Öncelikle zaman israfından dolayı kendimden özür dilerim
Töre denince neden örneği doğudan verdi cinayet sadece doğuda mı işlenir
Örf adet gelenek ve medeniyet ne varsa ayaklar altına almış 17 yaşında ki Meryemin hikayesine de başrol tecavüzcü kasabanın saygın şeyhi olan amcası
Belki sonu gerçek bir yaşantıdan olduğunu bahsedip değecek bir sonla kitabı bitirir sandım ama çok alakasız ve mânasız bir son
Ve bel altı konuşmasını saymıyorum bile
Özetle beğenmedim Kimseye de tavsiye etmem.
MutlulukZülfü Livaneli · Doğan Kitap · 202036,4bin okunma
Her şeye rağmen ertesi sabah şafak parlak ve güzel doğdu. Toprakta sonbaharvari bir pus vardı ve hava serindi, ama güneş az sonra Doğudan kıpkırmızı doğunca pus kayboluverdi ve gölgeler uzunken onlar yola koyulmuşlardı bile.
Ülkendeki kuşlardan ne haber vardır
Mezarlardan bile yükselen bir bahar vardır
Aşk celladından ne çıkar madem ki yâr vardır
Yoktan da vardan da öte bir Var vardır
Hep suç bende değil beni yakıp yıkan bir nazar vardır
O şarkıya özenip söylenecek mısralar vardır
Sakın kader deme kaderin üstünde bir kader vardır
Ne yapsalar boş göklerden gelen bir karar vardır
Gün batsa ne olur geceyi onaran bir mimar vardır
Yanmışsam külümden yapılan bir hisar vardır
Yenilgi yenilgi büyüyen bir zafer vardır
Sırların sırrına ermek için sende anahtar vardır
Göğsünde sürgününü geri çağıran bir damar vardır
Senden umut kesmem kalbinde merhamet adlı bir çınar vardır
Sevgili
En sevgili
Ey sevgili
“Hiçbir ütopya, toplumun bütün bireylerine sonsuza dek tatmin sağlayamaz.
Maddi şartları iyileşen insanlık, gözünü daha yükseklere diker, bir zamanlar rüyasında bile göremeyeceği güç ve mülke burun kıvırmaya başlar. Dış dünya onlara her şeyi sunmuş olsa olsa bile, insanların akıllarındaki sorular ve kalplerindeki özlem susmak bilmez.” Aslında
Orhan Pamuk’un konusu baba oğul ilişkisi, çekişmesi, çatışması üzerine olan kitabı. Öyle ki kitapta geniş bir şekilde antik Yunan tragedya yazarı Sophokles tarafından yazılmış Kral Oidipus ile Firdevsi’nin eski İran efsanelerine dayanan Şehname’sinde geçen Rüstem ve Sührab’ın hikâyesinden sürekli bahsetmiş; adeta kitabı bu hem Batı’dan hem
Bu kitap hakkında nereden başlasam bilemiyorum, öncelikle benim ön yargımı kıran bir kitap olduğunu belirterek başlayabilirim sanırım. Üniversite 1.sınıfta teyzem bana okumam gerektiğini söylemişti,ancak 3 yıl geçmesine rağmen şimdi okuyabildim.
Kitabımızdaki olaylar 1905ten önce Çarlık Rusyasında fabrika işçilerinin başından geçiyor. Kitaba