"Amerikalı yazar Carlos Castenada'nın kitapları aracılığıyla tanıştığım bilge kişi Kızılderili Don Juan şöyle der:
Dört tür insan vardır. İlki "sıradan" insanlar. Nasıl tanırsın sıradan insanı? Dış koşullar, olaylar ve nesnelere göre ya küfreder ya da şükreder.
Sonra "avcılar" gelir. Don Juan'a göre az sayıda insan avcı olur. Avcı, kendi hayatının anlamının avcısıdır. En önemli becerisi pusu kurmaktır. Anlamı avlamasının gerekliliğini bilir. "Şu adamla sohbet edilir, onu takip edeyim; şu adamın kitabı okunur; şu programı seyretmem lazım; benim arkadaşlarımın şöyle olması gerekir," demeye başlar; seçicidir. Böylelikle yaptığı seçimlerin farkında olarak imkânlar, ortamlar hazırlamaya başlar; sürekli tetiktedir. En önemli meziyeti sabırdır. Gönlünün muradını avlamayı beklediğini bilir. Ve "savaşçılar". Savaşçı gözlemleyen bilinciyle, en saf niyetini, gönlünün muradını keşfetmenin peşinde koşan insandır. Dördüncü tür insan, "arif" insan dediğimiz bilge kişilerdir. Savaşçı gerçekten bir savaşçı olarak yaşamayı becerir ve sürdürürse zaman içinde bilge kişi olur. Bilge neyi, nasıl bildiğini doğrudan idrak eder. Kutup yıldızı gibidir, yön belirlemede referans noktasıdır."