Türklerde İslam öncesi genel
kabul görmüş iki bayram vardır.
1. Koçagan: Bahar Gündönümü. (Koça ve Saya)
2. Paktıgan: Güz Gündönümü. (Paktı ve Paynı)
Koçagan baharda yapılır ve nevruz bayramıdır, bahar gündönümüne denk gelir. Gece ve gündüz eşitlenmiştir. Koça Han adına yapılır. Kosa ile aynı bayramdır. Paktıgan ise güz gündönümüne denk gelir ve Baktı Han adına yapılır. Yakutlar güz bayramına Abası Isıyah/Isıga (Kötüruh Serpmesi/Saçısı),
bahar bayramına ise Ayıhı Isıyah/Isıga (İyiruh Serpmesi/Saçısı) derler. Isıyah (Isıga) sözcüğünün mevsimsel sıcaklık değişiklikleriyle bağlantıyı akla getirecek biçimde ısı kökünden türemiş olması ve
Is/Es/Ez (sahip) sözcüğüyle bağlantısı da dikkate değerdir. Daire şeklinde yapılan bu şenlikler hem halayı hem de Kazaklardaki Kımız Murunduk denilen ölenleri de çağrıştırmaktadır. Ayrıca değişik mevsim ve dönemlerde yapılan törenler vardır ve bunlar da günümüzde de pek çok yörede isim değiştirmiş olarak devam eder. Saya bayramı Koçagan’ın (Kosa’nın) öncesinde yapıldığı için aynı ritüelin uzantısı olarak görülebilir. Kosa bayramı yaklaşık olarak kuzuların yüz günlük olduğu dönemde, nevruzdam bir hafta önce başlar ve nevruzu simgeler. Payna ise Paktıgan’dan sonra Aralık gündönümüne denk gelir. Yakut Takviminde Payna adlı bir ay vardır. Bu dört bayram dört ayrı yaratıcı gücü simgeler. Koça Han, Saya Han, Paktı Han, Bayanay Han. Ayrıca kimi yörelerde iki bayram kutlanır.
YÜZYIL'ımı dörde böldüm...
Her bölümü bir mevsim,
Biri kaldı, üçü gitti...
YAZ'ı gitti, GÜZ'ü gitti,
Karlı, tipili KIŞ'ı gitti,
Yemyeşil bir bahar kaldı!
Sayfa 315 - Çınar Yayınları, 2.Basım İstanbul Ağustos 2004Kitabı okudu
Aylak Adam, 1959 yılında yayımlanmış olan ilk romanıdır Yusuf Atılgan'ın. Yusuf Atılgan, 1921 doğumlu olan Türk yazar ve öğretmendir. Eser, ilk modernist Türk roman örneklerindendir ve bilinç akışı tekniği hâkimdir genel olarak. Bu tarz, ilk karşılaşıldığında yabancısına çok zorlayıcı gelebilmektedir. Bundan dolayı olsa gerek ki pek çok
BEN ÜZRE
1. İçimde kaybolmuş bir çocuk korkusu,
Bakıyorum pencereden dışarı;
Uzakta kuru dağlar ve meşe korusu.
2. Baktım bavulumda filizlenmiş bir soğan;
Nasıl girmişse girmiş,
Yusuf Atılgan kitapları ile tanıştığınızda nerdeyim ben burası nasıl bir kuyu dedirtiyor insana.Tuhaf olan bu kuyudan çıkmak istemiyor okur şahsen ben öyleydim. Klasik romanlar gibi belli bir olay örgüsü ve ya karakter analizleri ile geçmiyor " Aylak Adam". Devrik cümleleri bazen Oğuz ATAY' ı da anımsatmiyor değil. Yazarın cesur bir dili ve üslubu vardır. Bu durumu Ayşe Kulin' in eserlerinde de farketmiştim.
Romanda karakter adı C. Olarak belirtilmiş tam adı verilmemiş. Karakterimiz çok küçük yaşta annesini kaybetmiş babasından hiç sevgi görmemiş fakat yufka yürekli ve onu gerçekten çok seven bir teyze ile büyütülmüştür. Babası ile teyzesinin arasında geçen ilişkiye şahit olması C. tam manasıyla bir travmaya neden olmuştur. Babası ile çocukluğunda her yönüyle zıtlaşmıştır. Öğrenim hayatına devam etmesi bile babasının okuyanları sevmemesinden kaynaklıdır.
