“Yaşamla ölüm arasında bir kütüphane var,” dedi. “Bu kütüphanedeki raflar sonsuza kadar gider. Her kitap yaşamış olabileceğin başka bir hayatı yaşama şansını sunar sana. Farklı seçimler yapmış olsan, şu an nasıl bir hayatın olacağını görürsün…
Pişmanlıklarını telafi etme şansın olsaydı, bazı konularda farklı davranır mıydın?''
Aynaların olmadığı bir dünyada yaşamış olduğunu farz et. Yüzünü düşleyecektin. Yüzünü sendeki bir şeyin bir tür dışa yansıması gibi tasarlayacaktın. Ve sonra sana 40 yaşlarında bir ayna verildiğini düşün. Ne biçim bir dehşete düşerdin biliyor musun? Bütünüyle yabancı bir yüz görecektin! Ve şimdi reddettiğin şeyi açık seçik anlayacaktın: Yüzün sen değilsin!
Belli belirsiz bir kahkaha çalınıyordu kulağa ama bu: Sfenks'in gülümsemesi kadar donuk, buz gibi soğuk, yanılmazlığın hissettirdiği kibrin kahkahasıydı bu.
Gogol, "Bir Delinin Hatıra Defteri" ile hayata tutunmaya çalışan bir şizofreni ve "Burun" ile "Palto" hikayelerinde ise fantastik öğeleri gözlem yeteneği ve ince ironisiyle birleştirerek Rus toplumunun genel yapısını anlatıyor. Ve ayrıca Dostoyevski'nin "Hepimiz Gogol'ün 'Palto' sundan çıktık" sözleriyle de özetlenmektedir