Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Hariciye Vekili Yusuf Kemal Tengirşenk anlatıyor: "Lozan Konferansı'na gidecek heyetimize kim başkanlık edecek? Bir türlü kararlaştırılamıyor. Gazi yazıhanesinin başında, kahvesini yudumlaya yudumlaya, etrafına toplanmış milletvekilleriyle konuşuyor, diyor ki: - Arkadaşlar ... Şu Baştemsilci'yi hala seçmediniz. Vakit geçiyor. Seçildikten sonra da hazırlanıp yola çıkması için zamana ihtiyaç var. Rica ederim bu işi bir an önce kararlaştırın, bitirin artık! Cevap veriyorlar: - Eee ... Doğru Paşam ama, siz de İsmet Paşa'yı istiyorsunuz. Nasıl yapalım? Olacak iş mi bu? İsmet Paşa Baş­temsilci olabilir mi? Gazi gülümsüyor: - Hakkınız var, arkadaşlar. .. Siz İsmet Paşa'yı tanımıyorsunuz, onun yalnız askerlik tarafını biliyorsunuz, çünkü ömrü cephede geçti. Ankara'da pek az süre kaldı. Tanımaya vakit ve imkan bulamadınız. Bu adam zekidir, tedbirlidir. Bilhassa ileriyi görüş ve tetkik özelliği güçlü­dür. Örneğin, içinizden birini şu masayı devirmeye memur etsem, iki, üç, nihayet dört şekilde devirebilir... Oysa ki İsmet Paşa, bunu sekiz on şekilde devirmek gücüne sahiptir. Bu söz, İsmet Paşa üstünde oybirliğiyle durulmasına kafi geldi. Gazi, küçücük bir örnekle, düşüncesini kabul ettirmesini bilmişti."
Kendi kendine söz verdi: İyi düşünüp, doğru karar vericek.
Reklam
Bizim geleneğimizde edebiyat kelimesi kök olarak edebden gelir. Edep bir işi doğru dürüst yapma sanatıdır. * Tüm bu edebî hâl ve tarzların nihai amacı bize edebi öğretmektir; Var olmanın edebini, nefes almanın edebini, almanın ve vermenin edebini, söz söylemenin edebini, bakmanın ve görmenin edebini, kısacası dünyada var olmanın edebini..
Sayfa 76 - İnsan YayınlarıKitabı okudu
_Her şey algıdır. Herhangi bir şeyi itici ya da çekici kılan tamamen senin zihnindir. Karar veren faktör sensin. _Zihin, aldatıcıdır. Gerçekte ikilem yoktur. Gerçekte sorun yoktur. Hiç olmamıştır, hiç olmayacaktır. Zihinde sorunlar vardır ve sen gerçekliğe zihnin aracılığıyla bakarsın. Böylece gerçeklik sorunlu olur. _Sağlıksız bir zihinle ne
Ben ona umut vermiş olsam, riyakarlık etmiş olurdum; memnun etmiş olsam, iyi ni­ yetime ve kararlarıma aykırı davranmış olurdum. O, uyarıldığı halde ısrar etti, kendisinden nefret edilmediği halde umutsuzluğa kapıldı. Şimdi onun ıstırabının suçunu bana yüklemek doğru olur mu? Alda­ tılmış olan yakınsın; verilen umutların, vaaderin boş çıktığını gören, umutsuzluğa kapılsın; kışkırttığım biri varsa, söylesin; kabul ettiğim biri varsa övünsün; ama söz vermediğim, aldatmadığım, kışkırtmadı­ ğım, kabul etmediğim kimseye karşı zalimlikle, katillikle suçlamayın beni.
Sayfa 124 - MarcelaKitabı yarım bıraktı
“İnsan, dilinin altında saklıdır” diye bir söz hatırlıyorum. Doğru; dilimizin altından çıkarıyoruz kendimizi. Oradan çıkardığımız seslerle, sözlerle görünür kılıyoruz kimliğimizi.
Reklam
O kadar doğru bir söz ki...
Herkes kendi güvensizliğini iyileştirme telaşındadır.
Sayfa 191Kitabı okudu
Melankolik için, rahatsız edici bir biçimde kendini küçük düşürmesi ve bu eleştirisinin başkalarının yargılarıyla uyarlı olup olmaması önemli değildir. Burada daha çok, melankolik birinin kendi ruhsal durumunu doğru bir biçimde betimliyor olması söz konusudur. Kişi kendi benlik saygısını kaybetmiştir ve bunun için iyi bir nedeni olmalıdır. O halde arkasında bize çözümü zor bir bulmaca bırakan bir çelişki ile karşı karşıya olduğumuz doğrudur. Yas ile kurduğumuz benzetim bizi, kişinin nesneye dair bir kayıp yaşadığı sonucuna ulaştırmıştı; kişinin anlatımı ise Ben'ine dair bir kayıp yaşadığını ortaya koyar.
Tatlı söz, kökü yerin derinliklerine, dalları da göğe doğru uzanan güzel bir ağaç gibidir.
Sayfa 357 - Varlık Yayınevi 1973 BaskısıKitabı okudu
1.000 öğeden 981 ile 990 arasındakiler gösteriliyor.