Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Boş sokaklarla, kapalı kapılar ve pencereler, insanlar tarafından dışlanma, aynı zamanda onları dışlayabilme duygusu; her şeye, yeryüzüne, gökyüzüne hatta ağaçlara bile yabancılaşma. Ait olmadığı büyülü bir dünyada yürüyen bir kadın gibiydim.
Sayfa 90 - Metis Yayınları- 5.baskı, Eylül 2015Kitabı okudu
Artık acı hissetmiyordum. Çevremdeki her şey bana huzur veriyor gibiydi: yüzümü okşayan hafif esinti; boş sokaklarla, kapalı kapılar ve pencereler, insanlar tarafından dışlanma, aynı zamanda onları dışlayabilme duygusu; her şeye, yeryüzüne, gökyüzüne hatta ağaçlara bile yabancılaşma. Ait olmadığı büyülü bir dünyada yürüyen bir kadın gibiydim. Bu kadının canını istediğini yapma, istemediğini yapmama özgürlüğü vardı. Ender rastlanan o kimseye bağlı olmama, her şeyden vazgeçme, çevredeki dünyayla bütün ilişkilerini kesme, tamamen bağımsız olma ve bağımsızlığının hakkını vererek yaşama; bir erkeğe, evliliğe ya da aşka bağlanmadan özgür olma; tüm kural ve yasaların sınırlandırılmasından kopma hazzını yaşıyordu bu kadın.
Reklam
Artık acı hissetmiyordum.Çevremdeki her şey bana huzur veriyor gibiydi:yüzümü okşayan hafif esinti;boş sokaklarla kapalı kapılar ve pencereler,insanlar tarafından dışlanma,aynı zamanda onları dışlayabilme duygusu;her şeye,yeryüzüne, gökyüzüne hatta ağaçlara bile yabancılaşma.Ait olmadığı büyülü bir dünyada yürüyen bir kadın gibiydim.Bu kadının istediğini yapma,istemediğini yapmama özgürlüğü vardı.Ender rastlanan o kimseye bağlı olmama,her şeyden vazgeçme,çevredeki dünyayla bütün ilişkilerini kesme,tamamen bağımsız olma ve bağımsızlığının hakkını vererek yaşama;bir erkeğe,evliliğe ya da aşka bağlanmadan özgür olma;tüm kural ve yasaların sınırlandırmasından kopma hazzını yaşıyordu bu kadın.Önüne ilk çıkan erkek onu istemezse,ikincisi,üçüncüsü gelecektir.Tek bir adamı bekleme gereksinimli duymayacaktır.O dönmediği zaman üzülmeyecek,bir şey beklemeyecek,umutları suya düştüğünde acı çekmeyecektir.Hiçbir şey umut etmeyecektir artık,hiçbir şey arzulamayacaktır.Hiçbir şeyden korkmayacaktır,çünkü onu incitebilecek her şeyi zaten yaşamıştır.
86 syf.
8/10 puan verdi
·
3 günde okudu
Kitabın içeriğinden bahsetmeden önce Hasan Ali Yücel hakkında biraz bilgi vermekte fayda var. Son zamanlarda hepimizin sıkça gerek sosyal medya gerek kitap sayfalarında gördüğü Hasan Ali Yücel klasiklerine birçoğumuz yabancı değiliz. Gelelim Hasan Ali Yücel Kimdir? Hasan Ali Yücel Felsefe Öğretmeni, eski Milli Eğitim Bakanı, köy enstitülerinin kurucusu ve şiirleriyle tanıdığımız Can Yücel'in babasıdır. Bende bana hediye olarak kitap gönderen arkadaşım sayesinde tanıştım bu klasiklerle. İnsan Neyle Yaşar? Tolstoy'un en çok okunan eserlerinden biridir. Eser kısa hikayelerden oluşmakta bir o kadar da ders verici niteliktedir. Eee kitabın adından yola çıkarak bu soruyu bizlerde kendimize sormalıyız aslında. İnsan neyle yaşar? Tolstoy bu soruya kitabında şu şekilde cevap vermekte; Her insanın kendisi için kaygılanarak değil, sevgiyle yaşadığını öğrendim. Sizce de öyle değil mi? Farklı düşünenler de vardır elbet. Tüm bu zulümlerin zalimliklerin yapılma sebebi sevgisizlik, dışlanma duygusu... İnsan sevilmedikçe kin, nefret, başkası üzerinde baskı kurma eğiliminde oluyor ne yazık ki. O yüzden dünyayı sevgi merhamet kurtaracak diyor kısa hikayeler olarak görülen öğüt kitabını mutlaka okumanızı tavsiye ediyorum. Kitapla kalın.
İnsan Neyle Yaşar?
İnsan Neyle Yaşar?Lev Tolstoy · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2019191,6bin okunma
''Genç ve yalnız kadınları hedef alan seri katiller karşı cinse karşı baskın bir yetersizlik duygusu içindedirler, genellikle sosyal açıdan oldukça düşük bir seviyededirler ve buna dışlanma da eklenebilir; eğer bir işleri varsa yüksek sorumluluk gereken bir statüde değildirler ya da emeklerinin karşılığını alamamaktadırlar..''
Sayfa 48 - Sonsuz kitapKitabı okudu
204 syf.
10/10 puan verdi
HİÇ GENELEVE GİTTİNİZ Mİ?
Hiç hayat kadınlarıyla empati yaptınız mı? Onların “çalışma” koşullarından haberiniz var mı, haberimiz var mı? Onlara iş verir miyiz, onlarla evlenir miyiz? Herkesin cevabı koca bir “hayır” olur. Fakat onların orada olmalarının sebebi biziz. Bedenini satan kadınların, tacize tecavüze uğramış çocukların acılarında bizim sorumsuzluğumuz,
Hayatsız Kadın Ayşe
Hayatsız Kadın AyşeAlper Uruş · Kibele Yayınları · 2019137 okunma
Reklam
159 syf.
