51. Eyalet ve Gerçekler (uzun ama buna değer)
Jeffrey'ye bakıp yeniden oturmasını işaret etti. Kendisi de yerine geçti.
Profesör, Amerika sizce de bir şekilde yolunu kaybetmedi mi? Atalarımızın dağlara taşlara kazıdığı idealler yozlaştırılmadı mı? Unutturulmadı mı? Değersizleştirilmedi mi?"
Jeffrey başıyla onayladı. "Bu görüşte olanların sayısı her geçen gün
8 Fayda
Hâtem el-Esam, Şakîk-i Belhî’nin (Allahu Teâlâ
her ikisine de rahmet etsin) talebelerinden biriydi.
Bir gün Şakîk-i Belhî ona:
“Otuz senedir benimle
sohbet ediyorsun; bu zaman içerisinde ne elde ettin?”
diye sorar. Hâtem el-Esam:
“Ben okuduğum ilimden sekiz faydalı şey elde ettim, onlar da bana yeter. Çünkü kurtuluşumun bunlarda olduğunu
Bu mavi renk okyanusların yüzeyinden yansıyan ışığın frekansının Rayleigh saçılımı adı verilen ve geçen yüzyılda İngiltere'de Lord Rayleigh ( 1842-1919 ) tarafından keşfedilmiş olan bir olay sonucu dördüncü kuvvetine kadar güçlendirilmesinin sonucudur: Işığın içinden geçtiği ortamlarda mikroskopikten daha küçük maddeler varsa, bunlardaki elektronların enerjisi gelen ışık tarafından artırılarak her minik parçacık çevresinde ışınsal bir enerji saçı lımına neden olur. Bu saçılım mavi ışığın frekansını diğerlerinin çok üzerinde artırır.
.. doyasıya konuşmak, yalnız iki kişiyle mümkündür. Ancak iki kişilik bir etkinliktir..
... hayat kendisine hiçbir şey vaat etmediği halde kişisel ilişkilerinde her zaman belirli bir mesafeyi korumaya özen gösterir, her zaman da göstermiştir. Bir kişinin üç kişiy e edeceği havadan sudan sohbetin doyurucu olamayacağını fakat en azından gerekli, ya da savunulabilir bir ihtiyaç olacağını bilir.
Ama dört kişi, gerçek anlamda konuşmak için fazla kalabalıktır. Üç kişinin yanındaki dördüncü kişi olmak, ortada kalmaktır, kimsenin işine yaramaz. Bu sayı, hakkını vererek sohbet etmeye engel olur; doyasıya konuşmak, yalnız iki kişiyle mümkündür. Ancak iki kişilik bir etkinliktir.
Sayfa 84 - Agora KitaplığıKitabı okudu
Kızılderili Don Juan şöyle der:
Dört tür insan vardır. İlki "sıradan'' insanlar (ordinary people). Nasıl tanırsın sıradan insanı? Dış koşullar, olaylar ve nesnelere göre ya küfreder ya da şükreder. Her toplumda insanların büyük bir çoğunluğu böyledir; doğar, büyür, yaşar, küfür ve şükürle yaşayıp ölür giderler.
Sonra
II/Dördüncü Bölüm
Sohbet boş dans listesinin sıkıcı bir belirtisidir.
-Herkes İçin Babil Kulesi Rehberi, IV. VII
Sayfa 142 - MonoKL EdebiyatKitabı okudu
Amerikalı yazar Carlos Castenada'nın kitapları aracılığıyla tanıştığım bilge kişi Kızılderili Don Juan şöyle der:
Dört tür insan vardır. İlki "sıradan'' insanlar (ordinary people). Nasıl tanırsın sıradan insanı? Dış koşullar, olaylar ve nesnelere göre ya küfreder ya da şükreder. Her toplumda insanların büyük bir çoğunluğu
Tevbenin altı şartı vardır:
-Evvel, nedâmet.
-İkinci, niyyet ve gönlünü öyle bağlaya ki, eğer beni öldürürlerse de bir dahi ben ânı işlemeyem.
-Üçüncü, farizalardan artanca ödemek.
-Dördüncü kul hakkı varsa ödemek.
-Beşinci sâlihlerle sohbet eyleye.
-Altıncı fâsıklardan ırak ola.
Ebû Bekr Kettânî
Masal bu ya
Evvel zaman içinde
Kalbur saman içinde
Deve tellal iken
Mahpushanenin birinde
Beşi de özgürlüğe sevdalı
Beş gardiyan varmış
_Hayat öylesine sürprizlerle doludur ki, sırtındaki küfeyi alır kiminden, elmasları yükler taş yerine.
_Onların zırvalara inanmalarının sebebi, cahillikleri.
_Sefil egolarının değer ölçüleriyle ölçüp, gerçeğe, güzele ve iyiye ağızlarından salyalar saçarak nutuk çekiyorlar.
_Köle tiplerden oluşmuş hiçbir devlet yasayamaz. Köleden doğan yine köle
En büyük kayıplarda bile en fazla üç gün acı çekersin. Dördüncü günde hafiflemeye başlar acın, gündelik yaşamına devam edersin. Avlanır, yemek yer, uyur ve sohbet edersin. Acın geçmez ve sen de unutmazsın ama alışırsın. Alışmak bir yanıyla tehlikeliyse bir yanıyla da kurtarıcıdır.
Sayfa 107Kitabı okudu
"Sizin hanenizdeki mâsum evlâtlarınızla mâsûmâne sohbet, yüzer sinemadan daha ziyade zevklidir." (Lem'alar, Yirmi Dördüncü Lem'a, Üçüncü Nükte)
YEDİ BENLİK
Gecenin geç bir saatinde, uykuyla uyanıklık arasındayken ben, yedi benliğim hep beraber oturup, fısıltıyla sohbet etmeye başladılar:
İlk benlik: İşte, yıllar boyunca, ben bu delinin içinde yaşadım durdum, gündüzleri acı üstüne acı verip, geceleri onu hüzne boğdum. Artık kaderime daha fazla boyun eğemem, isyan etmeliyim.
İkinci
