatin Rüştü Zorlu, bir kısa yaşam boyu hizmet gördüğü devlette hemen her dönemde bir hariciyeci olduğu için nazenin, duygusal, giderek korkak gibi gösterilen bu eski Dışişleri Bakanı, idamını bir çingenenin elini bırakmadı. Sehpaya çıktı, üzerine çıktığı iskemleye tekmeyi kendisi attı.
Saldırılardan bir gün önce, 5 Eylül 1955'te Hikmet Bil ile akşam yemeği yiyen Adnan Menderes, Bil'e, Londra'daki Kıbrıs Konferansına katılan Dışişleri Bakanı Fatin Rüştü Zorlu'dan şifreli bir telgraf aldığını söyler.(304) Dışişleri bakanı, görüşmelerde zor durumda kaldığını, müzakere koşullarının zor olduğunu
Gerçekten de Türkiye’de demokrasinin bazı kesintilerle de olsa başarıyla kurulmuş ve sürdürülmüş olması, yalnızca Türkiye seçkinleri arasındaki anlık çıkar ve fikir birliğinin bir sonucu değildir. Bu başarının nedeni, daha ziyade, geleneksel inançların, değerlerin ve ortak hareket biçimlerinin demokraside yer alan toplumsal uzlaşma, temsil ve
... Yassıada duruşmaları da bitecek, Başbakan Adnan Menderes, Dışişleri Bakanı Fatin Rüştü Zorlu ve Maliye Bakanı Hasan Polatkan yargılama sonunda ölüm cezasına mahkum edilecek, cezaları da asılarak yerine getirilecekti. Gerçi, mahkeme çok daha fazla ölüm cezası vermişti ama Milli Birlik Komitesi, yalnızca bu üçünü onaylamıştı.
Sayfa 81 - Gürer Yayınları
55 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.