10/10 puan verdi
Ödevim için yazığım incelememi geç de olsa bırakıyorum buraya... (Minik spoiler içerebilir) Kitabı ilk olarak "eğitim değerleri" başlığı altında inceleyecek olursam; fedakârlık, doğruluk, manevi temizlik konusunda asla taviz vermeyen bir öğretmen profiliyle karşılaşıyoruz: Zehra Hanım...       Mazereti ne olursa olsun, disiplinsizliğe
Acımak
AcımakReşat Nuri Güntekin · İnkılâp Kitabevi · 202139,4bin okunma
109 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
152 günde okudu
Eric Arthur
Edebiyatın efsanevi isimlerinden eric arthur blair, bilinen adıyla george orwell en çok hayvan çiftliği ve 1984 isimli kült eserlerin yazarı olarak tanınmakta; ancak kendisi aynı zamanda oldukça usta bir deneme yazarıydı. en başarılı kısa yazılarından biri 1946 tarihli "neden yazıyorum" isimli denemesidir. orwell yazısına cennetten uzak çocukluğunun – babasının yokluğu, okulda dışlanma, güçlü bir yalnız duygusu – küçük detaylarını anlatmakla başlıyor ve bu tür mikro travmaların kişide nasıl bir yazma itkisi oluşturduğundan söz ediyor. daha sonra yazmak için gerekli olduğuna inandığı dört sebebi sıralıyor.
Neden Yazıyorum
Neden YazıyorumGeorge Orwell · Sel Yayıncılık · 20131,144 okunma
224 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
EN MAVİ GÖZ Nobel ve Pulitzer ödüllü "siyahi kadın" yazar Toni Morrison'un ilk kitabı "En Mavi Göz". Kadın olmak sanırım sadece bizim ülkemizde değil dünyanın her yerinde zor. Hele hem siyahi hem de kadın olanlar için çok daha zor hayat. Beyazlar tarafından aşağılanma, değersiz görülme, dışlanma, ensest, istismar, şiddet,
En Mavi Göz
En Mavi GözToni Morrison · Sel Yayınları · 20181,979 okunma
96 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
61 günde okudu
Gerçekçilik Akımının Öncüsü :Palto
Gogol’un Palto isimli uzun hikâyesi Rus Edebiyatı’nda belirli bir mecranın başlangıcı sayılır. Bu mecra gerçekçilik akımıdır. Palto’dan sonra” sıradan insan “ “tema” sı edebiyata girmiş ve bir anlamda edebiyatı “ayakları üzerine oturtmayı” Rus Edebiyatı’nda Gogol gerçekleştirmiştir. Bu durumu veciz bir ifadeyle “biz Gogol’un Palto’sundan çıktık”
Palto
PaltoNikolay Gogol · Ayrıntı Yayınları · 201537bin okunma
Reklam
Artık acı hissetmiyordum. Çevremdeki her şey bana huzur veriyor gibiydi: yüzümü okşayan hafif esinti; boş sokaklar, kapalı kapılar ve pencereler,insanlar tarafından dışlanma, aynı zamanda onları dışlayabilme duygusu; her şeye, yeryüzüne, gökyüzüne hatta ağaçlara bile yabancılaşma. Ait olmadığı büyülü bir dünyada yürüyen bir kadın gibiydim. Bu kadının canının istediğini yapma, istemediğini yapmama özgürlüğü vardı. Ender rastlanan o kimseye bağlı olmama, her şeyden vazgeçme, çevredeki dünyayla bütün ilişkilerini kesme, tamamen bağımsız olma ve bağımsızlığının hakkını vererek yaşama; bir erkeği, evliliğe, ya da aşka bağlanmadan özgür olma; tüm kural ve yasaların sınırlandırmasından kopma hazzını yaşıyordu bu kadın. Önüne ilk çıkan erkek onu istemezde, ikincisi, üçüncüsü gelecektir. Tek bir adamı bekleme gereksinimi duymayacaktır. O dönmediği zaman üzülmeyecek, bir şey beklemeyecek, umutları suya düştüğünde acı çekmeyecektir. Hiçbir şey umut etmeyecektir artık, hiçbir şey arzulamayacaktır. Hiçbir şeyden korkmayacaktır, çünkü onu incitebilecek her şeyi zaten yaşamıştır.
En az aldatılan kadının fahişe olduğunu kavramıştım artık. İnsanlar tarafından dışlanma, aynı zamanda onları dışlayabilme duygusu; her şeye yeryüzüne, gökyüzüne hatta ağaçlara bile yabancılaşma. Ait olmadığı büyülü bir dünyada yürüyen bir kadın gibiydim. Bu kadının canının istediğini yapma, istemediğini yapmama özgürlüğü vardı.
Bihruz Bey
Bihruz Bey de alafranga olmak istememişti aslında. Sadece farklı olmak istemişti... Ait olmadığın bir yerde, ait olduğunu hissettiğin inançları yaşatmak neden her daim dışlanma duygusu içine iter ki insanı?
''Genç ve yalnız kadınları hedef alan seri katiller karşı cinse karşı baskın bir yetersizlik duygusu içindedirler, genellikle sosyal açıdan oldukça düşük bir seviyededirler ve buna dışlanma da eklenebilir; eğer bir işleri varsa yüksek sorumluluk gereken bir statüde değildirler ya da emeklerinin karşılığını alamamaktadırlar..''
141 öğeden 106 ile 120 arasındakiler gösteriliyor.