Eser Kış, Bahar, Yaz ve Güz olmak üzere dört ana bölümden oluşuyor. Karakter bu dönemler içinde sürekli bir arayış içinde. Gerçek sevginin peşinde,ancak girdiği ilişkilere de sımsıkı tutunan biri değil onu seven kadınlardan sürekli bir kaçış halinde. Aradığını bulacağına dair inancını kaybetmiyor ama.
Hikâyenin burdan sonrasını için ipucu vermeyeceğim. Hayatın anlamını çoğu kez sorguladıysanız eser tam da size göre.
Aylak AdamYusuf Atılgan · Can Yayınları · 201959,6bin okunma
"Zamanın Fethi" Öykü Kitabı
Hakkında Mülahazalar
"Zamanın Fethi" Yazar Ahmet Doğru'nun Ağustos 2023'te okurlarıyla buluşturduğu ilk öykü kitabı. Bu kitaptan önce beş şiir kitabını okurlarıyla buluşturmuş bir şair ayrıca Ahmet Doğru. KDY Yayınları etiketiyle okurlarıyla buluşturulan kitapta on iki öykü yer almakta ve
✨ REBİU'L EVVEL AYI ✨
Kamerî ayların üçüncüsü; Ay'ın hareketleri esas alınarak oluşturulan İslamî takvimin aylarından biridir.
Bu ay, adını, Arapça "bahar" demek olan "rebi" kelimesinden almıştır. Araplar "Rebiu'ş-Şuhür" ve "Rebiul-Ezmine" şeklinde iki baharlı bir zaman anlayışına
bilig/ Sayı 74. Yaz 2015.
Ahmet Yesevi Üniversitesi Mütevelli Heyet Başkanlığı tarafından yayımlanan bilig, Türk dünyasının sosyal bilimler alanındaki birikimlerin ortaya koymak, tarihi ve güncel problemlerini bilimsel bir yaklaşımla ev almak amacıyla yayınlanan, Uluslararası standartlarda hakemli bir dergidir. Kış / Ocak, Bahar / Nisan, Yaz / Temmuz ve Güz / Ekim sayısı olmak üzere yılda dört defa yayınlanmaktadır.
Derginin bu sayısında 13 makale ve bir kitap değerlendirmesi bulunmaktadır. Makaleler İngilizce veya Türkiye Türkçesinde yayınlanmakta, makalenin diline göre İngilizce ve Rusça özet sayfaları bulunmaktadır.
Türk dünyasının birliğini katkı sağlaması dileğiyle...
#Kitapşuuruinsanlıkşuurudut.
Senden uzak kalışım uzun bir kışa benzer:
Çarçabuk geçen yılın lezzetinden ayrılık,
Duyduğum ürpertiler, gördüğüm kara günler,
Dört bir yanımda köhne çırılçıplak Aralık!
Gel gör ki bu seferki ayrılık yazın oldu:
Gebedir güz, bekliyor bir bereketli artış,
Bahar çapkınlığının canlı yüküyle doldu
Issız rahimler gibi kocalardan dul kalmış;
Ama benim gözümde bu hoş gürbüz yavrucak
Daha doğmadan öksüz, babadan yoksun eser;
Yaz ve yazın lezzeti sana bağlıdır ancak,
Sen uzakta kalınca kuşlar sesini keser.
Kuşlar şakısa bile ruhlara kasvet dolar,
Kış yaklaşıyor diye bütün yapraklar solar.
ZAVALLILAR
Köy muhtarı, beş yıl evvel kura çeken oğluyçün
Üç dört köyü üst üstüne aratarak birkaç gün
Yetim, yoksul, yosma, güzel bir kızcağız bulmuştu.
O yetimcik, kocasını kurtararak askerden
Bu ocağa «evim» diye sevinerek girmişken
Biraz sonra bir ortağın beslemesi olmuştu.
Bir yıl var ki dirlik yüzü görmemekte zavallı,
Bir yıl var ki bir